Siyah İnci - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı



Adım gülistan, Gökkuşağıyla aynı yaştayım Her tufanda, dirençle yükseldim gökyüzüne Gezegenler açtım umudun kıyısına Güneşe yüzümü, göklere umudun rengini verdim Adaleti yeşil Emeği sarı Ve direnişimi kırmızıya boyadım çeyiz sandığımda Oysa şimdi üryanlığın rengine dönüyorum Gör beni! Adım gülistan, Esaretle aynı yaştayım... Dilimde, Kendi kininden korkanların kilidi, Ellerimde alçaklığın zinciri ve ihanetin gizli tarihi Yüreğimde ise öksüzlüğüm asılı Çöz beni! Adım gülistan, Onurumla yaşıt bir kız çocuğuyum Düş oluyor gelinliğim, her yanım iğfal Her yanım peşkeş çekilir ihanet pazarında Tutmuyorsan, Görmüyorsan, Çözmüyorsan Bari Vur beni! Adım gülistan, tanrının unuttuğu yaştayım..... -ölüme açınca gözlerini bebekler, umudun memesinden direnç emzirilir, alınlarına da ''onurun çocukları'' diye yazılır.ve vuruldukça çoğalan çocuklar hep vuruldUKLARI YAŞTA KALIR













ÇİÇEKLİ ŞİİRLER YAZMAK İSTİYORUM BAYIM!

'Zenciler prensesi olacağım.
Hayat işte asıl o zaman başlayacak'
Pippi Uzunçorap


Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
Bilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemi
Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum.
Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.
Bir yağsam pahalıya malolacağım.
Ben bir bodrum kat kızıyım bayım
Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
Fakat korkuyorum. Birazdan da
Kırk üç numara ayakkabılarınızla
Bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız
Bu iyi olmaz bayım!

'Gün akşam oldu' diyorum
Ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara
Cam kırıkları yiyorlar
Rüyamda; bir kâse dolusu suyun içinde
Rengârenk yap-boz parçacıkları
Anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.
Hayır, sanırım sabahı bekleyemem
Bilmiyorum.
İnsanlar rüyalarını acilen anlatmalı.

On dört yaşındaydı ruhum bayım
Bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.
Protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz
Gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri
Protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar
O ara içimde çiçeklerden oluşmuş
bir silahsız kuvvet ablukaya alındı
Sinemalarda da 'organzm gıcırtıları' oynuyordu.
Kaçmaya çalıştım. Olmadı.
Bu nedenle, çiçekli şiirler yazmayı
Ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.
Neyse işte
Ben her filmi hatırlarım
Sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu.
'Sofi'nin tercihini' seyrederken çok ağlamıştım.
Öpüşen Guramilerle ilgili bir film yapsalar
Onu da mutlaka hatırlardım.
İnsan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?
Hem sonra ben hatırlamaya alışkınım
Bir 'eşya toplayıcısıyım' bayım.

Büyük gemiler de yok artık bayım
Büyük yelkenler de
Büyük kâğıtlar yakmak istiyor şimdi canım.
İşte az önce bir karabatak daldı suya
Bir süredir kayıp
Dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya
Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.
Kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.
Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen
Yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?
Bir gül, bir güle derdi ki görse
Yalan söylüyorum
Güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım