1962 Kırıkkale doğumlu oyup 23 yıllık polis memurlugunun ardından 2008 yılının mart ayında emekli oldum ankaradayım 30 senedir şiir yazmaktayım bir polis şiir yazar mı onlarda böyle duygular varmı diyenlere inat hece tarzında yazmaktayım evli ve iki çocuk babasıyım kızım üniv. okumaktadır oğlumda bu sene üniv. sınavlarına hazırlanmaktadır amacım tanışmak güzel dostluklar kurmaktan yanayım sevgiyle kalın
BOŞUNA
Aşkına dilenci değilim senin Dönüp de geriye baksan boşuna Bir gurur taşırım inanması zor Dünyayı uğruma yaksan boşuna
Yüzümü çevirdim önüm değilsin Rotamı döndürdüm yönüm değilsin Sensiz de yaşarım sonum değilsin Her gün aşk acısı çeksen boşuna
Ruhunum diyerek dursan canımda Sen dolaşsan katre katre kanımda Cenup Şimal Şark Garp dört bir yanımda Aşk ırmağı olup aksan boşuna
Nedamet içinde gönlüme girsen Yoluma çıkıp da kolunu gersen Binlerce çiçeğin sırrına ersen Misk-i amber gibi koksan boşuna
Bilinsin hıncımın sana kastı ne Taparmıyım sandın çirkin büstüne Aşkın oklarını kalbim üstüne Bin defa üst üste çaksan boşuna
Umutsuzluk doldur avuçlarına Af tecelli etmez ki suçlarına Tüm yıldızları bir bir saçlarına Pırlanta ederek taksan boşuna
Bana zulüm düşsün sana da sefa Sensiz çok güzeldir yaşanan cefa On değil yüz değil binlerce defa Sevginle karşıma çıksan boşuna
Aklın başına gelir yalnız kalınca Yıllar geri dönmez pişman olunca Ruh tene küsüp de zaman dolunca Ecel duvarını yıksan boşuna
GİDİYORSUN HA
Bir akşam üzeri geldiğin gibi Tekrardan yan çizip gidiyorsun ha Veda etmeden bir el sallamadan Rüzgar gibi tozup gidiyorsun ha
Kafana koyduğun o kararınla Faydan mı dokundu bir yararınla Kalbime açtığın şu zararınla Ebediyen üzüp gidiyorsun ha
Taşlaşmış kalbine zulmü katarak Bu aşkı gönlünden silip atarak Kaşlarını bana karşı çatarak Sebepsizce kızıp gidiyorsun ha
Zehrinle suladın aşk güllerimi Uzanıp tuttun mu hiç ellerimi Uğruna kurduğum hayallerimi Darma dağın bozup gidiyorsun ha
Dertsiz başıma bin bela sarıp da Kalleşlik merminle kalpten vurup da Kalemini yargıç gibi kırıp da Ecelimi yazıp gidiyorsun ha
Ruhumu kopardın yetmedi yine İhanet doluymuş sendeki sine Sevgi tutmayan o zalim kalbine Mezarımı kazıp gidiyorsun ha
SENİN YÜZÜNDEN
Yüzünde beliren sahte gülüşe Yanıp kalıyorsam senin yüzünden Gerçeği olmayan yalancı düşe Kanıp dalıyorsam senin yüzünden
Sevgini unutup yaktın şerine Bir acı bıraktın kalpte derine Kara bulut olup yağmur yerine Nefret doluyorsam senin yüzünden
Dönülmez yollara koydum içimi Ayrılık diyerek yaptım seçimi Kışlara benzeyen beyaz saçımı Hırsla yoluyorsam senin yüzünden
Var mı bu alemde benden tasalı Günlerce dinledim senden masalı Hazanı yaşayan yaprak misali Her gün soluyorsam senin yüzünden
Derdi ben avuttum sen neşelerde Medet arıyorum boş şişelerde Mekan sayılmayan dip köşelerde Sızıp kalıyorsam senin yüzünden
Sayende karardı dünyam zifiri Yaptığını yapmaz elin kafiri Kalbime davetsiz o misafiri Kızıp alıyorsam senin yüzünden
Kalleş lakabıyla kavuştun üne Neden inanmıyorsun yaşanan düne Tüm şiirlerimi suyun üstüne Yazıp salıyorsam senin yüzünden
GEL
Karanlığı yırtan acı çağrımı Duy da başkasına inanmadan gel Sana hasret sana susuz bağrımı Sivri tırnağımla yoldurmadan gel
Kabuslarım büyür şimdi art arda Geceler çıldırdı düşler firarda Susma ne olursun dur bir kararda Elleri karşımda güldürmeden gel
Sensiz zor geliyor yaşamın tümü Kurtuluş yaptırma bana ölümü Senin için açan gonca gülümü Dalında unutup soldurmadan gel
Gönlüm başkasına aşkı yasaklar Yüreğim sevgini içinde saklar Bir bir saçlarıma düşerken aklar Beyazlar başıma doldurmadan gel
Gelişin olur en büyük hediye Daha ne beklersin gülüm ne diye Vuslat ateşiyle dönüp deliye Mecnunlar yolunu buldurmadan gel
Kendini aratma mey şişesinde Gözüm yok dünyanın şuh neşesinde Düşüp kalırsam bir han köşesinde Cenazemi eller kaldırmadan gel
NOT. Diger şiirlerimide buraya aktarıp şair arkadaşları rahatsız etmek istemedim [email protected] tel.0 506 476 04 91
