senin dilin ezilenin yanında bunu unutma dilinden düşen sözcüklerin bir gün senin icin kullanıldıgını göreceksin o gün agır olacak hayat bir başka şekilde. kendi dilnden nasıl ki şarkılari özgürce hakırıyorsan kendine yabancı dili bırkamaya azm etmelisin 20.12.2010
bir limana, demirlenmek istiyorsun kendinden uzaklaşma istegi bu. duydugunuz en ırak, ezgi sizi karşılar agır düşlerinizden kurtulur gibisin, şu gök yüzüne uzanan dallardan duyulan doga cıvıltısı seni kendi melodilerine ortak edecek davet var sana hoş geldin der gibiler. 20.11.2010 Gozlerinde mavi bir gulumseme, ardina. saklanilan bir düşün habercisi gibi doldu icime; bir sercenin urkekliği kadar.....31.8.2010
acısı eline degmeden kimse görmez dogruları bazen bir fırtına gibisin dinmek bilmez bazen aranacak liman buldunmu, yelkenlerin iner yapında o kadar eziklik o kadar şuca ortaklık var
gercekten bunlarla yüzleşe bilirmisin bu kadar güçlü olabilir misin bilmem kendini seversin öpersin sevişir gbi bazen nefret kin duyarsın bazen bunları her gün yaşaıyoruz kurulmuş zamanla gibi bu degilmidir aldıgımız sannattan kendimzi buldugumuzu sandıgımız bir kenarı degil bu yaşamın en derin orta yeri en agır yürek sızı gibi
14.02.2010
üstümüzde kara bulutların yagmura dönüşmeyi bekledigi bu kent te bir ışık var koca bir aydınlık yüregimi ısıtan bir şey gibi....
bir pınarın berrak suyu gibi saf ve temiz yol acıyorsun benim gibi deli ırmaga içine cekiyorsun biraz ürkek biraz tedirgin...
gün e yıldız a içinde yeşeren güllere inan artık beraber tutalım o karanfili avuclarımızla sım sıkı.... HAYAT'a ....27 11 2008
damlaların aksın yüreginden rahatlansın
parmak ucların
yeşersin
ceşit ceşit güller
kardelenler acsın
en zor anda
kuytuluklarında
bırak titreyen dudaklarından
dökülsün en anlamlı manalar
duvardaki aynada yaşadıgın
en ukala begenmişlik
kon bugün
birsevda
tüküsüne
bırak hayatın
sarhoşluguna
arzunun bitmiyen kabarışına....... 17.03.2008
en yalın en cıplak oldugun andır tan vakti en cirkin en masum oldugu imdat sesinin en cıplak duyuldugu an güvercinlerin uçmaya korktugu andır tan vakti koca şehrimin mezar oldugu andır sahte gülüşlerin gizliyemedigi gerceklerin sokakları örttügü andır tan vakti.... alsancak sokakları...... 04.05 2007
nasıl inandırayım neye inanırsın kutsal saydıgın şey ne belki bir uzun yol sana uzanan gecenin en inanılmaz bedbahlıgında tellerde degil yürektesin
sevda misali düş degil sabah gibi gercek sancı gibi agır tükenen bir zamansın belki bir hayaldir bunu düşündürten ne ye inanırsın kutsal saydıgın şey ne ona dair söylüyorum gece senle aydınlık...........
hey sen kendini nereye koyuyorsun evet sen kimden daha uzaksın damıttıgın acıyı kimden karanfilin hayatına kastın ne?
kimden daha uzaksın kanı meze yapılan cocuk kendini satan kadın bir anlamsız bekleyişin sabahı
kimden daha uzaksın baharın kelebegi mor sümbülü efil efil esen yel bin ceşit bitki söyle kimden yanasın sen söyle bari........12. 12. 2006
senden bana esen yel alayı anlatır gönlüm bunada egilir ama lakin fırtınalar bizden neler eskitmiş ben bile anlamadım hala yarın bir kere daha güneşe cıkacam inatla...... 19.10.2007......
kara defter elimde bugün sayfaları hiç olmadıgı kadar ak bir tutam gülüş kendini saklar bugün tüm yaşananlardan bir damla gözyaşım sel olur gizliden gizliye... kabuk baglayan yaramdan kan dökülür usul usul...... matem baglar bir yanım kendimi anlatamam kara deftere bugün ellerinle tuttugum onca şeyin erimesi mi bu? ayrılıgına aglaştıgım bir bicare sevdamı bu? yanan bir cıranın ilk kıvılcımı mı? bugün hiç bir kelime karşılıgını bulmuyordu bende,,, benim yarım yok bu şehirde bugün büyük bir şölen beni bekliyor.........ve seni de bekliyor güle güle.........02 08 2007......
