Elif Acat - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Elif Acat Bizim zamanımızda” diye başlayan cümleler kurabilmek için henüz erken. Evet, gençliğimin baharında olabilirim. Ama şimdiki zamanım ömrümün son anları da olabilir. Bunlar son anlarım ise; eminim en iyi anlarım; sayfalarca yazılar yazdığım, uğruna gözyaşları akıttığım, hayaller kurduğum sevgili ile olan anlarım değil, çocukluk yıllarımdır. Masum, günahsız halim yani. Birilerini seven değil, karşılıksız herkes tarafından sevilen halim. Sanırım küçükler ile büyükler arasındaki en bilinmedik ama can alıcı nokta burasıdır. Çocuklar birilerini sevmeyebilir ailelerini bile… Belki de hayatlarındaki tek sevdiği şey uzaktan kumandalı arabasıdır,bebekleridir. Fakat büyükler birilerini mutlaka severler. Belki sevmek zorunda hissederler. “Artık sevmenin zamanı geldi” diyenleri bile görmüşümdür. Bir insanı sevmek büyümeyi gerektirirmiş onu anladım zamanla…

Fotoğraf albümlerinin o nahoş kokusunda eskilere dalmak, çocukluğu bir daha yaşamak o kadar güzel ki… Dijital fotoğraf makinesinin yokluğu belki ilk defa bu kadar zevk veriyordur. Harika bir çocukluk geçirdim desem yalan olmaz. Bunda ailemin payı elbette çok büyük… Ankara Eryaman ’da yaşadım ilk yaşlarımı . Site sakinlerindeniz… 4 katlı bir binanın 4.katı. Son balkon bize ait. Balkondan tüm oynayan çocukları görebiliyorsun. . Babam sabah erkenden işe gidiyor bende uykulu halde bahçeye oynamaya gidiyorum. Orda mutluydum. Günümün çoğu orada geçiyor. Anlatılacak o kadar çok şey var ki… Ailecek yapılan hafta sonu piknikleri, doğum günleri, bayramlar, kutlamalar… Bir elin annende bir elin babanda arabayla değil, yürüyerek gezmeler… Hayat o zaman anlamlıydı. O zamanlar mutluydum. Derdim yoktu. Zor değildi hiçbir şey. Zor olsa da, şimdiki gibi etrafta “daha çok zorlaştıranlar” değil destek olanlar, kolaylaştıranlar vardı. Hani diyor ya “Hey Gidi Günler” diye… Aynen ondan… Dank ediyor kafama efkârlanıp “Hey Gidi Günler” diyorum. Yılların üzerine yıllar katmışım anneme “anneciğim” demeyeli, babamla öylesine yolda yürümeyeli, doğum günü kutlamayalı, oyuncaklarla oynamayalı, ailelerle pikniğe gitmeyeli… O zamanlar fotoğraflarda hep gülerken çıkmışım. Pozlarımda hep gülerek poz vermişim. Son 5-6 yıldır hangi fotoğrafımda gülmüşüm veya tebessüm etmişim birileri bana göstersin… Ey zaman bu kadar acımasız mı olmalısın? Söyle ey hayat neden bu kadar zalimsin? …

Bir sihirli değnek değse de geri dönsem o yıllara. Alsınlar benden her şeyimi diyeceğim de neyim var ki kendime ait… Bu vücut bana emanet… Kendime ait bir şeyim var o da ismim; Elif. Kasetlerde kaydı olan, oyuncaklarının sahibi, ayaklarıma kadar uzun olan elbiselerim, mini mini eteklerim. Ve soğuk Kelimeler Yazarı Elif … İstemiyorum ne soğuk kelimeleri ne de yazarlığı… Alın ismimi verin bana çocukluğumu! Razıyım geleceğimden vazgeçmeye, ismimden geçmeye çocukluğumu geri almak için… Alın ismimi verin bana çocukluğumu… Verin… Verin çocukluğumu… Çocukluğumu…
iİşte o yıllar göz açıp kapantıcıya kadar geldi geçti . 17 yaşındayım henüz..çok güzel bi kızım..şuan okumaktayım ..aslında artık bende herşey kadere bağlıdır. çocukluğumu her ne kadar da kendimce yaşasamda çabuk olgunlaşama çabalarına girmişimdir.hayatın gerçekleriyle erken yaşta yüzleştim.yüzleştiğim bu hayat beni büsbütün esir almıştı..ne zman geri vercek onuda bilmiorum ya =)Şimdi bilmediğimiz ve sonunu getiremedğimiz bir evrendeyiz.Benide korkutan bu olmalı!!!işte hep bu yüzden yaşayacağım şeyleri ya hep erteledim ,ya geç kaldım yada istemedim..Sonradan farkına vardım yanlış bişe yaptığımın.Ben bir yerlerde eksiktim ama nerde???bulamıordum...bi gece ansızın düşündüm.yaşadıklarımla artık hayıflanmak istemiyordum..Dünyanın bana hep acı hep dert verdğini düşündüm.boşver!!!dünde kalsın o acılar dinecek bir gün dedim..ve herşeyi unttup yeniden doğmak istedim...yapabilirdim bu sefer.hayat beni değilde ben hayatı yönetecektim..Bende her insan gibi sevmek sevilmek istiyordum..şimdi hayatıma kaldığım yerden değilde başladığım yerden devam ediyorum..Hayatı istedğim gibi yaşıorum.Çevrenin ne dediğini umursamadan..zira ben yaşayamadıklarımla beraber ölüp gittiğimde çevremin bana bir yardımı olmayacak artık duygularımı perdelemiyorum.ırmaklar gibi çoşup gidiyor...tıpkı teflon tava gibi: bırakıyorum kaysın=))yazan.:((elif acat))<