Mehmet Can - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Mehmet Can




'DOST ARAYANA'



Kalbimde 3 çiçek yetistirdim. Sevmek, sevilmek ve beklemek. Sen bunlardan ikisini kopardin. Bana sadece biri kaldi beklemek beklemek beklemek...

^^MEMOCAN^^










BENI BU MEZARA SEN GÖMDÜN







EYER BIRGÜN ÖLÜRSEM MEZAR TASIMA SENIN ISMINI YAZSINLAR





BEN SENI GÖZ YASLARIMLA SEVDIM












Özleyen

Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde,
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
Daglar agarirken konusmustuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin agaran daglari nerde!

Aksam, günes artik deniz ufkunda silindi,
Hülya gibi yalniz gezinenler köye indi
Ben kaldim, uzaklarda günün sesleri dindi,
Gönlümle, hayalet gibi, ben kaldim o yerde











^^MEMOCAN^^






bugulu penceremde bir ben birde yalnizlik
hava soguk,yagmurlu ve karanlik
sakin sessiz ve bombos ortalik
bugulu penceremde bir ben bir de yalnizlik
sokak lambalari birer birer yanarken
insanlar yavasça sokaklari terkederken
bu aksam hüzün yine benimleyken
bugulu penceremde bir yalnizlik birde ben
dolunay çikinca ortaya kalmadi karanlik
deniz olabildigince durgun ve bulanik
hikayeme henüz bulamazken bir baslik
bugulu penceremde bir ben birde yalnizlik
herkesin hikayesi gibi zannederken
farkli yasadigimi henüz bilmezken
yalnizligimin farkinda degilken
bugulu penceremde biryalnizlik birde ben
kafam dügümlü ipler gibi karmakarisik
neden acaba bu anlasilmazlik
bugulu penceremde ben yokum artik
hikayemin adi yalnizlik...


^^MEMOCAN^^






























Filistin ve Irak Üzerine
'Bir Kaç Not: Ayasofya, Filistin, Irak...' başlıklı son yazım bazı eleştiriler aldı. Ne demek istediğimi belki daha iyi ifade etmeliyim.

İşaret etmek ve eleştirmek istediğim gerçek, Müslümanlara yapılan zulümlere karşı gösterdiğimiz tepkinin bir benzerini, faili Müslüman olan bir başka zulüm karşısında pek göstermiyor oluşumuz. İsrail'in Filistin'de 1967'den beri süregiden haksız ve acımasız işgalini kınamakta yerden göğe kadar haklıyız. Aynı şekilde ABD'nin Irak işgaline karşı çıkmakta, burada yaşanan; binlerce masum sivilin ölümü, Ebu Garip cezaevindeki işkenceler, Hadissa katliamı, Amerikan askerlerinin tecavüz suçları gibi zulümleri tüm kalbimizde lanetlemekte de haklıyız. Bu zaten Türkiye'de sıklıkla yapılıyor da. Dolayısıyla Müslüman kamuoyunda bu konularda ciddi bir duyarlılık var.

Ancak ben başka bir konuda duyarlılık eksikliği görüyorum: Faili Müslüman olan katliam ve zulümlere karşı gösterilmesi gereken, ama pek gösterilmeyen tepki. Irak'taki 'direnişçi'lerin, ülke nüfusunun yüzde 60'ını oluşturdukları için yeni Irak'ta avantaj kazanan Şiilere karşı açtıkları kanlı savaştan, örneğin, Türkiye'de söz eden yok gibi. 2003 yazından beridir Şii camileri defalarca bombalandı, çarşı-pazarda patlatılan dinamitlerle binlerce masum insan cayır cayır yakıldı; ama nedense Türkiye'de çok az insan çıkıp da buna karşı bir şey söyledi. Aksine, bu vahşetin bir numaralı sorumlusu olan Ebu Musab el Zerkavi adlı teröriste, 'direnişçi' diye sempati bile gösterildi.

