Mustafa Yüksel - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Mustafa Yüksel

 







BENİ Mİ?


MERAK ETTİNİZ?


İŞTE BEN:


     Yaratanın varlığını ve sonsuz gücünü, doğa ve insan ruhunun inceliklerini, güzelliklerini: Bir çocukta, bir çiçekte, bir böcekte, bir ışıkta, bir renkte gören; onları yüreğinde, onları beyninde hisseden ve seven bir insanım.


KÖYÜMDE GECELER

Benim köyümde geceler o kadar büyüleyici ki:
Sorma bana; bunu hiçbir zaman anlatamam!
Yıldızlar o kadar mutlu ki dağlarla kucak kucağa,
Mutlular derimde, fakat derecesini yazamam!
Bambaşka dilde türkü söyler köyümüm geceleri,
Vadideki ay ışığı, çamlardaki gece yeli...
Fısıldar, fısıldarlar, ama ben dillerini bilemem ki!
.....

      *
     1949 yılında Antalya ilinin bir ilçesinde Toros Dağlarının koynunda     
.....
Mırıldayan su değirmeninden,
Ceviz kokan derelerinden,
Çocukluğumun köyünden,
Ne haber var kuşum?

 


Diye şiir yazacağım küçük bir köyünde, ekin biçim zamanında dünyaya gelmişim.
....
Ekin tarlasına götürmüş anam
Henüz beş günlük bebek iken.
Sarı karıncalar yemiş beni orada
Ağlamasını bile bilmez iken.

.....

     *
     İlkokulu köyümde, Ortaokulu ilçede, lise öğretimini Aksu Öğretmen okullarında, üniversite öğrenimini de Anadolu Üniversitesinde tamamladım.



     Anadolu’nun çeşitli yerlerinde 28 yıl sınıf öğretmenliği yaptıktan sonra, kendisi de öğretmen olan eşimin sağlık sorunları nedeniyle emekliye ayrılmak zorunda kaldım.


     Ama yüreğim, emekli olup öğretmenlikten ve çocuklarımdan ayrılamadı.
     Çocuklarımın verdikleri çiçekler hiç solmadan ellerimde, kendileri de hep çiçek olarak, hiç solmadan yüreğimde kaldılar.



*


.....
Allah acılarını sakın göstermesin!
Varsın onlar beni hiç de bilmesin.
Gönül bahçemde açarlar dört mevsim.
Kalbimde çiçeklerim!
Çiçek dolu hep ellerim!



 .....


    * 


     Dünya nimetlerinden en çok sevdiğim çocuklar ve doğadır. Çünkü bütün saflıkları, temizlikleri, incelikleri, güzellikleri ve olağanüstülükleri onlarda bulmak mümkündür.


 ÇOCUKLARIM

Susamış çorak toprağa düşen
Yağmur damlası gibi çocuklar!
Çocuğun olduğu yerde hareket...
Çocuğun olduğu yerde, mutluluk var!


Her haziran benim sonbaharım,
Dalımdan kopan sarı yapraklarım!
Her eylül ise benim ilkbaharım,
Dallarımda açan çiçekler, çocuklarım!


Her eylülde gelirler, gülerim!
Her haziranda giderler, ağlarım!
Çocuklar olmadan boş hayatım!
Benim hayatım, sevgili çocuklarım!


     **

     Bütün kapıların anahtarının SEVGİ olduğuna inanan bir insanım. Hakka giden yolun da, halka giden yolun da, insanlığa giden yolun da, ilme giden yolunda sevgiden geçtiğine inanırım. Kısacası dinin - imanın, vatanın- bayrağın, hakkın -adaletin, barışın -kardeşliğin, sevginin -saygının kapısının kilidini açan anahtarın sevgi olduğuna inanırım.
     İşte yıllardır herkese, her şeye  dağıttığım halde bir türlü bitiremediğim yüreğimin sevgisini, emeklilik yıllarında yüreğime gömüp benimle birlikte küllenmesini, yok olmasını istemedim.  Yüreğimin sevgisini duygulara, Yüreğimin sevgisini duygulara, duyguları şiir ve yazılara dönüştürdüm. Bunları bazen sevinç ve mutluluk olarak sundum. Bazen üzüntü ve acı olarak... Bazen kahkaha ve çığlık olarak sundum; bazen gözyaşları olarak... Bazen güzellikler olarak resmettim, bazen de olmaması gereken, fakat olan çirkinlikler olarak sergiledim. İstedim ki yüreğimdeki sevgi değişik şekil ve renklerde de olsa insanlara bir şeyler versin; yüreklerine hep sevgi tohumları eksin. 
     **
     Belki zaman olarak geç kaldım. Hani demem o ki yarış atları gibi koşacak gücümüz yok artık. Ama şunu da bilirim ki bir eğitimcinin görevi emekli olduğunda değil öldüğünde biter. Hatta öldüğünde bile bitmez.

ÖĞRETMENİM
.....
Sen yılar geçtikçe gençleşirsin öğretmenim!
Her öğrenciyle yeniden dünyaya gelirsin.
Bizler yaşadıkça sen ölmeyeceksin!
Sonsuza denk ışığınla yaşa öğretmenim!



.....
     *
     İşte bu duygularla, duygularımı, duygu dostlarıyla paylaşıyor; Cennet Antalya'mızın sıcak bir köşesinden tüm yüreklere sıcaklıklar diliyor, herkese sonsuz saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Gönlünüzden umut, yüreğinizden sevgi, yüzünüzden gülümseme eksik olmasın. SEVGİLERİMLE...





                                                                                                 Mustafa YÜKSEL