Feriha Şener - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

Bu sitede bulunmamım sebebi sadece şiir okumak ve yorum yazmak içindir.
Tanışma içerikli mesaj yazılmamasını rica ediyorum.
Düşünceme saygı duyduğunuz için teşekkür ederim.
Her şey gönlünüzce olsun.
Sağlıklı ve mutlu olun öylede kalın...


EĞER
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiç bir zaman duyulmasaydı eğer.

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de kalp,
göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namuzsuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında
bir ayrılık gizlendiğine belki de, kartvizitinde
'Onca ayrılığın birinci dereceden failidir.' denmeseydi eğer.

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

Issızlığa teslim olmazdı sahiller, kendi belirsiz sahillerinde
amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya, canım ellerini tutmak isterse...

Evet sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
Kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
Mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa
tanıklık etmiş olmasalardı eğer! !
Can Yücel


***********************************************


Öyle bir ilk yaz ol ki korkut yaprakları,
Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları,
Sararıp dökülürken güz rüzgârlarında
Ardında savrulsunlar, unut yaprakları.
Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar
Seninle yeşerdiler, seninle soldular..
Olsunlar senden sonra da umut yaprakları.
Özdemir Asaf


*****************************************************


Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı,
Beni bensiz bıraktın. Beni sensiz bıraktın..
Ümit.Yaşar Oğuzcan


*************************************************


BİR NEFES DÜŞ GİBİ
Bazı duygular vardır anlatılamaz, anlaşılır sadece.
Sevenin sevdiğini bilmesi kadar, sevilen de anlar sevildiğini.
Sevgi her zaman belirli kelimelerle söylenmez.
Çoğu defa bir bakış yeter de artar bile...
Yeryüzünde hiçbir kuvvet insanoğlunu
sevme hakkından alıkoyamaz.
Sevmek çoğu zaman var olmaktır.
Sonunda bizi yok olmaya götürse bile.
Ben şimdi varım ve seni sevmek hakkımı kullanıyorum.
Sen bile buna karşı koyamazsın.
Sana gelinceye kadar sonu gelmez bir arayıştı sevgilerim.
Bir zaman başkalarında aradım seni,
başka yüzlerde, başka ellerde aradım.
Aldandım, fakat birgün seni bulmak ümidini kaybetmedim.
Nasıl olsa gelecektin birgün.
Ve işte geldin de!
Bana tatmadığım hüzünleri tattırmaya,
bilmediğim kederleri öğretmeye geldin.
Acıdan yana ne kalmışsa yaşamadığım
hepsini bir bir sen yaşatacaksın bana.
Birgün yaşamanın gereksizliğini de senden öğreneceğim.
Bu selin akışını hiçbirşey duduramaz artık.
Ummadığım ve ummadığın bir anda çıktın karşıma.
Coşkun ırmaklar gibi, amansız seller gibi geldin,
mutlaka yıkarak ve benden birçok şeyleri
beraberinde sürükleyerek gideceksin.
İşte o zaman yoklukların
en dayanılmazı ile karşı karşıya kalacağım.
Ergeç gideceksin; beni anlayamadan,
beni sevemeden gideceksin.
Yalnız bir iç kırıklığı kalacak senden,
tesellisiz bir hüzün kalacak.
Yıllardır aradığım sendin
ama sen gittikten sonra başkasını aramayacağım.
Gelmeyecek bile olsan, ömrümün sonuna kadar arardım seni
Ama geldin bir kere; ister bilerek gelmiş ol, ister bilmeden...
Geldin ya!
Şimdi herşey güzel seninle.
Yürümenin, konuşmanın,
nefes almanın bir başka anlamı var artık.
Sen varsın ya, herşey bambaşka gözlerimde...
Ümit Yaşar OĞUZCAN


