Yürek yaşar beyin anlar. Buda bir zihin savaşını ortaya koyar. sadece öğretmeni iyi bilmek gerekir. İlk ateş yakmayı öğrendiğinde zorluk çekersin. Nasıl yakılır, bunu bile öğrenirken zorlanırsın. Nasıl yaktığını öğrenince neden yaktığpını öğrenmeye çalışırken yine bir zorluk çekersin. Neden yaktığını nasıldan önce bilmen gerekir. Neden yaktığını öğrenince nerede yakacağını öğrenmek istersin. Onuda öğrenmeye çalışırken yine zorluk çekersin. Yanabilirsin, yakabilirsin ama öğrenme istemin varsa o zaman yakmayı öğrenmek istersin. Yaratıcılığım; evren başarılar..... Günden güne çoğalıyor, başarılara başarı katıyorum. Amacımdan vazgeçmem ki.... Net ve kararlıyım ben. Doğal yaratıcılığım senide geliştiryorum, devam edeceğim derinliğine Kendimi yaratma özeliklerini geliştiği için bu yaratımlar bana mutluluk ve coşku veriyor. Ve sorular, cevaplar ardı sıra gelişiyor arayışlarım sonucunda. Yaralanmalar, iyileşmeler de bir biri ile gelişir. Neden? Anlam gücünü kazanıyorum. Yaşamın inceliklerini her ne kadar acı ile öğrensemde onun anlam gücünü ve mutluluğa dönüşmesini öğreniyorum. Yani 'Ben'i sınırsızlaştırıyorum. Güzellik başa beladır diyorlar ama ben diyorumki güzellik başa taçtır. Amacım, sen olmazsan nasıl bensizliğime 'Ben' bulurum. Nasıl daha fazla beynimi ve yüreğimi sınırsızlığa götüreceğim, nasıl anlıyacağım? Buda seni sevmemden kaynaklanıyor! Arayışçı olmamdan kaynaklı. Daha fazla biz. Daha fazla çaba. daha fazla emek. daha fazla savaş. daha fazla coşku. sevinç ve mutluluk ve ardından daha fazla sevmek ve sevilmek... DELİLA
halepçeyi unutmıyacaz mezara kadar.........
NewrozFeodalizmin kan deryası İnsanın insan olma çabası Astığı astık Kestiği kestiDerebeylerinin zulmüne başkaldırıdır NEWROZ
İnsan emeğini yemekle doymayan Kanunları kendi bildiği gibi koyan Zorbalığı kanun sayan İnsanlıktan nasibini almamış Sevmediği her cana kıyan İnsan etini kendi yaralarına ilaç sayan Şarlatan büyücülerin tutsağı Mezopotamyayı kana bulayan Derebeyi DEHAKLARA karşı isyandır NEWROZ
Kestikleri insan kafataslarından Bahçe duvarları ördüren ASUR diktatörleri..? Zulmü tarihlere sığmayan NEMRUT..? Köleci ROMA..? Ey dünyanın ilk üretim merkezi Mezapotamya Tarihi kanla sulanmış topraklar Peygamberler diyarı ülke Bu alçakça zulmü kim hak gördü sana Ne zaman değişecek Senin bu kanlı kaderin Dünyanın medeniyet çağında bile Kurşunlanır çocukların Kan ve gözyaşıyla kutlanır Bayramların Saçından tutulup sürüklenir Gelinlerin kızların Yüreğinde insanlık kalmamış İnsafsızların Yazıklar olsun Bu haksızlığa alkış tutanlara Kardeşi kardeşe vurduranlara Bu zulüm sürdükçe sonu gelmeyecek KAWALARIN Ey NEWROZ tarihe şahitlik etki Sonu gelmiştir zulümden cüzdanlarını dolduranların
Beko'nun öldüÇünü gören Zîn, bakın hakkında ne düşünüyor:
'Ey izz ve temkinli şah ve vezir! Rica ediyorum inatetmeyiniz, Bu fesat kaynaÇı hakkında. Çünkü insanlar ve cinlerin Allahın, Yer ve göklerin yaratıcısı, Sevgiyi, sevgilileri verdiÇi gün, O zaman buÇzu da rakiblere verdi. ... / ... Biz kırmızı gülüz, o bizim için dikendir Biz hazineyiz o bizim için yılandır. Güller dikenlerin gagasıyla korunur, Hazinelerde yılanlarla beslenir. ... ... EÇer o olmasaydı aramızda engel, Aşkımız da buzulur ve zail olurdu.'
Nasıl ki bir gülü diken, hazineyi de yılan koruyorsa, bizim de bekçimiz (köpeÇimiz) Beko olacaktır. Diyen Zîn, Mem'in mezarının başında devamlı aÇlayarak şöyle der:
'Ey vücudumun ve canımın mülkümün sahibi, Ben bahçeyim, sen de bahçıvan Senin bahçen sahipsizdir Sen olamazsan onlar neye yarar Kaşlar, gözler, zülüfler neyedir. Zülfümü tel tel çekeyim Sonra yarim sen beni belki deÇişik görürsün En iyi hepsi yerinde kalsın Hakk'a emanetim teslim ediyim.'
