Serhan Kürşad Kansu - Hakkında Yazdığı Tanıtı ...

İstanbul'da doğdum. Doğduğum anı hiç hatırlayamadım rüyaların da başını bilmediğimiz gibi… Konuşmaya başladığım ilk günlerde susmayı ve aşık olmayı tercih ettim. Küçük bir çocuktum daha benden yaşça büyük mahalleli kızlara hayran hayran bakarken. Abimden kalma eski gitarım, annemin ben 11 yaşındayken aldığı saz ve sokak kedileriyle şarkılar söyleyerek büyüdüm. Üniversitede felsefe okumaya başlayınca Sokrates'le olan flörtüm ona yazdığım bir tiyatro oyunuyla daha da sert bir hal aldı. Kant'ın ısrarlarına dayanamayan karanlık yanım Locke'a sorduğu sorulara her gün yenisini ekledi. Boş levhaya benzer kafam, boşaldıkça ağırlaştı. Ben de anlamı kafamda değil levhada aramaya başladım. Uçlardaydım artık. Ya çok tutkulu seviyor ya da nefretime en güzel sofrayı kurup kendi ellerimle besliyordum. Her şeyin merkezinde kendimi buldum. Bu kısa cümle bana nur topu gibi 4 soru verdi.

Her, neleri kapsar? Şey, nedir? Merkez, neresidir? Kendi, kimdir?

Dünya tiyatrosundaki sahne korkumu karıncadan çaldığım rolle yenebildim. Ne kadar iyi geliyordu ağaçların arasında derin bir nefesle dolmak. Yukarıdan arandığımda meşgule basmaya başlamıştım artık.

Yoksa bir tuşa basmak kadar kolay mıydı ulaşılmaz olmak…