******************************************************


KEŞKE TANIMASAYDIM SENİ
Keşke tanımasaydım seni
Omuzlarıma bu kadar yük binmezdi o zaman
Gözlerim ağlamayı bilmezdi
O kadar sık kalbim çarpmazdı böyle delicesine,
Benim de ellerim sımsıcak olurdu mutlaka
Geceleri asla uykusuzluk çekmezdim sabaha kadar
Rüyalarım hatta tatlı hayallerim olurdu
Duygusuzca düşünmezdim yokluğunda günlerimi, saatleri hep
Hiç üşümezdim böylesine ölü soğukluğunda
Hırsım takip etmezdi beni, kötü kader
Kan çanağına dönmezdi gözlerimin ta içi.
Kayan yıldızlardın bende farklı dilekler tutardım,
Duyardım, anlardım yanımda konuşulanı,
Hayretim bu kadar artmazdı o zaman
Ben de gülerdim zaman zaman
Deniz ve mehtap benim için önemli olurdu.
Hele kara saplı bıçak dostum olmazdı sırtımda
Güneşsiz dünyamda kavrulmazdı ciğerim
Beynim ise böylesine hırçın ağlamazdı.
Kar yüreğime damla damla vurmazdı.
Gözyaşım ruhumu daraltmazdı, benliğimi sıkıştırmazdı.
En tiz sesiyle çığlıklar atmazdı göğsüm.
Simsiyah yankılar oluşturmazdı uykumda.
Saçıma sakalıma bende bakardım.
Delicesine bütün gücümle sigaramı çekmezdim.
Ya da keşke tanımasaydım seni...
Keşke...
Murat Göğebakan


******************************************************


BEN SANA MECBURUM!
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur?
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum, sen yoksun!
Sevmek kimi zaman rezilce korkudur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Birkaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
Eski zamanlarda bir Cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum, sen yoksun!
Belki Haziranda mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor.
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin...
Attila İLHAN


****************************************************


GÜLLER AĞLAR İÇİMDE
Ne zaman ayrılık saati gelse
En vazgeçilmez yerinde yaşamın
Duysak ayak seslerini akşamın
Ve sokaklardan el ayak çekilse
Bir ürpertiyle duyarım o zaman,
Seni çağıran sesi uzaklardan...
Ne zaman ayrılık saati gelse
Bir gariplik çöker içime birden
Kalan tek anı gibi bir devirden
Durmadan çalınır o gamlı beste
Sanki bilir dem hazin öykümüzü
Bulutlar ağlar, kararır gökyüzü
Ne zaman ayrılık saati gelse
Bir çaresizliği anlatır gibi
Birden degişir gözlerinin rengi
Mavi solar, koyulaşır yeşilse
Sarınca ruhunu eski bir hüzün
Uçar gider pembeliği yüzünün
Ne zaman ayrılık saati gelse
Uzatsan özlemle dudaklarını
Tüm ağaçlar döker yapraklarını
Ne çiçek kalır ortada, ne bahçe
Sadece uğultusu o rüzgârın
Ve bir umut kırıntısı: Belki yarın.
Ne zaman ayrılık saati gelse
Bir firtına çıkmışcasına, büyük
İçimdeki güllerin boynu bükük
Bir zaman kalakalırım öylece
Neden sonra gittiğini anlarım
İçimde güller ağlar, ben ağlarım...
Ümit Yaşar OĞUZCAN


******************************************************


BEYAZ GÜVERCİN
Süzülüp mavi göklerden yere doğru
Omuzuma bir beyaz güvercin kondu
Aldım elime, usul usul okşadım
Sevdim, gençliğimi yeniden yaşadım
Bembeyazdı tüyleri, öyle parlaktı
Açsam ellerimi, birden uçacaktı
Eğildim kulağına; dur, gitme dedim
Hareli gözlerinden öpmek istedim
Duydum; avuçlarımda sıcaklığını
Duydum; benden yıllarca uzaklığını
Çırpınan kalbini dinledim bir süre
Ve uçmak istedim onunla göklere
Ak güvercinin iri gözleri vardı
Güzelliğinden fışkıran bir pınardı
Soğuk sularından içtim, serinledim
Çağlayan bir nehrin sesini dinledim
Belki buydu sevmek, hayat belki buydu
Işıl ışıldım, gözlerim dopdoluydu
Bir name yükseldi sevinçten ve hazdan
Bir name yükseldi güzelden, beyazdan
Uzattı sevgiyle pembe gagasını
Birden öğrendim hayatın manasını
Kaderde sevgiyi sende bulmak varmış
Seninle bir çift güvercin olmak varmış.
Ümit Yaşar Oğuzcan