Diyerek yapıştıÇı Mem'in mezar taşında canını verir. Bey, Zîn'i gömmek için Mem'in mezarını açtırarak Zîn'i sarktıÇı esnada şöyle seslenir:
Yine ağlıyor, Yıldız bakışlı çocuklar, Hayattan vazgeçmişcesine, Sanki yılların tüm yükü üzerlerinde... Emek vereceksin yarınların için Alın terin ile varacaksın ulaşmak istediğin yere Haksızlığa boyun eğmeyip Zulüm edene baş kaldıracaksın...! Dört elle sarılacaksın emeğine Okuyacaksın...
İnsanı, insanlığı öğreneceksin Bileceksin, seni beni...ve geçmişini... -ya sen ne olacaksın çocuk? -astronot olacağım... -niçin? Cevap manidardır oldukça; -yıldızlara ulaşacağım... -ne olacak yıldızlara ulaşınca? -en parlaklarını toplayıp, anneme vereceğim... Kapatalım pencereyi Parçalanmış bedenleri Yoklukları,yıkıntıla rı Yıkıntılar arasından sızan gözyaşlarını Umarsızca eğlenebilen parazitleri Görmeye dayanamıyorum anne... Bakmayın güldüklerine onların... Fotoğrafı çeken abileri söylemiş Gülün diye... ahh çocuk sen mavilerde bir geleceksin Sen adın gibi hırçın... Adın gibi sonsuzsun... Onlar korkulu gözlerinin ardında birsürü söz biriktirmiş, söz haklarının gelmesini hala bekliyorlar...
Doğuda çocuk olmak, batıdaki orta halli bir adamdan daha ızdıraplıdır. Bunu Batı bilemez, Batı ancak tartışır[/size]............
..........arkadaşlar ! Dağlarımız, ovalarımı ve ırmaklarımız bizi bekliyor biz bütün ömrümüzü gürbette geçirip gurbet türkülerini söylemek istemiyoruz. biz yiğitlikleri ile destanlar yazmış bir halkız; ezilen sınıfların sınıf kardeşliği en güçlü silahlarımızdan biridir. dost ve düşman herkes bilsinki Kazanacağız mutlaka bir gün kazanacağız.....bir köle gibi yaşamaktansa bir özgürlük savaşçısı olarak ölmek daha iyidir...............Yılmaz güney
sadece öğretmeni iyi bilmek gerekir.
İlk ateş yakmayı öğrendiğinde zorluk çekersin. Nasıl yakılır, bunu bile öğrenirken zorlanırsın.
Nasıl yaktığını öğrenince neden yaktığpını öğrenmeye çalışırken yine bir zorluk çekersin.
Neden yaktığını nasıldan önce bilmen gerekir. Neden yaktığını öğrenince nerede yakacağını öğrenmek istersin.
Onuda öğrenmeye çalışırken yine zorluk çekersin. Yanabilirsin, yakabilirsin ama öğrenme istemin varsa o zaman yakmayı öğrenmek istersin.
Yaratıcılığım; evren başarılar..... Günden güne çoğalıyor, başarılara başarı katıyorum. Amacımdan vazgeçmem ki.... Net ve kararlıyım ben. Doğal yaratıcılığım senide geliştiryorum, devam edeceğim derinliğine
Kendimi yaratma özeliklerini geliştiği için bu yaratımlar bana mutluluk ve coşku veriyor. Ve sorular, cevaplar ardı sıra gelişiyor arayışlarım sonucunda. Yaralanmalar, iyileşmeler de bir biri ile gelişir. Neden? Anlam gücünü kazanıyorum.
Yaşamın inceliklerini her ne kadar acı ile öğrensemde onun anlam gücünü ve mutluluğa dönüşmesini öğreniyorum. Yani 'Ben'i sınırsızlaştırıyorum.
Güzellik başa beladır diyorlar ama ben diyorumki güzellik başa taçtır.
Amacım, sen olmazsan nasıl bensizliğime 'Ben' bulurum. Nasıl daha fazla beynimi ve yüreğimi sınırsızlığa götüreceğim, nasıl anlıyacağım? Buda seni sevmemden kaynaklanıyor! Arayışçı olmamdan kaynaklı.
Daha fazla biz. Daha fazla çaba. daha fazla emek. daha fazla savaş.
daha fazla coşku. sevinç ve mutluluk ve ardından daha
fazla sevmek ve sevilmek... DELİLA
halepçeyi unutmıyacaz mezara kadar.........
İnsanın insan olma çabası
Astığı astık
Kestiği kestiDerebeylerinin zulmüne başkaldırıdır
NEWROZ
İnsan emeğini yemekle doymayan
Kanunları kendi bildiği gibi koyan
Zorbalığı kanun sayan
İnsanlıktan nasibini almamış
Sevmediği her cana kıyan
İnsan etini kendi yaralarına ilaç sayan
Şarlatan büyücülerin tutsağı
Mezopotamyayı kana bulayan
Derebeyi DEHAKLARA karşı isyandır
NEWROZ
Kestikleri insan kafataslarından
Bahçe duvarları ördüren
ASUR diktatörleri..?