anlamsız bakışlar dolaşıyor kentin tam göbeginde gece yeni dagılıyor istemeden de olsa sokaklar sessiz sarhoş sokaklar dolu banklar ranza olmuş otel olmuş gazete parcaları yorgan bu sarhoşluk ne zaman uyanır bilinmez uyuşmuş bendenler sokakta sade bir bakış yok gözlerde umudu yok yükselen güneşten anlamszı tüm bunlar sanki anlamsız bakışlar dolaşıyor birbirine irkilerek birbirine acıyarak bakıyor görünmüyor...bunlar bakanlar görmüyor caresiz likmi? tükeniyor hayat farkındamısın.............alsancak sokakları........04.05.2007..
umudun
gözü
üstünde senin
bir tutam ışıgı ile
saracak
seni
benim yerime
yarına seni doguracak
adı
sevda
olacak
düşümün
elleri kadar büyük
yüregi kadar büyük
sevdamın...... 12 07 2007.... dönerken öksüz bıraktıgın duygularına bak aldırmam deme seninle yitirilir o görkemli sevdalar yarın senden bunu sorar kuruyan dallarının dikenlerine sarıl zorda olsa... gözlerin manalı bakmasın gök yüzüne karışırcasına sun kendini hayatın ateşine yan ki aydınlansın dünyamız yanki bir kadın bebegi emzirirken seni anlatsın yeniden yeşerebilmen için...! 12.11.2007
seni anlamak zordur mutlulugun resmi kadar olmasada seni anlatmak tanımak zor gecenin oratasına düşen bir ateş misali
yanarsın usul usul yanman anlam dışıdır oysa bir yanın kocaman derya gibi diger yanda dizlerin titrer içine dönünce esen yel seni içine alır düşme ihtimali hep senle alay edersin büyük cocuga
kendine utangac bir gülüş sunarsın seni anlatmak zor gözlerin ısıtır adamı yagmur damlalarından artan his bu gecenin içinde yanan bır ışıksın..
14.112007
gök yüzünde yine kara bulutlar rengi unutulmuş maviliginin bir yanım koparılıyor diyarbekirde
kültür başkentinde her yıl oldugu gibi vede her gün olan dı aslında olanlar bir daha sarsıldık bir dahautandık
taşlayark öldürdüklerimiz ve başka mekanda,olsa ne kadar his ettiniz ne kadar tiskinti duydunuz
neden hep kadınlara bunlar neden? ..15.1.2008
bütün kelimeler senin agırlıgında büyür içimde savrulmuş oldugun fırtınanın sabahında, beni bekliyen gri sezsizlik bu dokunulmaz oldu kücük sırlarıma korktugum paramparca olabilecek kendi atomlarımdı........15.1.2008
kanatların altına ne taşıyorsun gülüşlerin ne kadar sarnmalıyor hayatı öfken ne kadar derince dir senin söylesene uzakta mum alevi seni aydınlatıyor tüm yanlarını afişe edercesine ya sen kendine dönüyorsun ama ne kadar döndügünü bilmeden belki.
21.1.2008
tutunamıyanların fırtınasıdır esen hangi menzile varacagı bilinmez bir mechuldur bugün ellerim üşür yüregim ise yanıgın yeridir nicedir. 26.02.2008
özlemek, unutmak ne kadar uzak kelimeler birbirini dogururlar oysa özlemek: bahar havası gibi güzel güller bahcesidir en derin anlam katar bir eflatun gibi olur her yanın menkşe kokarsın ucmaya hazır güvercin canlılıgı sarar her yerini
unutmak: ya unutmak kendine anlatamadıgın sözün gecmedigi andır en gercegi olsa bile derin bir yenilgi duyarsın yaşamın agırlıgında zamanı yardıma cagırırsın dilenircesine ya gelmezse! gün yeniden seni yaratır bu gercek hiç degişmeden sürecek....06.05.2008
yaşamı belirleyen bilinç degil, bilinçi belirleyen yaşamın ta kendisidir....KARL MARX.......
senin dilin ezilenin yanında
bunu unutma
dilinden düşen sözcüklerin
bir gün senin icin kullanıldıgını
göreceksin
o gün agır olacak hayat
bir başka şekilde.
kendi dilnden nasıl ki şarkılari özgürce
hakırıyorsan
kendine yabancı dili bırkamaya
azm etmelisin
20.12.2010
bir limana, demirlenmek istiyorsun
kendinden uzaklaşma istegi bu.
duydugunuz en ırak, ezgi sizi karşılar
agır düşlerinizden kurtulur gibisin,
şu gök yüzüne uzanan dallardan duyulan
doga cıvıltısı seni
kendi melodilerine ortak edecek
davet var sana hoş geldin der gibiler.
