Hani, yılgın akşam vakitlerinde Sözlerin sükutu terk ettiğinde Belirsizlik gölgene diz çöktüğünde Gözlerin, ah o gözlerin... Gülersen... Agrıda İshak Paşa Sarayının Gölgesinde Ahmede Hane Mezarında GüLümser! ! !
Şimal yıldızına dalıp da gittiğinde Desen ki, kadınım sana geldim... . Hanem, alev alev tutuşsa gelişinle Yüreğim bir damla suda çırpınan serçe Bende bir telaş, bir garip heyecan Üstüm başım say ki perişan Lakin dudaklarım,dudaklarına hayran Tenim, tenine kurban Gelsen ya, gelsen keşke... . Ne diyorum biliyor musun . Kuytularına sindiğinde gözyaşların O içinde giz gibi sakladığın kahırların Arından yokluğa dem vurduğun kaçışların Yalancı, yabancı gülüşlere tutsak kaldığın Ve kimliğini dahi unuttuğun bir an da Desen ki, kadınım al beni koynuna...
Sensin ya, nasılsa Olur mu benden a'la sana yosma Dudaklarımdayken sevda türküsü Bahar yeli gibi süzülürken bedenine Şiir dilimle okşasam ruhunun gizlerini Umutlarına güvercin misali konsam Düşlerim de gerçeğim olsan da Koynuma alsam seni adamım...
Ne diyorum biliyor musun
Ahlat yeşerdiğinde yeniden gönlünde Yüzünde henüz tazeyken naif bir gülümseme Tadım dudaklarında, şiirlerim izindeyken Kimsesizliğini ruhuma devşirmişken Huzuru koynuma serip de giderken Desen ki, kadınım elveda...
Eşikte bitimsiz bir bahar ben Ruhumu ruhuna, sevdanı yüreğime teslim etmişken Yüzümde bir gülümseyiş, gözlerimde hasretine dair Bir damla gözyaşı dökerken Hadi sen bana aldırma git! Derken, Hazanlarını baharlarına döndürmek istersen Ansızın yine çık da gel adamım...Çık da gel!
Çık Da Gel! ...
Ne diyorum biliyor musun
Hani, yılgın akşam vakitlerinde
Sözlerin sükutu terk ettiğinde
Belirsizlik gölgene diz çöktüğünde
Gözlerin, ah o gözlerin... Gülersen... Agrıda
İshak Paşa Sarayının Gölgesinde Ahmede Hane Mezarında GüLümser! ! !
Şimal yıldızına dalıp da gittiğinde
Desen ki, kadınım sana geldim...
.
Hanem, alev alev tutuşsa gelişinle
Yüreğim bir damla suda çırpınan serçe
Bende bir telaş, bir garip heyecan
Üstüm başım say ki perişan
Lakin dudaklarım,dudaklarına hayran
Tenim, tenine kurban
Gelsen ya, gelsen keşke...
.
Ne diyorum biliyor musun
.
Kuytularına sindiğinde gözyaşların
O içinde giz gibi sakladığın kahırların
Arından yokluğa dem vurduğun kaçışların
Yalancı, yabancı gülüşlere tutsak kaldığın
Ve kimliğini dahi unuttuğun bir an da
Desen ki, kadınım al beni koynuna...
Sensin ya, nasılsa
Olur mu benden a'la sana yosma
Dudaklarımdayken sevda türküsü
Bahar yeli gibi süzülürken bedenine
Şiir dilimle okşasam ruhunun gizlerini
Umutlarına güvercin misali konsam
Düşlerim de gerçeğim olsan da
Koynuma alsam seni adamım...
Ne diyorum biliyor musun
Ahlat yeşerdiğinde yeniden gönlünde
Yüzünde henüz tazeyken naif bir gülümseme
Tadım dudaklarında, şiirlerim izindeyken
Kimsesizliğini ruhuma devşirmişken
Huzuru koynuma serip de giderken
Desen ki, kadınım elveda...
Eşikte bitimsiz bir bahar ben
Ruhumu ruhuna, sevdanı yüreğime teslim etmişken
Yüzümde bir gülümseyiş, gözlerimde hasretine dair
Bir damla gözyaşı dökerken
Hadi sen bana aldırma git! Derken,
Hazanlarını baharlarına döndürmek istersen
Ansızın yine çık da gel adamım...Çık da gel!
Nisan Serap Muratoğlu