En umutsuz olduğun anlarda bile,bir yerlerde bir ışığın yandığını unutma sevgili...Yapacağın tek şey ona ulaşmaya çalışmaktır. Dağıldığın anlarda bile,toplanacak çok şeyin olduğunu da unutma.Belkide içinde çok sağlam bir kale vardır.O ana kadar farkına varmadığın. En çaresiz olduğun anlarda bile umudunu yitirme.Çaresizlik,bazen insanı dahi mertebesine yükseltebilir.Unutma Yoksulluk,çok daha kötüdür; yoksulluktan.Bazı yoksulluklar,insanı hayallerine taşıyacak sermaye olabilir,unutma bunu. Acılar birgün bitecek.Her karanlık; aydınlığa varmak zorundadır.Yapacağın tek şey,kararlı bir şekilde karanlığın içinden geçmektir. Ne kadar zor durumda olursan ol,kendin olmaktan vazgeçme.Sen,sen olarak kalmayı başarabilirsen varsın. Çünki.Başkalarına imrenmek yerine,iyi bir hayat için senin neler yapabileceğindir.Önemli olan; başkası için harika olan.Senin felaketin olabilir bazen. Başaramıyacağım diye düşünerek vazgeçme.Başarmanın tek yolu,başarıyı yeterince isteyerek adım atmaktır.Çünki; En mutlu olduğun anlarda bile kendini kaybetme.Kendine asla yalan söyleme.Kendini abartıp,yere düşmenin zeminini oluşturma. Senin olan hayatı,başkaları için kullanmaya kalkma.O hayattan birtane daha yok çünkü İçinde kıyametler kopabilir.Ama o büyük sarsıntılar arasında bile bir yerlerde sakin bir liman bekliyordur seni.En sert kışları yaşayabilirsin bazen içinde.Ama o kışın içinde bir yerlerde,tatlı bir baharın yeşermekte olduğunu unutma sevgili..... Sen,sen ol,içinde olup bitenleri iyi anla! ! ! !
SEVGİNİN SADECE SÖZÜNÜ EDENLERLE, ONU YAŞAYANLAR ARASINDA NE FARK VARDIR
Sormuşlar ermişlerden birine; 'Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yasayanlar arasında ne fark vardır? ' 'Bakın göstereyim' demiş ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar icinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş 'Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz' diye bir de şart koymuş. 'Peki' demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan. Bunun üzerine 'şimdi...' demiş ermiş. 'Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe.' Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıltılı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. 'Buyurun' deyince her biri uzun boylu kasıklarını çorbaya daldırıp, sonra karsısındaki kardeşine uzatarak içmişler çorbalarını. Böylece her biri diğerlerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan. 'İşte' demiş ermiş. 'Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymamış düşünürse o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır. Şüphesiz bunu da unutmayın. Hayat pazarında alan değil veren kazançlıdır her zaman...'
Sevgiyi gerçekten yaşayanlardan olabilmek ümidiyle ******************************************************************
Bana yabancı değilsin Kendi ellerim,gözlerim ve hatta hislerimsin Düşümdeki en güzel dostum,yani gerçek olan hayalsin Bana uzak değilsin,bil ki uzakları yakın edensin Senin varlığın,ve bir de bana olan güvenin Sen benim içimdesin, İşte söylüyorum, En güzel arkadaş benim için sensin.... Yalnızlıktan korkuyorsan korkma; korkma Çünkü ben senin yanındayım Yalnız kalmak istiyorsan kork Çünkü ben hep senin yanındayım
En umutsuz olduğun anlarda bile,bir yerlerde bir ışığın yandığını unutma sevgili...Yapacağın tek şey ona ulaşmaya çalışmaktır.
Dağıldığın anlarda bile,toplanacak çok şeyin olduğunu da unutma.Belkide içinde çok sağlam bir kale vardır.O ana kadar farkına varmadığın.
En çaresiz olduğun anlarda bile umudunu yitirme.Çaresizlik,bazen insanı dahi mertebesine yükseltebilir.Unutma
Yoksulluk,çok daha kötüdür; yoksulluktan.Bazı yoksulluklar,insanı hayallerine taşıyacak sermaye olabilir,unutma bunu.
Acılar birgün bitecek.Her karanlık; aydınlığa varmak zorundadır.Yapacağın tek şey,kararlı bir şekilde karanlığın içinden geçmektir.
Ne kadar zor durumda olursan ol,kendin olmaktan vazgeçme.Sen,sen olarak kalmayı başarabilirsen varsın. Çünki.Başkalarına imrenmek yerine,iyi bir hayat için senin neler yapabileceğindir.Önemli olan; başkası için harika olan.Senin felaketin olabilir bazen.
Başaramıyacağım diye düşünerek vazgeçme.Başarmanın tek yolu,başarıyı yeterince isteyerek adım atmaktır.Çünki; En mutlu olduğun anlarda bile kendini kaybetme.Kendine asla yalan söyleme.Kendini abartıp,yere düşmenin zeminini oluşturma.
Senin olan hayatı,başkaları için kullanmaya kalkma.O hayattan birtane daha yok çünkü
İçinde kıyametler kopabilir.Ama o büyük sarsıntılar arasında bile bir yerlerde sakin bir liman bekliyordur seni.En sert kışları yaşayabilirsin bazen içinde.Ama o kışın içinde bir yerlerde,tatlı bir baharın yeşermekte olduğunu unutma sevgili.....
Sen,sen ol,içinde olup bitenleri iyi anla! ! ! !
SEVGİNİN SADECE SÖZÜNÜ EDENLERLE, ONU YAŞAYANLAR ARASINDA NE FARK VARDIR
Sormuşlar ermişlerden birine; 'Sevginin sadece sözünü
edenlerle, onu yasayanlar arasında ne fark vardır? '
'Bakın göstereyim' demiş ermiş.
Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar icinde
sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar.
Ermiş 'Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz' diye bir de şart koymuş.
'Peki' demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.
Bunun üzerine 'şimdi...' demiş ermiş. 'Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe.'
Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıltılı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa.
'Buyurun' deyince her biri uzun boylu kasıklarını çorbaya daldırıp, sonra karsısındaki kardeşine uzatarak içmişler çorbalarını. Böylece her biri
diğerlerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan.
'İşte' demiş ermiş. 'Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymamış düşünürse o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır. Şüphesiz bunu da unutmayın. Hayat pazarında alan değil veren kazançlıdır her zaman...'
Sevgiyi gerçekten yaşayanlardan olabilmek ümidiyle
******************************************************************
Bana yabancı değilsin Kendi ellerim,gözlerim ve hatta hislerimsin Düşümdeki en güzel dostum,yani gerçek olan hayalsin Bana uzak değilsin,bil ki uzakları yakın edensin Senin varlığın,ve bir de bana olan güvenin Sen benim içimdesin, İşte söylüyorum, En güzel arkadaş benim için sensin.... Yalnızlıktan korkuyorsan korkma; korkma Çünkü ben senin yanındayım Yalnız kalmak istiyorsan kork Çünkü ben hep senin yanındayım
Bedir Rahmi Eyupoglu