*************************************************************


SENİ ARIYORUM
Şimdi bir an dönerek gerilere, hani
Bir zamanlar beni ölesiye yaşatan
Ellerimi bırakıp, sevecen ellerini
Çevremi sımsıcak bir sevgiyle kuşatan
Seni arıyorum.
Bir deniz hıçkırıyor ta içimde, dinle
Giderek yalçın kayalar, kumlar eriyor
Şimdi baş başayım bir kıyıda kendimle
Ve bende var ettiğin o ben, can veriyor
Seni arıyorum.
Gülerdin bir zamanlar güneş batmazdı
Baştanbaşa bir gül bahçesiydi ortalık
Renkler ya mavi, ya pembe, ya beyazdı
Oysa şimdi ne yana baksam karanlık
Seni arıyorum.
Varsın ama yoksun. yanımdasın, değilsin
Gözlerim boşuna deliyor geceleri
Tek seni bir kez daha görebilmek için
Daldırıp ellerimi benden içeri
Seni arıyorum.
Ellerim içimde bir kan golüne batıyor
Bağırıyorum kimseler duymuyor sesimi.
Dişlerim hırsla dudaklarımı kanatıyor
Ve senden uzakta verirken son nefesimi
Seni arıyorum.
Bu son aldanışım, son yıkılışım olacak
Gelsen de boş artık gelmesen de, ben yokum
Yine de son bir ümit kırıntısıyla, bak
O, her şeyi yitirdiğim anda bulduğum
Seni arıyorum.
Ümit Yaşar Oğuzcan


*****************************************************************


SEVECEKSEM BÖYLE SEVMELİYİM...

BİR GECE DİLİM TUTULMALI AY GÖKTEYKEN,
GİRDABINA DÜŞMELİYİM YALNIZLIĞIN
İHANETİN ADINI BİLMEMELİYİM
YA DA UĞRAMAMALI YALANLAR BEYNİME.
ZİNDANDAN MEKTUPLAR YAZMALIYIM
PENCEREMDE BİR KARANFİL SOLMALI,
İÇİMDE TEBESSÜMLER..
BİR YAKIN İKLİM OLMALISIN BANA.
AH EDERKEN,
GÜN GÖRMEMİŞ BİR YILDIZ KAYMALI.
SEVECEKSEM BÖYLE SEVMELİYİM
YAŞAYACAKSAM BÖYLE..

BAŞUCUMDA KARA BİR KİTAP BULUNMALI
HER SAYFAYA ADIMI YAZMALIYIM.
HAYALLERİM GÖKTE YILDIZLAŞIRKEN,
LANET ETMELİYİM ŞANSIMA, TUTUNAMAYIŞIMA
AKLIMA GELDİĞİN ANLARDAKİ KAHROLUŞUMA
SEVECEKSEM BÖYLE SEVMELİYİM,
KAHROLACAKSAM BÖYLE..

BİR BAŞKASI DEDİĞİNDE DİK OLMALIYIM
YA DA YABANCI BİRİSİ, SENİN İÇİN
İÇİMİN KAN REVANINI GÖRMEMELİSİN.
FIRTINALAR KOPARKEN İÇİMDE,
DUDAKLARIM SÜT LİMAN OLMALI
BİLMEMELİSİN YÜREĞİMİN EZİKLİĞİNİ
SEVGİMİ DARAĞACINA ASARKEN,
ELLERİM TİTREMEMELİ
SEVECEKSEM BÖYLE SEVMELİYİM,
KAYBEDECEKSEM BÖYLE..

GİT DERSEN GİTMELİYİM, YALANDAN DA OLSA
GÖRMEMELİSİN BENİ ARKANDA
HEP KÖŞEBAŞLARINDAN BAKMALIYIM SANA
HER GÜN HAYALİN GEÇMELİ KAPIMIN ÖNÜNDEN
SANA BENZEYENLERİ SEN SANMALIYIM
SEVECEKSEM BÖYLE SEVMELİYİM,
KANACAKSAM BÖYLE..

VEDA EDECEKSEM BÖYLE ETMELİYİM
YANINDA BİR YANINI DA GÖTÜREREK,
SESSİZCE AYRILMALIYIM BU DİYARDAN.
BEN MEÇHULE KARIŞIRKEN,
SEN KIRMIZI BİR GÜL BULMALISIN..(?)
ECEL BAŞUCUMA DAYANIRKEN
KİMSE BİLMEMELİ
SEHER VAKTİ KAPIM ÇALINMALI
SEN UYKUDAYKEN, ALEM UYKUDAYKEN
DÜŞLERİM, ÜMİTLERİM, HEPSİ UYKUDAYKEN..
ÜMİDİMİ İSMİNE GÖMMELİYİM!
GÖZLERİM BOŞLUĞA BAKARKEN,
HAFİFTEN BİR YAĞMUR YAĞMALI
SEVECEKSEM BÖYLE SEVMELİYİM,
ÖLECEKSEM BÖYLE!
(?)


