Küyahya'nın Emet ilçesine bağlı Örencik nahiyesinde,Bir Çarşamba günü öğle üzeri dünyaya geldiğim söylendi.Babamın kamu görevlisi olması nedeniyle ilk öğrenimimi,Manisa'nın Saruhanlı ilçesine bağlı Paşaköy'de başladım.3.sınıfı doğduğum nahiyede, 4 ve 5.sınıfları yine saruhanlıya bağlı Hacırahmanlı kasabasında okudum. İlk öğrenimimden sonra bulunduğumuz kasabada o tarihte orta okul olmadığı için 1 yıl babamın yanında dini bilgiler aldım.Bir yıl sonrada beni İzmire getirerek yatılı okula yerleştirdi Orta ve Lise eğitimimi de İzmirde tamamladım.Öğrencilik dönemlerimde sosyal yaşantım gerek spor gerek müzik gerekse edebiyatla ayrılmaz birliktelikler içinde geçti. Lise eğitimimden sonra Üniversite tahsilimi Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakultesi, Ziraat Yüksek Mühendisliği,Tarım Ekonomisi Bölümünden mezun oldum.Mezuniyetimden sonra aynı yıl o tarihteki adıyla Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Planlama Araştırma ve Koordinas yon Genel Müdğrlüğünde Yüksek Mühendis olarak göreve başladım. Çorum- Çankırı ve Erzurum KIrsal Kalkınma projelerinde Dünya Bankası uzmanlarıyla birlikte hizmet verirken 1980 yılı mart ayında Bakanlığın açtığı Müfettiş Yardımcılığı sınavını 3.lükle kazanarak 1990 yılı mart ayına kadar Bakanlık müfettişi ve Baş müfettişi olarak görev yaptım.Bu arada yabancı dil eğetimi için Devlet Lisan Okuluna devam edip ingilizce eğitimi aldım. 1990 Yılı mart ayında Başbakanlık Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğüne Teftiş Kurulu Başkanı olarak atandım.Bu görevimi yürütürken TODAİ 'de istihdam,planlama,verimlilik gibi çeşitli konularda eğitim öğretim programlarına katıldım. Kurul Başkanlığı görevime devam ederken tekrar Üniversite sınavlarına girerek Anadolu Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Fakultesine girip oradaki eğitimime devam ettim. Yaşamım içindeki yazın hobimle ilgili,çeşitli makaleler yanında gerek şiir gerekse hikaye denemelerim olmuştur.Şiirlerimden bazılarını 2008 yılı başından beri net ortamında www.Antoloji.com sitesinde Sevdalı 35 rumuzuyla zaman zaman sunmaktayım.2012 Yılı Şubat ayında şiirlerimin bir tutamının bulunduğu ' İNCİ TANELERİ ' ismiyle 1.Şiir Kitabım yayınlanmış olup 2. ve 3. kitaplarımın basım öncesi düzenleme çalışmaları devam etmektedir.Ayrıca kendime ait www.bebek77.com ve www.siirsofrasi.com ismli veb sayfalarımdan'da tüm şiirlerim ve yazılarıma ulaşılabilir.
Hayat anlayışı ve birlikte yaşama ilkelerimle ilgili olarakta,müsaadenizle birkaç şey belirtmek isterim.
İnsanın Dünyaya gelişine sebep olan anne ve babasını seçme ve belirleme şansı olmadığı gerçeğiyle birlikte,doğal olarak, ana dilini, etnik kökenini ve dünyaya geldiği Coğrafyayı'da belirleme ve seçme şansı bulunmamaktadır .
Bu inkar edilemez gerçeklik nedeniyle,kişi karşısındakinin dili,dini, rengi ve etnik yapısı konusunda ,küçümseme, hor görme, tenkit etme,dışlama ve ötekileştirme hakkına sahip değildir.