Zulmü tarihlere sığmayan NEMRUT..?
Köleci ROMA..?
Ey dünyanın ilk üretim merkezi
Mezapotamya
Tarihi kanla sulanmış topraklar
Peygamberler diyarı ülke
Bu alçakça zulmü kim hak gördü sana
Ne zaman değişecek
Senin bu kanlı kaderin
Dünyanın medeniyet çağında bile
Kurşunlanır çocukların
Kan ve gözyaşıyla kutlanır
Bayramların
Saçından tutulup sürüklenir
Gelinlerin kızların
Yüreğinde insanlık kalmamış
İnsafsızların
Yazıklar olsun
Bu haksızlığa alkış tutanlara
Kardeşi kardeşe vurduranlara
Bu zulüm sürdükçe sonu gelmeyecek
KAWALARIN
Ey NEWROZ tarihe şahitlik etki
Sonu gelmiştir zulümden cüzdanlarını dolduranların
Beko'nun öldüÇünü gören Zîn, bakın hakkında ne düşünüyor:
'Ey izz ve temkinli şah ve vezir!
Rica ediyorum inatetmeyiniz,
Bu fesat kaynaÇı hakkında.
Çünkü insanlar ve cinlerin Allahın,
Yer ve göklerin yaratıcısı,
Sevgiyi, sevgilileri verdiÇi gün,
O zaman buÇzu da rakiblere verdi.
... / ...
Biz kırmızı gülüz, o bizim için dikendir
Biz hazineyiz o bizim için yılandır.
Güller dikenlerin gagasıyla korunur,
Hazinelerde yılanlarla beslenir.
... ...
EÇer o olmasaydı aramızda engel,
Aşkımız da buzulur ve zail olurdu.'
Nasıl ki bir gülü diken, hazineyi de yılan koruyorsa, bizim de bekçimiz (köpeÇimiz) Beko olacaktır. Diyen Zîn, Mem'in mezarının
başında devamlı aÇlayarak şöyle der:
'Ey vücudumun ve canımın mülkümün sahibi,
Ben bahçeyim, sen de bahçıvan
Senin bahçen sahipsizdir
Sen olamazsan onlar neye yarar
Kaşlar, gözler, zülüfler neyedir.
Zülfümü tel tel çekeyim
Sonra yarim sen beni belki deÇişik görürsün
En iyi hepsi yerinde kalsın
Hakk'a emanetim teslim ediyim.'
Diyerek yapıştıÇı Mem'in mezar taşında canını verir. Bey, Zîn'i gömmek için Mem'in mezarını açtırarak Zîn'i sarktıÇı esnada şöyle seslenir:
Yine ağlıyor, Yıldız bakışlı çocuklar, Hayattan vazgeçmişcesine, Sanki yılların tüm yükü üzerlerinde...
Emek vereceksin yarınların için
Alın terin ile varacaksın ulaşmak istediğin yere
Haksızlığa boyun eğmeyip
Zulüm edene baş kaldıracaksın...!
Dört elle sarılacaksın emeğine
Okuyacaksın...
İnsanı, insanlığı öğreneceksin
Bileceksin, seni beni...ve geçmişini...
-ya sen ne olacaksın çocuk?
-astronot olacağım...
-niçin?
Cevap manidardır oldukça;
-yıldızlara ulaşacağım...
-ne olacak yıldızlara ulaşınca?
-en parlaklarını toplayıp, anneme vereceğim...
Kapatalım pencereyi
Parçalanmış bedenleri
Yoklukları,yıkıntıla rı
Yıkıntılar arasından sızan gözyaşlarını
Umarsızca eğlenebilen parazitleri
Görmeye dayanamıyorum anne...
Bakmayın güldüklerine onların...
Fotoğrafı çeken abileri söylemiş
Gülün diye...
ahh çocuk sen mavilerde bir geleceksin
Sen adın gibi hırçın... Adın gibi sonsuzsun...
Onlar korkulu gözlerinin ardında birsürü söz biriktirmiş, söz haklarının gelmesini hala bekliyorlar...
Doğuda çocuk olmak, batıdaki orta halli bir adamdan daha ızdıraplıdır.
Bunu Batı bilemez, Batı ancak tartışır[/size]............
..........arkadaşlar ! Dağlarımız, ovalarımı ve ırmaklarımız bizi bekliyor biz bütün ömrümüzü gürbette geçirip gurbet türkülerini söylemek istemiyoruz. biz yiğitlikleri ile destanlar yazmış bir halkız; ezilen sınıfların sınıf kardeşliği en güçlü silahlarımızdan biridir. dost ve düşman herkes bilsinki Kazanacağız
mutlaka bir gün kazanacağız.....bir köle gibi yaşamaktansa bir özgürlük savaşçısı olarak ölmek daha iyidir...............Yılmaz güney