Mehmet Ay - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

  On seneye sığdırılmış koca bir hayat ve geriye kalan yirmi altı yaşında yaşlı bir ben. Kaç tane iki satır açıp kapattım koca ömrümde sayısını ben bile unuttum. Uslanmadan hız kesmeden hala da devam ediyorum yeni satırlar yazmaya. Yılların, ayların, haftaların kısaca zamanın her saniyesinin bile ne kadar önemli olduğunu öğretmek için benim kadar hiç kimse acımasızca eğitilmemiştir herhalde. Tecrübe mi dediniz? Sanırım sonu yok varsa da galiba benim ömrüm yetmeyecek görmeye. Bana göre uzun sayılabilecek bir sefanın içerisinde bolluklarla dolu bir yaşam, hatta o kadar dolu ki hayatın gerçeklerini unutan bir adam. İşte, zaman o kadar önemli ki dokuz yıllık bol sefa biraz da cefa ile dolu hayatı bir saniyede yıkık virane bir şehre çeviriverir sen farkına varmadan. Şimdi soruyorum kendime bir dakika önce hayatın acımasız kırbaçlarını, ölümcül kılıç darbelerini çelikten duvar gibi göğüsleyen o yenilmez gladyatörü, şövalyesi. Kendi ülkesin de tahtı sallanmayacak kadar sağlam temeller üzerine kuran iki ayağı üzerine sapa sağlam basan, özgüveni tavan yapan hakanı, yavuzu, fatihi nerde? Kim bilir belki de bir köşede rahmetli Tanju Okan la beraber şarkı söylüyorlardır ' benim en iyi dostum içkim sigaram', ya da Haluk Levent'le beraber Akdeniz sahillerinde elinde bira şişesi geçmişini silen o bir saniyeye sitem edercesine 'burada her şey sahte dostum gülümsemeler bile'. 
      
      Fark ettim de ben bile tanıyamamışım bu koca ömürde kendimi.Ne zaman anlatmak istesem kendimi kendime etraf ta bir ölüm sessizliği. Ne zaman yazmak istesem kendimi sevgili Yılmaz ERDOĞAN 'n da dediği gibi 'her şey yapılabilecek boş kâğıtlara', yazının ortasında kırılmış bir kalemden başka bir yudum bile içilmemiş kahve fincanı ile biten denemeler. Umutlarını etrafındaki gelip geçen insanlara bağlamış bir dilenci miyim yoksa beyaz kâğıda derdimi anlatmaya çalışırken bile bu boş sayfanın kahrını çektiğini düşünecek kadar düşman mıyım kendime. 
      
      Ben beni bana anlatamıyorum, peki. Diyelim ki ben bu işi beceremiyorum, belki beni bana anlatacak birileri vardır etrafımda. 
      
      Onu da sanmıyorum kimi deli der kimi veli; bir başmışsın psikopat olmuşum bir bakmışsın adam gibi adam. Pehh!