Sultan - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

( SEVGILI ANTOLOJI DOSTLARI BU BIR ALINTIDIR )


KARDELENİN HİKAYESİ
Ey gülüm;

Dinle bak kardelenlerin hikayesini.
Zirveler ıssızdır, kimse duymaz sesini.
Yalnızdır kuytudaki kaya,onunda tek yoldaşı yagan kar.





Kardelenler

Tek bir şarkı söylenir zirvelerde söyleyen ise fırtınalar.

Bir tohum filizlenmekte çatlakların içinde,
Korkuyor karanlıklardan ,buzdan beşi inde.
Yaşlı kaya saklar onu , bagrında bir bebek gibi
Uyutur fırtınaların ıslıgıyla , bildigi tek ninni

Kardelen başını uzatmak istedikçe gökyüzüne
İşlemekte içine ,büyümekte kökleri günden güne,
Üşümesin diye örtmekte,kardan yorganı üstüne,
Ama kardelen sabırsız ,çıkmak istiyor yeryüzüne,

Eriyen karlar,açan güneşle kardelen uzatınca boynunu
Unuttu onu ayakta tutanın kar oldugunu
E ildi boynu,sarardı benzi açan güneşten,sıcaktan,
Kurumuş bedeni sarkarken kayadaki çatlaktan,

Çok kısa sürmüştü zorluklarla geçen yaşamı,
Yaşlı kayanın derinliklerine gömülmüştü gözyaşları
Bir sonraki kışa kadar saklayacaktı onun ba rı
Artık o tohumlar Yalnız Kayanın yeni çocukları.


Munzur'un Küskün Çiçegine

Siz bir küçük daglı kızdınız
yavru bir ceylanın
gözlerinde a larken gördüm sizi
munzur un tepesinde
öyle yalnız
çaresiz
ve tek başına
ellerinizde deste deste umut
avuçlarınızda gül kokan dualar vardı

siz gözleri rüzgar desenli
Munzur da ının esmer gülüydünüz
umutla bakıyordunuz dünyaya, yarınlara
a ladı ınızda, gözyaşlarınız umut oluyordu
hasret oluyordu, rüzgar oluyordu
haykırıyordu dagların eteklerinde

agladıgınızda
hâle hâle oluyordu gözlerinizden
küçük ya mur taneleri
dökülüyordu çaglayanlara
ve çaglayanlarla beraber
damla damla gözyaşı olup
düşüyordu yüre imin orta yerine

ey munzur dag lı küskün çiçek
bilirim,
siz bu dagların kanadı yaralı kuşusunuz
nazlı umudusunuz
bulutların arkasındaki ışıltı
gökyüzünün binlerce yıldızısınız

bilirim,
yeryüzü ve gökyüzünün
kesişti i nokta dagunutulmuştunuz
bakışlarınız hilal hilal
saçlarınız lüle lüle
gamzeleriniz yıldız kokuyordu

bilirim,
ipek kanatlı bir kelebe in
ipeksi kanatlarıdır
çiçekleri okşayan elleriniz
ah eli düşlerdeki kız
yeryüzü sizin için renklidir
güneş
ay
yıldızlar
gökyüzü sizin için mavi
ve bu yüzdendir
munzur'a sevdalı bahar

siz bir küçük daglıydınız
bir rüzgarlara açıyordunuz kalbinizi
bir de daglara
ve hilesiz taşıyordunuz içinizde
o kardelen ugultusunu

bir masal fısıldayın istedim
o masalda hayalleriniz
yaralarınız
içinizde yanan ateşler
kır çiçekleri
kar çiçekleri
ateş böcekleri
ve size ihanet edenler olsun

bir da yamacının güzelli ine
saklayıp kelimelerinizi
sustunuz
boynu bükük menekşeler gibi

boyun büküyordu
bakıp gözlerinize
ıslak da menekşeleri
rengarenk kelebekler konuyordu
saçlarınıza

bu daglarda
menekşeler hep boynu büküktü belki
belki, gelin gelin a lıyordu gelincikler
belki bu yüzden suskundunuz
ve bu yüzden yalnız gözlerinizle konuştunuz