20.11.2010
Gozlerinde mavi bir gulumseme,
ardina.
saklanilan
bir düşün habercisi
gibi doldu icime;
bir sercenin urkekliği kadar.....31.8.2010
acısı
eline degmeden kimse görmez
dogruları
bazen bir fırtına gibisin
dinmek bilmez
bazen aranacak liman buldunmu,
yelkenlerin
iner
yapında o kadar eziklik
o kadar şuca ortaklık var
gercekten bunlarla yüzleşe
bilirmisin bu kadar güçlü olabilir misin
bilmem
kendini seversin öpersin
sevişir gbi
bazen
nefret kin duyarsın bazen
bunları
her gün
yaşaıyoruz kurulmuş zamanla gibi
bu degilmidir
aldıgımız sannattan
kendimzi
buldugumuzu
sandıgımız
bir kenarı degil bu yaşamın
en derin orta yeri en agır
yürek sızı gibi
14.02.2010
üstümüzde
kara bulutların
yagmura dönüşmeyi bekledigi
bu kent te
bir ışık var
koca bir aydınlık
yüregimi ısıtan
bir şey gibi....
bir pınarın berrak
suyu gibi saf ve temiz
yol acıyorsun
benim gibi deli ırmaga
içine cekiyorsun
biraz ürkek biraz tedirgin...
gün e yıldız a
içinde yeşeren güllere inan
artık beraber tutalım o karanfili
avuclarımızla sım sıkı....
HAYAT'a ....27 11 2008
damlaların aksın yüreginden rahatlansın
parmak ucların
yeşersin
ceşit ceşit güller
kardelenler acsın
en zor anda
kuytuluklarında
bırak titreyen dudaklarından
dökülsün en anlamlı manalar
duvardaki aynada yaşadıgın
en ukala begenmişlik
kon bugün
birsevda
tüküsüne
bırak hayatın
sarhoşluguna
arzunun bitmiyen kabarışına.......
17.03.2008
en yalın en cıplak
oldugun andır
tan vakti
en cirkin
en masum oldugu
imdat sesinin en
cıplak duyuldugu an
güvercinlerin uçmaya korktugu
andır tan vakti
koca şehrimin mezar oldugu
andır
sahte gülüşlerin
gizliyemedigi gerceklerin
sokakları örttügü
andır
tan vakti.... alsancak sokakları...... 04.05 2007
nasıl inandırayım
neye inanırsın
kutsal saydıgın şey
ne
belki bir uzun yol
sana uzanan
gecenin en inanılmaz
bedbahlıgında
tellerde degil yürektesin
sevda misali
düş degil
sabah gibi gercek
sancı gibi agır
tükenen bir zamansın
belki bir hayaldir
bunu düşündürten
ne ye
inanırsın
kutsal saydıgın şey
ne
ona dair söylüyorum
gece senle aydınlık...........
hey sen
kendini nereye
koyuyorsun
evet sen
kimden daha uzaksın
damıttıgın acıyı kimden
karanfilin hayatına
kastın ne?
kimden daha uzaksın
kanı meze yapılan cocuk
kendini satan kadın
bir anlamsız bekleyişin
sabahı
kimden daha uzaksın
baharın kelebegi mor sümbülü
efil efil esen yel
bin ceşit bitki
söyle kimden yanasın
sen söyle bari........12. 12. 2006
senden bana esen yel alayı anlatır
gönlüm bunada egilir
ama lakin
fırtınalar bizden neler eskitmiş
ben bile anlamadım hala
yarın bir kere daha güneşe cıkacam
inatla......