Bu durum karşısında, daha önce 'Müslüman Müslümanı Vurur mu? ' başlıklı yazımda belirttiğim gibi, Türkiye'nin Şii cemaatinin lideri Hüccetullah Selahattin Özgündüz haklı olarak tepki göstermiş, 'peygamber torununun türbesini bombalayacak kadar gözü dönmüş bu adamların 'direnişçi’ diye nitelendirilmesi kanıma dokunuyor' demişti.

İşin daha da çarpıcı yanı ise, Zerkavi gibi İslamcı teröristlerin, sivil Müslümanları, kasten ve bilerek yok etmeleri. Bu, İsrail veya ABD ordusunun eliyle gerçekleşen ölüm ve katliamların çoğundan bile daha ötede bir suç. (ABD, 'imaj kurtarmak' için dahi olsa, Ebu Garip'in sorumlularını yargıladı, Hadissa katliamınınkileri yargılamaya hazırlanıyor.) Dahası bu ülkelerin içinde ciddi bir sivil tepki var. Son yazımdaki 'dipnot'un anlamı buydu.

Bir de tabii 'bunları yapanlar Müslüman olamaz, olsa olsa CIA veya Mossad ajanıdır' diye bir söylem var. Süleyman Demirel'in 70'li yıllardaki ünlü 'bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz' sözünü hatırlatıyor. Buna karşı iki şey söyleyeyim: Müslümanlar kötülük yapabilir, tarihte bunun örnekleri vardır, bugünkü İslamcı teröristlere çok benzeyen Hariciler gibi. Dahası, birisi İslam adına çıkıp da adam öldürdüğünde sizin buna 'bu adam olsa olsa ajandır' demeniz, hiç bir şeyi değiştirmiyor. Birisi İslam adına yanlış bir şey yapıyorsa, buna karşı çıkıp doğrusunu savunmak göreviniz. O adam her kim olursa olsun.

Müslüman kaynaklı zulme tepkisizliğimiz, Irak'la sınırlı değil. Sudan'daki İslamcı yönetimin Darfur'da bir etnik temizlik gerçekleştirdiğine yönelik haberler son bir kaç yıldır dünya basınının gündeminde; konuya çok vakıf değilim, ama bizde bundan pek söz edilmemesi garibime gidiyor. Öte yandan İslam dünyasının dört bir yanında başta Hıristiyanlar olmak üzere diğer dinlere hoşgörüsüz tavırlar var, bazen cinayetler işleniyor; bunlara karşı yine pek bir şey söylemiyoruz. Kendimiz için istediğimiz din özgürlüğünü, başkaları için yeterince savunmuyoruz. (Bu noktada Gülay Göktürk'ün Türkiye'deki 'Sünni refleksini' eleştiren dünkü yazısını da tavsiye ederim.)

Bu gibi tutumlar, Müslümanların ahlaki kıstasları konusunda diğer insanları anlaşılabilir bir endişeye sürüklüyor. İslam'ın, kendinden olanları her şartta savunan, kendinden olmayanlara her şartta önyargılı davranan bir 'kabile dini' olduğunu zannetmeye başlıyorlar. Oysa bizzat Kuran, Müslümanlara, Müslümanların da kötülük yapabileceğini ve buna karşı koymaları gerektiğini bildiriyor. (Örneğin bkz; 49/9, 4/135)

Dolayısıyla eğer ortada bir sorun varsa, bu, İslam'ın değil, Müslümanlar'ın sorunu. Ve bunu Müslümanca oturup tartışmamız gerekiyor.