şiirlerim,resimlerim
hep sizi yazacak, sizi anlatacak
uzaklarda olsam da
hep kederinizde olacagım
neşenizde açıp, acınızda solacagım

vakit yok aglamaya küskün çiçegim
küsme, yine gelecegim
yaram yaranıza kardeş
sevdam sevdanıza eş
derdim derdinize dost
gönlüm gönlünüze yoldaş

gülecegiz hep beraber
vakit yok a lamaya küskün çiçigim


29/07/1982
Munzur yaylası




 







KARDELEN ÇİÇEĞİ

Kardelen çiçeği, etrafındakilerin dostlarının anlatımıyla güneşe aşık olur.Aslında hayatında güneşi hiç görmemiştir.
Çünkü bilir ki güneşi gördüğü an canından olacaktır.
Ama bu aşk içinde öyle büyür öyle büyür ki artık dayanılmaz
bir hal alır ve Allah'a dua eder,bana bir defacıkta olsun güneşi görmeyi nasip et diye.
Ve bir gün dayanamaz Allah'ın huzuruna
çıkar ve şöyle der;
'Allahım güneşi görmem için bana izin ver.'
Allah'ta ona şöyle seslenir;
'Ey kardelen bilmez misin ki sen narin bir çiçeksin ve güneşle
karşılaştığın an canından olabilirsin.İyi düşün sana 2 gün
mühlet veriyorum, ya güneş ya canın .'
Kardelen yüce rabbinin huzurundan ayrılır ve düşünür.Ama içindeki güneş sevdası adeta onu içten içe kemirir.2.günün sonunda Rabbinin huzuruna çıkar ve şöyle der;
'Bu aşk beni öyle büyüledi ki güneşi görmek için can atıyorum.
Allah'ta ona;
'Cesaretini taktir ederim ey kardelen ama bir yandan da
üzülürüm,çünkü canından olacaksın.' der. ve kardelen güneşi görmenin aşkıyla tutuşurken karın üstüne çıkmaya karar verir. Tam o beyaz karın içinden kafasını
çıkardığı an güneşi görür,ama ona daha önce söylendiği gibi
canından olur.
Bu olay herkesin kalbinde yer eder.Herkes çocuklarına ve torunlarına
bu olayı anlatır,nasihatte bulunurlar.
'Eğer günün birinde aşık olursan,birini çok seversen __KARDELEN__ gibi cesaretli ol.










Kardelen Çiçeği
Karların arasındaki kardelen çiçeği



Biliyorum çok seviyorsun,
Hatta güneşe âşıksın,
Dostlarının anlatımıyla değil mi?
Ama onu hiç görmedin.

Kardelenim yapma gördüğünde,
Sende biliyorsun canından olacaksın,
Anlıyorum aşk içinde büyüyor,
Dayanılmaz oluyorsun belkide.

Kardelenim Allah’ına dualar ediyorsun,
Ne olur bana güneşi görmeyi nasip et,
Allahım güneşi görmeme izin ver,
Yapma kardelenim pişman olacaksın.

Sana diyorum iyi düşün karar ver,
Ve duaların la sana izin verecektir,
Bu aşk seni öyle büyülemiş ki,
İllaki güneşi görmeyi istiyorsun.

Kardelen şu cesaretine hayranım,
O kadar da seni takdir ediyorum,
Biryandan senin adına üzülüyorum,
İnan ki canından olacaksın biliyorsun.

Nafile demi onun aşkıyla tutuşuyorsun,
Karın üzerine çıkmayı onu görmeyi,
O beyaz karın içinden kafanı çıkar,
Gördün işte nasıl da çok mutlu oldun.

Ama kardelenim öldün demedim mi,
Eğer bizler günün birinde âşık olursak,
Birini çok seversek kardelen gibi,
Onun kadar cesaretli olmak lazım,

O aşkına okadar kalpten inandı,
Bile bile güneşi gördüğünde öldü,
Eğer kardelen kadar cesaretin yoksa,
Sakın ola aşık olma, sen baştan ölüsün..

Sami Arlan…