**************************************************


Her Şey Güzel Olacak

Gelecek güzel günler için
İçimden bir dilek tuttum,
Sevilmeye hasret kalbimin
İçerisine alıp seni koydum.

Bir gün her şey güzel olacak
Sen ve ben istersek eğer,
Gerçek olacak düşlerimiz
Bitecek bu yalnız günlerimiz.

Şiirlerimi oku yalnızlığımı paylaş
Yıldızlar kalbinde doğsun,
Yeni doğan bir güneş gibi
Gelecek güzel günler aydınlık olsun...
Mehmet Soykırlı


***************************************************


Çaresiz


Seni görmediğim günler bir çakır diken büyüyor gözbebeklerimde
Bir çocuk ağlaması başlıyor, kulaklarımda uzun uzun
Ellerim bir yerlere yapışıyor, kurtaramıyorum
Ya ayaklarım, o benim zavallı ayaklarım
Öyle şaşkın, öyle kararsız, öyle çaresiz ki
Seni görmediğim günler Karanlıktayım, katran gecelerdeyim
Cehennem misali bir yerdeyim
Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse İşte öyleyim...
Ümit Yaşar Oğuzcan


***************************************************************


BEN SENİN EN ÇOK.........................
Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran,sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili
Ben senin en çok ellerini sevdim
Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak
Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil
Ben senin en çok gülüşünü sevdim
Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman
Ben senin en çok davranışlarını sevdim
Güçsüze merhametini, zalime direnişini
Haksızlıklar, zorbalıklar karşısında
Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini
Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
Tüm çocuklara kanat geren anneliğini
Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
Sensin, her şeyin üstünde tutan sevdiğini
Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni...
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN


**************************************************


ERTELENMİŞ SÖZCÜKLER
Ertelenmiş sözler var dilimde
Buruşmuş bir kâğıdın içinde duygularım.
Gecikilmiş bir aşk yazılı köşeye atılan kâğıtta
Hiç bir şey için geç değil belki
Belki, şimdi tam zamanı.
Bir de yürek sözden anlasa...
Hergün bir sonrasına ertelenir itiraflar
Bir kaçış ki, bu insanı kendinden eder
Sorular döner beynimin içinde
Beynin içinde satır satır işlenir duygular
Bir gün sonraya ertelenir hergün.
Bir yaprağın yere düşüşü gibi olabilsem
Ağır ağır süzülsem herşeyin farkında olarak
Bir şelale gibi olsam
Coşkunca düşsem arzularımın yüreğine
Korkularımı erteleyebilsem bir anlığına
Hergün koskoca bir yaşam ertelenir oysa.
Sözcüklerin ucuna yüklüdür yaşam
Kendimin kendimle savaşı bu
Kendimle ertelenmiş sözcüklerimin savaşı
Korkularımızın esiri olmuşuz
Ertelenmiş bir yaşam var sırtımızda
Ertelemiş sevdalar yaşarız
Ertelenmiş dostlukla
Ertelenmiş kendini buluşlar.
En çokta yüreğimizdeki parıltıları erteleriz.
Oysa sevmek, daha kolay gözükür korkmaktan.
Sevsek hesapsızca,Aşık olsak ertelemeden yüreğimizdekileri.
Sözcükler aksa billur bir su gibi
Ertelemesek yaşamımızı.
Belki olacak ertelemesiz yaşayışlar
Bir umut ışığı yanar yürekte
Umudu erteleriz bu sefer
Umudu erteleriz bir sonraki güne.
Ertelenmiş bir umudun sırtına yüklemişiz korkularımızı
Ertelenmiş sözcüklere saklamışız yüreğimizi
Ertelenmiş bir varoluş yaşarız.
serkan güler

****************************************************************

KAPATTIM YÜREĞİMİ

yüreğimin kapısını kapattım
almadım hiç kimseyi içeriye
kilit üstüne kilit vurdum
hatta mayın döşedim çevresine
kapısına da seni koydum nöbetçi diye
girmesine izin verecekmisin
o yalnız senin sevdiğim
bilmesine gerek yok kimselerin
yalnız sensin istediğim

* HER AŞK BAŞLADIĞI YÜREKTE BİTER
Bitmeyen sevdalar ise mahşere kadar sürer *

********************************************************************

YÜREĞİMDEKİ YARAMSIN
nasıl anlatsam nasıl yandığımı
hani kesik bir yaraya tuz basmak gibi
öylesine acı veriyor
yüreğimdeki sensizliğim
derin bir yara şimdi
üzerine tuz yerine hasret bastın
ben o acıyı yaşıyorum sevdiğim
yürek yaramın tek ilacı
senin olmaktır
olamıyorum çok acı