Bu bağlamda, tabi'ki insanın belli bir olgunluk ve yetişkinliğe gelinceye kadarki süreçte, gerek anne babası,gerek eğitim öğretim çevresi,gerek içinde bulunduğu sosyal çevre ve coğrafi bölgeninin gelişim ve olgunlaşma sürecinde kalıcı olmasa da,etkisinin olduğu yadsınmaz bir gerçektir.
Ancak bütün bunlara rağmen kişinin, eğitim öğretim ve kültür itibariyle bellibir süreçten sonra tüm etkilenişlerini bir tarafa bırakarak,kendi fikir,düşünce,ve inançlarını ortaya koyma durumunda olmalıdır. Aksi halde hiçbir zaman kendisi olamayacak ve kendisini bulamayacaktır.
İnsanın rengi,dili,dini,mezhebi ve kökeni,ne olursa olsun,karşısındakini insan olarak kabul edip, nasılki kendisinin doğru,yanlış ve saplantılarına rağmen hürriyet ve özgürlüğü ile ilgili nekadar dayatmacı ve inatçı vede ödün vermek istemezse,karşısındaki kişi ve kişiler içinde aynı anlayış ve höşgörüyü göstermek durumunda olmalıdır.
Kişiler hakkında öngörüşlü,başka bir deyişle önyargılı olmanın, insanı mutlak surette yanlışa ve yanılgıya götüreceği muhakkaktır.
Bu itibarla insan, yartılış ve fıtratındaki var olan sevgi duygusu ile saygı olgusunun öne çıkarılması insan olmanın olmazsa olmazıdır.
Yukarıda çok kısa olarak özetlemekle birlikte,bir cümleyle ifade etmek gerekirse;
Hiçbir ayrım yapmadan,Yaratandan ötürü yaratılanı ve insanı seven, karşı fikir ve düşüncelerden asla korkmayan, hürriyet ve özgürlükçü demokrasiyi savunan,kendi hürriyet ve haklarının, karşısındaki insanın, aynı hak ve hürriyet sınırlarına kadar olduğu,inanç ve prensibini taşıyan ve uygulayan bir yapıda olduğumu gururla belirtmek isterim.
Küyahya'nın Emet ilçesine bağlı Örencik nahiyesinde,Bir Çarşamba günü öğle üzeri dünyaya geldiğim söylendi.Babamın kamu görevlisi olması nedeniyle ilk öğrenimimi,Manisa'nın Saruhanlı ilçesine bağlı Paşaköy'de başladım.3.sınıfı doğduğum nahiyede, 4 ve 5.sınıfları yine saruhanlıya bağlı Hacırahmanlı kasabasında okudum.
İlk öğrenimimden sonra bulunduğumuz kasabada o tarihte orta okul olmadığı için 1 yıl babamın yanında dini bilgiler aldım.Bir yıl sonrada beni İzmire getirerek yatılı okula yerleştirdi Orta ve Lise eğitimimi de İzmirde tamamladım.Öğrencilik dönemlerimde sosyal yaşantım gerek spor gerek müzik gerekse edebiyatla ayrılmaz birliktelikler içinde geçti.
Lise eğitimimden sonra Üniversite tahsilimi Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakultesi, Ziraat Yüksek Mühendisliği,Tarım Ekonomisi Bölümünden mezun oldum.Mezuniyetimden sonra aynı yıl o tarihteki adıyla Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Planlama Araştırma ve Koordinas yon Genel Müdğrlüğünde Yüksek Mühendis olarak göreve başladım. Çorum- Çankırı ve Erzurum KIrsal Kalkınma projelerinde Dünya Bankası uzmanlarıyla birlikte hizmet verirken 1980 yılı mart ayında Bakanlığın açtığı Müfettiş Yardımcılığı sınavını 3.lükle kazanarak 1990 yılı mart ayına kadar Bakanlık müfettişi ve Baş müfettişi olarak görev yaptım.Bu arada yabancı dil eğetimi için Devlet Lisan Okuluna devam edip ingilizce eğitimi aldım.
1990 Yılı mart ayında Başbakanlık Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğüne Teftiş Kurulu Başkanı olarak atandım.Bu görevimi yürütürken TODAİ 'de istihdam,planlama,verimlilik gibi çeşitli konularda eğitim öğretim programlarına katıldım.