1962 Kırıkkale doğumlu oyup 23 yıllık polis memurlugunun ardından 2008 yılının mart ayında emekli oldum ankaradayım 30 senedir şiir yazmaktayım bir polis şiir yazar mı onlarda böyle duygular varmı diyenlere inat hece tarzında yazmaktayım
evli ve iki çocuk babasıyım kızım üniv. okumaktadır oğlumda bu sene üniv. sınavlarına hazırlanmaktadır
amacım tanışmak güzel dostluklar kurmaktan yanayım
sevgiyle kalın
BOŞUNA
Aşkına dilenci değilim senin
Dönüp de geriye baksan boşuna
Bir gurur taşırım inanması zor
Dünyayı uğruma yaksan boşuna
Yüzümü çevirdim önüm değilsin
Rotamı döndürdüm yönüm değilsin
Sensiz de yaşarım sonum değilsin
Her gün aşk acısı çeksen boşuna
Ruhunum diyerek dursan canımda
Sen dolaşsan katre katre kanımda
Cenup Şimal Şark Garp dört bir yanımda
Aşk ırmağı olup aksan boşuna
Nedamet içinde gönlüme girsen
Yoluma çıkıp da kolunu gersen
Binlerce çiçeğin sırrına ersen
Misk-i amber gibi koksan boşuna
Bilinsin hıncımın sana kastı ne
Taparmıyım sandın çirkin büstüne
Aşkın oklarını kalbim üstüne
Bin defa üst üste çaksan boşuna
Umutsuzluk doldur avuçlarına
Af tecelli etmez ki suçlarına
Tüm yıldızları bir bir saçlarına
Pırlanta ederek taksan boşuna
Bana zulüm düşsün sana da sefa
Sensiz çok güzeldir yaşanan cefa
On değil yüz değil binlerce defa
Sevginle karşıma çıksan boşuna
Aklın başına gelir yalnız kalınca
Yıllar geri dönmez pişman olunca
Ruh tene küsüp de zaman dolunca
Ecel duvarını yıksan boşuna
GİDİYORSUN HA
Bir akşam üzeri geldiğin gibi
Tekrardan yan çizip gidiyorsun ha
Veda etmeden bir el sallamadan
Rüzgar gibi tozup gidiyorsun ha
Kafana koyduğun o kararınla
Faydan mı dokundu bir yararınla
Kalbime açtığın şu zararınla
Ebediyen üzüp gidiyorsun ha
Taşlaşmış kalbine zulmü katarak
Bu aşkı gönlünden silip atarak
Kaşlarını bana karşı çatarak
Sebepsizce kızıp gidiyorsun ha
Zehrinle suladın aşk güllerimi
Uzanıp tuttun mu hiç ellerimi
Uğruna kurduğum hayallerimi
Darma dağın bozup gidiyorsun ha
Dertsiz başıma bin bela sarıp da
Kalleşlik merminle kalpten vurup da
Kalemini yargıç gibi kırıp da
Ecelimi yazıp gidiyorsun ha
Ruhumu kopardın yetmedi yine
İhanet doluymuş sendeki sine
Sevgi tutmayan o zalim kalbine
Mezarımı kazıp gidiyorsun ha
SENİN YÜZÜNDEN
Yüzünde beliren sahte gülüşe
Yanıp kalıyorsam senin yüzünden
Gerçeği olmayan yalancı düşe
Kanıp dalıyorsam senin yüzünden
Sevgini unutup yaktın şerine
Bir acı bıraktın kalpte derine
Kara bulut olup yağmur yerine
Nefret doluyorsam senin yüzünden
Dönülmez yollara koydum içimi
Ayrılık diyerek yaptım seçimi
Kışlara benzeyen beyaz saçımı
Hırsla yoluyorsam senin yüzünden
Var mı bu alemde benden tasalı
Günlerce dinledim senden masalı
Hazanı yaşayan yaprak misali
Her gün soluyorsam senin yüzünden
Derdi ben avuttum sen neşelerde
Medet arıyorum boş şişelerde
Mekan sayılmayan dip köşelerde
Sızıp kalıyorsam senin yüzünden
Sayende karardı dünyam zifiri
Yaptığını yapmaz elin kafiri
Kalbime davetsiz o misafiri
Kızıp alıyorsam senin yüzünden
Kalleş lakabıyla kavuştun üne
Neden inanmıyorsun yaşanan düne
Tüm şiirlerimi suyun üstüne
Yazıp salıyorsam senin yüzünden
GEL
Karanlığı yırtan acı çağrımı
Duy da başkasına inanmadan gel
Sana hasret sana susuz bağrımı
Sivri tırnağımla yoldurmadan gel
Kabuslarım büyür şimdi art arda
Geceler çıldırdı düşler firarda
Susma ne olursun dur bir kararda
Elleri karşımda güldürmeden gel
Sensiz zor geliyor yaşamın tümü
Kurtuluş yaptırma bana ölümü
Senin için açan gonca gülümü
Dalında unutup soldurmadan gel
Gönlüm başkasına aşkı yasaklar
Yüreğim sevgini içinde saklar
Bir bir saçlarıma düşerken aklar
Beyazlar başıma doldurmadan gel
Gelişin olur en büyük hediye
Daha ne beklersin gülüm ne diye
Vuslat ateşiyle dönüp deliye
Mecnunlar yolunu buldurmadan gel
Kendini aratma mey şişesinde
Gözüm yok dünyanın şuh neşesinde
Düşüp kalırsam bir han köşesinde
Cenazemi eller kaldırmadan gel
NOT. Diger şiirlerimide buraya aktarıp şair arkadaşları rahatsız etmek istemedim
[email protected]
tel.0 506 476 04 91