==MEHMET YÜREKLİ==

ALLAH SİZDEN ÖNCE İMAN EDİP SALİH AMEL İŞLEYENLERİ KENDİLERİNDEN ÖNCEKİLERİ YERYÜZÜNE HALİFE KILDIĞI GİBİ ONLARIDA YERYÜZÜNE HALİFE KILACAĞINI ONLAR İÇİN SEÇTİGİ DİNLERİNİ YANİ İSLAMI YER YÜZÜNE HAKİM KILACAGINI VAAT ETTİ ZİRA ONLAR BANA HİÇBİRŞEYİ ORTAK KOŞMAZLAR ARTIK KİM BUNDAN SONRA İNKAR EDERSE İŞTE ONLAR FASIKLARIN TA KENDİLERİDİR nur suresi 55. ayet
allah(cc) bize yemin içmiştir hilafet devleti kurulacak diye ve allah bizden bu konuda çalışmamızı istiyor...





ÇOCUK

Annesi gül koklasa,ağzı gül kokan çocuk;
Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk...

Çocukta,uçurtmayla göğe çıkmaya gayret;
Karıncaya göz atsa 'niçin,nasıl? ' ve hayret...

Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür;
Biz akıl tutsağıyız,çocuktur ki asıl hür.

Allah diyor ki:'Geçti gazabımı rahmetim! '
Bir merhamet heykeli mahzun bakışlı yetim...

Bugün ağla çocuğum,yarın ağlayamazsın!
Şimdi anladığını,sonra anlayamazsın!

İnsanlık zincirinin ebediyet halkası;
Çocukların kalbinde işler zaman rakkası...

NECİP FAZIL KISAKÜREK


azap

yeri geldi günahlar giyindik
kuşandık acılarımızı
geçit vermez dağlara sığındık
tütündendi alıp verdiğimiz soluk
gönlümüz boş bir mezra
soğuk vurmuş bir tomurcuktuk

yağmurlarda ıslandık sırıl sıklam
yalın ayak yürüdük sarp yolları
bir sığıntıydık kuru soğuklarda
her esen deli rüzgarla savrulduk

üşümemiz ayazlardan değildi
nede kaçışımız kendimizden
bizi bir tek biz anlardık
yanıldıkta, bu bizi bağlamazdı
hep akıntıya kürek çektik
azgın sulara vermedik bizi
biz hep kendi közümüzde kavrulduk
yeri geldi azaplar soyunduk
(şiirim)



AYRILIK VAKTİ

Akşamı getiren sesleri dinle
Dinle de gönlümü alıver gitsin
Saçlarımdan tutup kor gözlerinle
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin

Güneşle köye in, beni bırak da
Küçüle, küçüle kaybol ırakta
Şu yolu dönerken arkana bak da
Köşede bir lahza kalıver gitsin

Ümidim yılların seline düştü
Saçının en titrek teline düştü
Kuru yaprak gibi eline düştü
İstersen rüzgara salıver gitsin

(şiirim)








İşte bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdir.

22. Allah ile birlikte bir ilâh daha tanıma! Sonra kınanmış ve kendi başına terkedilmiş olarak kalırsın.
23. Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine 'of! ' bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle.
24. Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: 'Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et! ' diyerek dua et.
25. Rabbiniz sizin kalplerinizdekini çok iyi bilir. Eğer siz iyi olursanız, şunu bilin ki Allah, kötülükten yüz çevirerek tevbeye yönelenleri son derece bağışlayıcıdır.
26. Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma.
27. Zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdırlar. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.
28. Eğer Rabbinden umduğun (beklemek durumunda olduğun) bir rahmet için onların yüzlerine bakamıyorsan, hiç olmazsa kendilerine gönül alıcı bir söz söyle.
29. Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun.
30. Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür.
31. Geçim endişesi ile çocuklarınızın canına kıymayın. Biz, onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir suçtur.
32. Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.
33. Haklı bir sebep olmadıkça Allah'ın muhterem kıldığı cana kıymayın. Bir kimse zulmen öldürülürse, onun velîsine (hakkını alması için) yetki verdik. Ancak bu velî de kısasta ileri gitmesin. Zaten (kendisine bu yetki verilmekle) o, alacağını almıştır.
34. Yetimin malına, rüşdüne erinceye kadar, ancak en güzel bir niyetle yaklaşın. Verdiğiniz sözü de yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluğu gerektirir.
35. Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu, hem daha iyidir hem de neticesi bakımından daha güzeldir.
36. Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.
37. Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin.
38. Bütün bu sayılanların kötü olanları, Rabbinin nezdinde sevimsizdir.
39. İşte bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdir. Allah ile birlikte başka ilâh edinme; sonra kınanmış ve (Allah'ın rahmetinden) uzaklaştırılmış olarak cehenneme atılırsın.
(İsra Suresi:22-39)









