ANLADIM bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda anladım. herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış, kendi yolumu çizdiğimde anladım.. bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak, dinleyerek değil.. bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım.. yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış, aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.. acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden, neden hiç ağlamadığını anladım.. ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.. bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş, çok acıttığında anladım.. fakat, hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını, gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım.. yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet, yüreğini elime koyduğunda anladım.. ''sana ihtiyacım var, gel! '' diyebilmekmiş güçlü olmak, sana ''git'' dediğimde anladım.. biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek, git dediklerinde gittiğimde anladım.. sana sevgim şımarık bir çocukmuş, her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan, büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım.. özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak, gerçekten pişman olduğumda anladım.. ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş, sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.. ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermiş birgün affedilmeyi, beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım.. sevgi emekmiş, emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş...
Yalnızlığın Kapıları
İlk şiirimi gözlerin için yazdım Bir Haliç vapurunun buğulu camlarına Çocuklar gibi sevdim seni, bekledim Kimi gün adını bir çivi gibi çaktım ıslığıma Kimi gün küçücük ellerimle yalnızlığın kapılarını taşladım Senin yüzünden yedim ilk yumruğu Şaraba, sigaraya senin yüzünden başladım.
Sen bir yapraktın benim ağacımda, kopardılar Mavi kazaklı çocuk daha güzel ıslıklar çaldı sana Büyük caddelerde büyük hayaller kurdunuz Sonra bir tren çok uzaklara götürdü sizi Beni yüreğimden vurdunuz.
Şimdi ben caddelerde, sokaklarda, köprülerde Serseri bir rüzgar gibi yalnız ve umutsuz Sensizliğin resmini çiziyorum kaldırımlara Durup durup bulutlanıyor gözlerim Sabırsız damlalar titiriyor kirpik uçlarımda Gidip bir meyhaneye yıkıyorum kendimi Birkaç bardak kırıyorum avuçlarımda
Bu korkunç yalnızlığı sen yıktın omuzlarıma Sen kopardın beni insanlardan Şimdi dalıp dalıp gidiyorsa gözlerim uzaklara Bakışlarımda nöbet nöbet karanlıklar duruyorsa Ve içimde dayanılmaz bir sızı Mutluluğun en büyüğünü duyabilirsin artık Düşürdün kaldırımlara göklerdeki yıldızı
ANLADIM
bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,
kendimi bulduğumda anladım.
herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
kendi yolumu çizdiğimde anladım..
bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat,
okuyarak, dinleyerek değil..
bildiklerini bana neden anlatmadığını,
anladım..
yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış,
aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..
acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
neden hiç ağlamadığını anladım..
ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan
daha değerliymiş,
gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..
bir insanı herhangi biri kırabilir,
ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,
çok acıttığında anladım..
fakat, hak edermiş sevilen onun için dökülen her
damla gözyaşını,
gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..
yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
yüreğini elime koyduğunda anladım..
''sana ihtiyacım var, gel! '' diyebilmekmiş güçlü olmak,
sana ''git'' dediğimde anladım..
biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum''
diyebilmekmiş sevmek,
git dediklerinde gittiğimde anladım..
sana sevgim şımarık bir çocukmuş,
her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..
özür dilemek değil, ''affet beni''
diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,
gerçekten pişman olduğumda anladım..
ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,
sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
ölürcesine isteyen, beklemez,
sadece umut edermiş birgün affedilmeyi,
beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..
sevgi emekmiş,
emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak
kadar sevmekmiş...
Yalnızlığın Kapıları
İlk şiirimi gözlerin için yazdım
Bir Haliç vapurunun buğulu camlarına
Çocuklar gibi sevdim seni, bekledim
Kimi gün adını bir çivi gibi çaktım ıslığıma
Kimi gün küçücük ellerimle yalnızlığın kapılarını taşladım
Senin yüzünden yedim ilk yumruğu
Şaraba, sigaraya senin yüzünden başladım.
Sen bir yapraktın benim ağacımda, kopardılar
Mavi kazaklı çocuk daha güzel ıslıklar çaldı sana
Büyük caddelerde büyük hayaller kurdunuz
Sonra bir tren çok uzaklara götürdü sizi
Beni yüreğimden vurdunuz.
Şimdi ben caddelerde, sokaklarda, köprülerde
Serseri bir rüzgar gibi yalnız ve umutsuz
Sensizliğin resmini çiziyorum kaldırımlara
Durup durup bulutlanıyor gözlerim
Sabırsız damlalar titiriyor kirpik uçlarımda
Gidip bir meyhaneye yıkıyorum kendimi
Birkaç bardak kırıyorum avuçlarımda
Bu korkunç yalnızlığı sen yıktın omuzlarıma
Sen kopardın beni insanlardan
Şimdi dalıp dalıp gidiyorsa gözlerim uzaklara
Bakışlarımda nöbet nöbet karanlıklar duruyorsa
Ve içimde dayanılmaz bir sızı
Mutluluğun en büyüğünü duyabilirsin artık
Düşürdün kaldırımlara göklerdeki yıldızı