© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Selçuk Uğur - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı
22 Şubat 2025 Cumartesi - 22:24:36
Sustum Öylesine Bir nefeste Aheste Varsın güller açılmasın bundan sonra Varsın olsun! Eksik olsun Çoklar aza, anlar hiçliğe, canlar ecele devrile dursun Koygar şahinler uçurmam bundan gayrı, turna kanadıyla yaralanmış göklerimde Kıyılmış ne varsa beyhudedir bundan böyle Sustum Dertli kalem Artık sen söyle!
Sustum Bu vakte kadar, söz kalesinin burçlarında niçin mahpustum? Viran olmanın noksan kıldığı bir tutam acıyla, mürekkep renginde içimi kustum Siyahın üstüne renk tanımakla yapılan hatayı, saçımda an be an artan aklardan öğrendim Ve öğrendim susmayı, akıtmaya kıyamadığım sağanaklardan Uyan ey zaman! Bedel iste bitirdiğim yarınlardan
Sustum Kelamın koridorlarında infilak eden sedamı, yunmuş yıkanmış kızıllıklara yar eyledim Sustum ve nihayet kar eyledim İncecikten bir sızıyla inlerken neyler, son sözümü, sona ermeden evvel suskunluk alfabesiyle söyledim Evet! Belki de bir zamanlar meyustum Ama korkmayın artık Sustum Sustum
Sustum Cana, canana, zamana, mekana, zekana, korkana, yürek burkana, gökten sarkana, yerle bir olan arkana Tuş oluşunu gördüm, sustum Yaratık mesabesine indirgenmişlerin haliyle sustum! Tersine açan bir çiçek gibi, topladım yapraklarımı gün ışığından, goncamın içine pustum Sustum Sustum
Sustum Olmayan saygının kaygısını çekerek Bağrımdaki çorak toprağa Mecnunun efkarını ekerek Bir ceylanın toynaklarıyla ezildim, geçip gitti sekerek Ormanlar uğuldadı gözümdeki son billuru da dökerek Hıçkırmak istedim olmadı, sendeledim olduğum yere çökerek Harman vakti bir başak kesildim, biçmekten imtina etmeyen kader adlı orağın önünde boyun bükerek Sustum
Sustum Konuş deseler de Söz gümüşünü biriktiririm artık yamalı keselerde Özüm her ne kadar kavrulsa da, Leyla menşeli vesveselerde Veya Kısıtlamış hülyalarım, açı ortayını yitirse de lüzumsuz hendeselerde Söz dedim ya Hani ağlamaklı baktığında kelam kesilen mevzu İşte o artık bundan böyle, sözü geçmez köselerde Sustum Hakikatte susmak dil çeliğini örseler de Neyse Sustum
Sustum Gemiler kalkıyordu limandan Fora yelkenlerin kirlettiği simandan, bir hüzün aksetti sonra Küçük bir çocuk çehresiyle kanadı ufkun derinlikleri İçimdeki ateşler terk ederken o ıtri serinlikleri Yaseminler de bivefa, kokmayınca bu bahar! Hanımeli saltanatını devirince Akdeniz in rutubet kokan nefesi Ansızın yıkılınca zincirlere hükmeden aslanların kafesi Sustum
Sustum Sebepsiz yere Ruhum yara bere Eyvahlar yollamadan mutebere Biliyor musun ah aziz dostum Ben sustum!