Kurul Başkanlığı görevime devam ederken tekrar Üniversite sınavlarına girerek Anadolu Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Fakultesine girip oradaki eğitimime devam ettim.
Yaşamım içindeki yazın hobimle ilgili,çeşitli makaleler yanında gerek şiir gerekse hikaye denemelerim olmuştur.Şiirlerimden bazılarını 2008 yılı başından beri net ortamında www.Antoloji.com sitesinde Sevdalı 35 rumuzuyla zaman zaman sunmaktayım.2012 Yılı Şubat ayında şiirlerimin bir tutamının bulunduğu ' İNCİ TANELERİ ' ismiyle 1.Şiir Kitabım yayınlanmış olup 2. ve 3. kitaplarımın basım öncesi düzenleme çalışmaları devam etmektedir.Ayrıca kendime ait www.bebek77.com ve
www.siirsofrasi.com ismli veb sayfalarımdan'da tüm şiirlerim ve yazılarıma ulaşılabilir.
Hayat anlayışı ve birlikte yaşama ilkelerimle ilgili olarakta,müsaadenizle birkaç şey belirtmek isterim.
İnsanın Dünyaya gelişine sebep olan anne ve babasını seçme ve belirleme şansı olmadığı gerçeğiyle birlikte,doğal olarak, ana dilini, etnik kökenini ve dünyaya geldiği Coğrafyayı'da belirleme ve seçme şansı bulunmamaktadır .
Bu inkar edilemez gerçeklik nedeniyle,kişi karşısındakinin dili,dini, rengi ve etnik yapısı konusunda ,küçümseme, hor görme, tenkit etme,dışlama ve ötekileştirme hakkına sahip değildir.
Bu bağlamda, tabi'ki insanın belli bir olgunluk ve yetişkinliğe gelinceye kadarki süreçte, gerek anne babası,gerek eğitim öğretim çevresi,gerek içinde bulunduğu sosyal çevre ve coğrafi bölgeninin gelişim ve olgunlaşma sürecinde kalıcı olmasa da,etkisinin olduğu yadsınmaz bir gerçektir.
Ancak bütün bunlara rağmen kişinin, eğitim öğretim ve kültür itibariyle bellibir süreçten sonra tüm etkilenişlerini bir tarafa bırakarak,kendi fikir,düşünce,ve inançlarını ortaya koyma durumunda olmalıdır. Aksi halde hiçbir zaman kendisi olamayacak ve kendisini bulamayacaktır.
İnsanın rengi,dili,dini,mezhebi ve kökeni,ne olursa olsun,karşısındakini
insan olarak kabul edip, nasılki kendisinin doğru,yanlış ve saplantılarına rağmen
hürriyet ve özgürlüğü ile ilgili nekadar dayatmacı ve inatçı vede ödün vermek istemezse,karşısındaki kişi ve kişiler içinde aynı anlayış ve höşgörüyü göstermek durumunda olmalıdır.
Kişiler hakkında öngörüşlü,başka bir deyişle önyargılı olmanın, insanı
mutlak surette yanlışa ve yanılgıya götüreceği muhakkaktır.
Bu itibarla insan, yartılış ve fıtratındaki var olan sevgi duygusu ile saygı
olgusunun öne çıkarılması insan olmanın olmazsa olmazıdır.
Yukarıda çok kısa olarak özetlemekle birlikte,bir cümleyle ifade etmek gerekirse;
Hiçbir ayrım yapmadan,Yaratandan ötürü yaratılanı ve insanı seven,
karşı fikir ve düşüncelerden asla korkmayan, hürriyet ve özgürlükçü demokrasiyi savunan,kendi hürriyet ve haklarının, karşısındaki insanın, aynı hak ve hürriyet
sınırlarına kadar olduğu,inanç ve prensibini taşıyan ve uygulayan bir yapıda
olduğumu gururla belirtmek isterim.
Saygı ve sevgilerimle.