************************************************************

GÖZYAŞIM
gözyaşımsın akıtmaya kıyamadığım
bu yüzden hep buğuludur bakışlarım
süzülüp gitme diye gözlerimin içinde saklarım
bir damla asice akıverir bazen
onu alır avucumda tutarım
senin yerine onu öper koklarım

************************************************************

YÜREĞİM
ayaz vurdu yüreğime üşüyorum
ısıtacak güzel bir söz bekliyorum
güneşsiz kaldım çöllerde
yüreğim dayanılmaz kederde
çıkarttım attım yerlere
al istersen ellerine
yüreğim ısınacak senin elinde
bir an bile geçmez sensiz
ne yapıyorum bilsen güneşsiz
rengim bile soldu
gözlerim fersiz
bakmıyorum artık ışık bile yok
gözlerim görmüyor sensiz
en güzel bahar çiçekleri bile soldu
yüreğim ellerinde mahvoldu


************************************************************

KAÇ KERE VAZ GEÇTİM SENDEN
KAÇ VEDA YAŞADM
GÖZYAŞLARI DÖKERKEN BEN..
HANGİ SEVDALARA YELKEN AÇTIN SEN
YÜREĞİMİ HER GÜN YAKARKEN SEN
ELLERİNDE YÜREĞİM DURURKEN
BEN ATEŞLERDE YANARKEN
VAZGEÇTİM HEP SENDEN YAPAMADIM...
YORULDUM ARTIK SAVAŞ VERMEKTEN


*******************************************************************
senden başkasına sevdiğim diyemem

kendi halimde yaşarken ben
karşıma çıkıverdin aniden
sevdanı yazdın her gün bana
yüreğimi alev alev yaktın düşünmeden
yıllardır hasret çektiğimdin sen
yüreğim yüreğinin yarısı oldu aniden
sende koyboldum istemeden
söyle bana neden?
nerden çıktın yüreğin elinde sen
yüreğini verdin ellerime
benimkinide aldın içimden
dönüşü yok ölesiye sevdim
öyle çok sevdim ki seni
bir gün gelip kırsanda kalbimi
artık sevmesen de beni
ben kapattım yüreğime hapsettim seni
sen çıkıp gitsen de ben
yüreğime bunu söyleyemem
çünki senden başkasına sevdiğim diyemem
benim yüreğim sensin
büyüdükçe büyüyen sevdamsın

*******************************************************************
''Aşk imkansızı ümit etmektir.''
*******************************************************************

HASRETİM
Aydınlıklara!
Hayatımın içindeki aydınlıklara!
Nefes alırken aydınlıkların bana ışık saçmasına
Ve yine o aydınlıkların
Hayatıma mutluluk katmasına hasretim.

Gülücüklere!
Dudaklarımda ki gülüşleri seyretmeye
Gözlerimi güldürebilmeye
Ve kendi gülüşlerimle
Çevremdeki insanları güldürebilmeye hasretim.

Renklere!
Hayatımın içinde ki rengarenkliğe
Gökkuşağında ki renklere el sürebilmeye
Ve o renklerin içindeki pembeyle
Hayatımı toz pembeye boyayabilmeye hasretim.

Sıcaklığa!
Sıcakların içinde sıcaklığımla yanmaya
Hep soğuk olan bedenimi sıcaklığa bırakmaya
Ve o sıcaklığın
Gözlerimdeki yaşları kurutmasına hasretim.

Direnmeye!
Olmadığım bir beni kabullenmemeye
Beni üzenleri hayatımdan anında silebilmeye
Ve tüm gücümle
Tek başıma ayakta kalabilmeye hasretim.

Çocuksuluğuma!
Çocukluğumun içindeki sanal oyuncaklara
Çocukmuşum gibi davranmaya
Ve var gücümle
Çocuksu hayaller kurabilmeye hasretim.

Yakamozlara!
Denizi izlerken bana göz kırpmasına
Yakamozlarla kadeh tokuşturmaya
Ve kendimi yakamozların çekiciliğine kaptırıp
Şarkılar mırıldanmaya hasretim.

Umutlara!
Hayata umutla bakmaya
Boş yerede olsa umutlanmaya
Ve o umutlarımla
Umutlarıma umut katmaya hasretim....