19.10.2007......
kara defter elimde bugün
sayfaları hiç olmadıgı
kadar ak
bir tutam gülüş
kendini saklar bugün
tüm yaşananlardan
bir damla gözyaşım
sel olur
gizliden gizliye...
kabuk baglayan yaramdan kan
dökülür usul usul......
matem baglar bir yanım
kendimi anlatamam
kara deftere bugün
ellerinle tuttugum onca şeyin
erimesi mi bu?
ayrılıgına aglaştıgım
bir bicare sevdamı bu?
yanan bir cıranın
ilk kıvılcımı mı?
bugün hiç bir kelime
karşılıgını bulmuyordu
bende,,,
benim yarım yok bu şehirde
bugün
büyük bir şölen
beni bekliyor.........ve seni de bekliyor güle güle.........02 08 2007......
anlamsız bakışlar
dolaşıyor
kentin tam
göbeginde
gece yeni dagılıyor
istemeden de olsa
sokaklar sessiz
sarhoş
sokaklar dolu
banklar ranza olmuş otel olmuş
gazete parcaları yorgan
bu sarhoşluk ne zaman uyanır bilinmez
uyuşmuş bendenler sokakta
sade bir bakış yok gözlerde
umudu yok yükselen
güneşten
anlamszı tüm bunlar
sanki
anlamsız bakışlar
dolaşıyor
birbirine irkilerek
birbirine
acıyarak
bakıyor
görünmüyor...bunlar
bakanlar görmüyor caresiz likmi?
tükeniyor hayat
farkındamısın.............alsancak sokakları........04.05.2007..
umudun
gözü
üstünde senin
bir tutam ışıgı ile
saracak
seni
benim yerime
yarına seni doguracak
adı
sevda
olacak
düşümün
elleri kadar büyük
yüregi kadar büyük
sevdamın......
12 07 2007....
dönerken
öksüz bıraktıgın
duygularına
bak
aldırmam deme
seninle yitirilir
o görkemli sevdalar
yarın senden bunu sorar
kuruyan dallarının
dikenlerine sarıl
zorda olsa...
gözlerin manalı
bakmasın
gök yüzüne
karışırcasına
sun kendini
hayatın ateşine
yan ki aydınlansın dünyamız
yanki bir kadın bebegi emzirirken
seni anlatsın
yeniden yeşerebilmen için...!
12.11.2007
seni anlamak zordur
mutlulugun resmi kadar olmasada
seni anlatmak tanımak zor
gecenin oratasına
düşen bir ateş
misali
yanarsın usul usul
yanman anlam dışıdır oysa
bir yanın kocaman derya gibi
diger yanda dizlerin titrer
içine dönünce
esen yel seni
içine alır
düşme ihtimali hep senle
alay edersin büyük
cocuga
kendine utangac bir gülüş
sunarsın
seni anlatmak zor
gözlerin ısıtır
adamı
yagmur damlalarından
artan his bu
gecenin içinde
yanan bır ışıksın..
14.112007
gök yüzünde yine
kara bulutlar
rengi unutulmuş maviliginin
bir yanım koparılıyor
diyarbekirde
kültür başkentinde
her yıl oldugu gibi
vede her gün olan dı aslında olanlar
bir daha sarsıldık
bir dahautandık
taşlayark öldürdüklerimiz
ve başka mekanda,olsa
ne kadar his ettiniz
ne kadar tiskinti
duydunuz
neden hep kadınlara
bunlar
neden? ..15.1.2008
bütün kelimeler
senin agırlıgında
büyür içimde
savrulmuş oldugun
fırtınanın sabahında,
beni bekliyen
gri sezsizlik bu
dokunulmaz oldu kücük sırlarıma
korktugum paramparca
olabilecek kendi
atomlarımdı........15.1.2008
kanatların altına
ne taşıyorsun
gülüşlerin
ne kadar
sarnmalıyor
hayatı
öfken ne kadar derince dir
senin
söylesene
uzakta mum alevi
seni aydınlatıyor tüm
yanlarını
afişe edercesine
ya sen
kendine dönüyorsun
ama ne kadar döndügünü
bilmeden belki.
21.1.2008
tutunamıyanların fırtınasıdır esen
hangi menzile varacagı bilinmez
bir mechuldur bugün
ellerim üşür
yüregim ise yanıgın yeridir nicedir.
26.02.2008
özlemek, unutmak
ne kadar uzak kelimeler
birbirini dogururlar oysa
özlemek:
bahar havası gibi güzel
güller bahcesidir
en derin anlam katar
bir eflatun gibi
olur her yanın
menkşe kokarsın
ucmaya hazır
güvercin canlılıgı
sarar her yerini
unutmak:
ya unutmak
kendine anlatamadıgın
sözün gecmedigi andır
en gercegi olsa bile
derin bir yenilgi duyarsın
yaşamın agırlıgında
zamanı yardıma cagırırsın
dilenircesine
ya gelmezse!
gün yeniden seni yaratır
bu gercek hiç degişmeden sürecek....06.05.2008
yaşamı belirleyen bilinç degil, bilinçi belirleyen yaşamın ta kendisidir....KARL MARX.......