20:05:2006 TARIHINDEN ITIBAREN BU SAYFAYI ZİYARET EDENLER









İsrail'in Filistin'e olan zulumune halen suskun mu kalacaksınız? ! ! !

'Size ne oldu da Allah yolunda ve 'Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla! ' diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğruna savaşmıyorsunuz! (Nisâ: 75)

İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inanmayanlar ise tâğut (bâtıl davalar ve şeytan) yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarına karşı savaşın; şüphe yok ki şeytanın kurduğu düzen zayıftır. (Nisâ: 76)






























benim
















***Kişi tarafından izlendi***







şiirlerimi TIKLAYIN








Yurdumun insanları grubuTIKLAYIN



şiirlerimi TIKLAYIN



HAYAL DÜNYAMA ** Hoşgeldiniz ** insana insan olduğu için deger veren dostlara>**SELAMLAR**...

















**şiirlerimi** TIKLAYIN




Yönetici olduğum gruplar

http://gruplar.antoloji.com/mutluluk-bahcesi
http://gruplar.antoloji.com/gelecegi-vaad-eden-gencler
http://gruplar.antoloji.com/her-yasin-gencine
http://gruplar.antoloji.com/sevda-cicegi
http://gruplar.antoloji.com/sevgi-ve-dostluk
http://gruplar.antoloji.com/solan-gulumun-matemi var


-*-*-*-*-*-*-*HOŞ GELDİNİZ-*-*-*-*-*-*-*-*-*



**MEHMET**



BIRAK BENİM BAŞÖRTÜMÜ

Baş örtüm olmuş rezilin elinde bez
Susmayın, neden çıkarmıyorsunuz ses!
Fedadır canım başörtüm uğruna,
Allah ın emri böyledir bana…

Kur’an benim rehberim
İnancımdır başımı örterim
Size sesleniyorum büyüklerim
Yıllar önce verdiğiniz söz nerede, hala beklerim!

Bir hristiyan rahibesi nasıl ki örterse başını
Müslümanım elbette örterim bende başımı
Böşörtümün almayın artık ahını!
Bir gün verirsiniz hesabını, günahını!

Papaz gidince kiliseye çağdaş olur,
Müslüman gidince camiye yobaz olur!
Soruyorum size:
Böyle adalet mi olur?

Böyle Müslümanlık mı olur!
Okullarda uyuşturucu kullanmak olmuşken moda,
Benim başörtümü almış ayağının altına!
Her türlü ahlaksızlık dizboyu olmuşken durma,
Bırak benim başörtümü,onlara bir çare ara!




azap

yeri geldi günahlar giyindik
kuşandık acılarımızı
geçit vermez dağlara sığındık
tütündendi alıp verdiğimiz soluk
gönlümüz boş bir mezra
soğuk vurmuş bir tomurcuktuk

yağmurlarda ıslandık sırıl sıklam
yalın ayak yürüdük sarp yolları
bir sığıntıydık kuru soğuklarda
her esen deli rüzgarla savrulduk

üşümemiz ayazlardan değildi
nede kaçışımız kendimizden
bizi bir tek biz anlardık
yanıldıkta, bu bizi bağlamazdı
hep akıntıya kürek çektik
azgın sulara vermedik bizi
biz hep kendi közümüzde kavrulduk
yeri geldi azaplar soyunduk
(şiirim)












şiirlerimi TIKLAYIN