Saadet Dogan - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı





Tahirle Zühre Meselesi

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte.

Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Nazım Hikmet RAN






Türkçeyi dünyaya duyuran o güzel insan...FETHULLAH GÜLEN İnşaalah hüzünlü gurbetin bitmesi umuduyla...








> Ben Basra\'dan Ömer...
> Belki haberin yoktur diye yazıyorum Franks;
> Önce demokrasi yağdı göklerden
> Sonra özgürlük geçti üstümüzden
> Palet palet...
>
> Ve insan hakları namlularından
> Yüzü maskeli adamların
> Saniyede bilmem kaç bin adet.
>
> Demokrasi bizim eve de isabet etti
> Bir gün sonra anladim ayaklarımın koptugunu
> Babamın vücudunda
> Tam on sekiz adet
> İnsan hakları saymışlar.
>
> Annem zaten yoktu
> Ben doğarken
> İlaç yokluğundan ölmüş.
> Ambargo falan dediler ya
> Anlamadim, çocuk akli iste
> Sen daha iyi bilirsin...
>
> Sizde de barış böyle midir Franks?
> İnsan hakları çocukları yetim,
> ve ayaksız birakır mı orada da?
> Ya demokrasi?
> Güpegündüz pazara düşer mi?
>
> Ve zenginlik...
> İnsanları korkudan uykusuz bırakır mı?
> Ve kuşlar gökyüzünü terkeder mi orada da?
> Babamla söylediğim son dua dilimde,
> Ayaklarim hastanede,
> Ve giymeye kıyamadığım ayakkabılar
> Elimde kaldı...
>
> Çocugun var mı Franks?
> Al... çocuguna götür onları
> Bir işe yarasın.
> Kimbilir baktıkça,
> Belki beni hatırlarsın
>
> \'Bu nasıl demokrası Franks.?
> Düstügü yeri yaktı
> Merhamet hür dünyaya
> Bu kadar mı Irak\'tı? \'
Irak savaşında babası ile annesi ölen ve kendisinin de bacakları kopan Müslüman bir çocuğun savaşı yöneten ABD'li general Tommy Franks'a yazdığı şiir....




EY SEVGİLİ



Senin kalbinden sürgün oldum ilkin

Bütün sürgünlüklerim bir bak1ma bu sürgünün bir süregi

Bütün törenlerin sölenlerin ayinlerin yortularin disinda

Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim

Af dilemeye geldim affa layikolmasam da

Uzatma dünya sürgünümü benim



Aşkın bu en onulmazından koparıp

Bir tuz bulutu gibi

Savuran yüregime

Ah uzatma dünya sürgünümü benim

Nice yoruldugum ayakabilarimdan degil

Ayaklarimdan belli



Lambalar egri

Aynalar akrep melegi

Zaman çarpilmis atin son hayali

Ev miras degil mirasin hayaleti

Ey gönlümün dogurdugu

Büyüttügü emzirdigi

Kus tüyünden

Ve kus südünden

Geceler ve gündüzlerde

Insanliga anit gibi yükselttigi

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünüm benim



Bütün siirlerde söyledigim sensin

Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin

Seni saklamak için görüntülerinden faydalandim Salome'nin Belkis'in

Bosunaydi saklamaya çalismam öylesine asikarsin bellisin

Kuslar uçar senin gönlünü taklit için

Ellerinden devsirir bahar çiçeklerini

Deniz gözlerinden alir sonsuzlugun haberini

Ey gönüllerin en yumusagi en derini

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim



Yillar geçti sapan ölümsüz iz birakti toprakta

Yildizlara uzaniphep seni sordum gece yarilarinda

Çati katlarinda bodrum katlarinda

Gölgendi gecemi aydinlatan essiz lamba

Hep Kanlica'da Emirgan'da

Kandilli'nin kursuni safaklarinda

Seninle söylesip durdum bir ömrün baharinda yazinda

simdi onun birdenbire gelen sonbaharinda

Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim

Af dilemeye geldim affa layik olmasam da

Ey çagdas Kudüs (Meryem)

Ey sirrini gönlünde tasiyan Misir (Züleyha)

Ey ipeklere yumusaklik bagislayan merhametin kalbi

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim



Daglarin yikilisini gördüm bir Venüs bardaginda

Köle gibi satildim pazarlar pazarinda

Günesin sarardigini gördüm Konstantin duvarinda

Senin hayallerinle yandim düslerin civarinda

Gölgendi yansiyip duran bengisu pinarinda

Ölüm düsüncesinin beni sardigi su anda

Verilmemis hesaplarin korkusuyla

Sana geldim ayaklarina kapanmaya geldim

Af dilemeye geldim affa layik olmasam da

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünüm benim



Ülkendeki kuslardan ne haber vardir

Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardir

Ask celladindan ne çikar madem ki yar vardir

Yoktanda vardan da ötede bir Var vardir

Hep suç bende degil beni yakip yikan bir nazar vardir

O sarkiya özenip söylenecek misralar vardir

Sakin kader deme kaderin üstünde bir kader vardir

Ne yapsalar bos göklerden gelen bir karar vardir

Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardir

Yanmissam külümden yapilan bir hisar vardir

Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardir

Sirlarin sirrina ermek için sende anahtar vardir

Gögsünde sürgününü geri çagiran bir damar vardir

Senden umut kesmem kalbinde merhamet adli bir çinar vardir

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili






lütfen izleyiniz! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !