Sıradan bir akşam vakti. Mevsimlerden yaz. Hava karardı kararacak. Cırcır böcekleri yerlerini almaya başlıyor. Kulaklarımda, Wladyslaw Szpilman'ın eşsiz yorumuyla Frederic Chopin çalıyor. Terkedilmiş bir evin kapısından içeri giriyorum. Karşımda duran tozlu raflara doğru ilerliyorum, üzeri deri ile kaplı kırmızı bir kitap dikkatimi çekiyor. Tozlu kapağını siliyorum. Üzerinde '' Hiç Kimseye Şiirler '' yazıyor... ( Bir zamanlar böyle yazmışım)
Sıradan bir akşam vakti. Mevsimlerden yaz. Hava karardı kararacak. Cırcır böcekleri yerlerini almaya başlıyor. Kulaklarımda, Wladyslaw Szpilman'ın eşsiz yorumuyla Frederic Chopin çalıyor. Terkedilmiş bir evin kapısından içeri giriyorum. Karşımda duran tozlu raflara doğru ilerliyorum, üzeri deri ile kaplı kırmızı bir kitap dikkatimi çekiyor. Tozlu kapağını siliyorum. Üzerinde '' Hiç Kimseye Şiirler '' yazıyor...
( Bir zamanlar böyle yazmışım)
.............................................................................
Tüm şiirlerimi zaman gibi geride bıraktım
yaktım, yırttım ve attım...
Sadece HARUN için yazacağım.
Hayat gibi noktasız, virgülsüz, imlasız yada devrik olacaklar...
''Canım Oğluma Şiirler''