Bir sabah uyanıyorum, sesin geliyor rüzgârla kentin duvarlarına yaslanmış umut gibi. Senin adın, ellerimin arasına sızan toprak ve ben, o toprağı sevda diye kokluyorum.
Koparılmadan yaşamak isterim bir gülün dikenine yaslanarak, acıdan utanmadan ve seni, halkın yüzü kadar çoğaltarak.
Bir fabrikadan çıkıyor gece, yorgun bir kadın avuçlarında pas değil, hayatın kendisi. O da seviyor birini, belki bir işçi, belki bir kelimeyi...
Biz böyle çoğalıyoruz işte: bir selamla, bir dokunuşla, bir lokmayı ikiye bölmenin onuruyla.
Ve biliyorum sevgilim, yaşamak bir başkaldırıysa eğer, sen o başkaldırının en güzel sesisin.
Koparılmadan yaşamak… dalından düşmeyen bir sözcük gibi, hem sana, hem bu yaralı ülkeye tutunarak.
1973’te Muş’un Varto ilçesinde doğdu, taşların ve rüzgârın arasında. İlk ve ortaokul Varto’da, lise İstanbul’da 1990’dan beri kalemiyle dünyayı tartıyor, sosyal ve duygusal dizelerle sessiz çığlıklar atıyor.
1997’de kendi imkânlarıyla bastı Koparılmadan Yaşamak’ı, bir şehrin ışıkları altında, İstanbul’a yerleşti 1995’te. Ayakkabı fabrikasında dört yıl, sonra Tuzla tersanelerinde çelik montaj… Ve yıllar geçti, 2024’te emekli oldu, ama şiirden kopmadı; her dizesiyle bir gemi inşa etmeye devam etti, kelimelerle, umutla, hatıralarla. Evli ve bu evlilikten Bir oğlu, bir kızı var; ve her gece, antoloji.com’da paylaşır şiirlerini, dünyayı değiştirecek bir mısraı bekler gibi.
Koparılmadan Yaşamak
Bir sabah uyanıyorum, sesin geliyor rüzgârla
kentin duvarlarına yaslanmış umut gibi.
Senin adın, ellerimin arasına sızan toprak
ve ben, o toprağı sevda diye kokluyorum.
Koparılmadan yaşamak isterim
bir gülün dikenine yaslanarak,
acıdan utanmadan
ve seni, halkın yüzü kadar çoğaltarak.
Bir fabrikadan çıkıyor gece,
yorgun bir kadın
avuçlarında pas değil, hayatın kendisi.
O da seviyor birini,
belki bir işçi, belki bir kelimeyi...
Biz böyle çoğalıyoruz işte:
bir selamla, bir dokunuşla,
bir lokmayı ikiye bölmenin onuruyla.
Ve biliyorum sevgilim,
yaşamak bir başkaldırıysa eğer,
sen o başkaldırının en güzel sesisin.
Koparılmadan yaşamak…
dalından düşmeyen bir sözcük gibi,
hem sana,
hem bu yaralı ülkeye tutunarak.
1973’te Muş’un Varto ilçesinde doğdu,
taşların ve rüzgârın arasında.
İlk ve ortaokul Varto’da, lise İstanbul’da
1990’dan beri kalemiyle dünyayı tartıyor,
sosyal ve duygusal dizelerle sessiz çığlıklar atıyor.
1997’de kendi imkânlarıyla bastı Koparılmadan Yaşamak’ı,
bir şehrin ışıkları altında,
İstanbul’a yerleşti 1995’te.
Ayakkabı fabrikasında dört yıl,
sonra Tuzla tersanelerinde çelik montaj…
Ve yıllar geçti, 2024’te emekli oldu,
ama şiirden kopmadı;
her dizesiyle bir gemi inşa etmeye devam etti,
kelimelerle, umutla, hatıralarla.
Evli ve bu evlilikten
Bir oğlu, bir kızı var;
ve her gece,
antoloji.com’da paylaşır şiirlerini,
dünyayı değiştirecek bir mısraı bekler gibi.