Nurten Aktas - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Nurten Aktas Atatürk’ü Anarken


O büyük devrimciye diyorlar ki, Atatürk içiyordu.
Anlayacağınız yani Utanmasalar ayyaştı diyecekler.
Yalnız ve hastalıklı bir ruha sahipmiş vb! ..

Sorarım sizlere, bunca devrim ve aydınlama
sarhoş bir diktatörün yapabileceği şeyler miymiş?
Hangi aydın cahilce “aydın yalnızlığına
mahkum” edilmemiştir? Biraz çağıl düşünenlerimizden kaçımız ölmeden, yaşadığımız dönemde anlaşılamamanın
derin acısıyla kıvran mıyor? Kaldı ki bizleri ilgilendiren özel hayatı değil, asıl mirası olan devrimleridir, cumhuriyettir! Lütfen her şeyimizi, varoluş sebebimizi borçlu olduğumuz ve hala devrim ateşini mumla
arar olduğumuz evrensel değerimizi şimdi bu kadar acımasızca ve koflaşarak asla aşşağılamaya kalkmayalım,
aşağılatmayalım. Atatürk’ümüzü bu gün bile anlamamakta
direterek, vefasızlığımızla yalnızlığa gömmeyelim! ! !

Kusura bakmasınlar da bizde o kıvamında içmeye 'demlenme' derler. Ancak böyle zihnin açılır ufkun genişler, bunun
adı da badedir. Badeyi içmesini bilenin can gözü
açılır, gerçeğe erer, öngörüsü olağan üstü artar.
Çünkü sarhoş olmadan bade içebilen muhabbet ehlidir. Yani yeni tabirle sürekli karşılıklı beyin fırtınası
dolayısıyla fikir alışverişi içindedir. Böylelikle ufkunuz genişler, bilinciniz devinim içinde sürekli gelişerek evrilir. ATATÜRK bunun için 5000 bini aşkın kitap okumayı da bilmiştir. Kendi düşünsel el yazmaları vardır. Öyle ki Türkçemize özellikle fen bilimlerine çoğu öz Türkçe terimi kazandırmıştır. Bu yönde bir de geometri kitabı yazmıştır.
Bu da bize gösteriyor ki bilim olmadan analitik zekadan ve
öngörüden bahsedemeyiz. Evet “hayatta en hakiki mürşit ilimdir! ”


İşte o badeyi içebilmek her babayiğidin harcı da değildir!
(Buyurun maymun olmadan birde siz için bakalım.)
Çok az insan bunu başarabilir. Bade içebilmek bilene bir sanattır!



Sevgili ATATÜRK;

Yokluğun hala ulusumun üzerinde kara bir peçe,
ki devrimlerinle yeniden yırtıp atacağım;
yine aydınlanalım diye...

erdemle...

Nurten AKTAŞ 10 kasım 2008


Güneşi balçıkla sıvamak elimde değil;
Erdiğim sırları söylemek elimde değil;
Aklım düşüncenin derin denizlerinden
Bir inci çıkardı ki delmek elimde değil.


Açılmaz kapıları açmanız mı gerek?
Dünyada insanca yaşamanız mı gerek?
Bırakın öyleyse iki dünyayı birden:
Ey ölü canlılar, canlar uyanık gerek!


Ömer hayyam


Atatürk'ün geometri terimlerinde bir kaçı:

zaviyei hadde - dar açı
hattı munassıf - açıortay
muhit - çevre
kaim zaviyeli müselles - dikey üçgen
tamamlıyan zaviye - tümey açı
murabba - kare

not:.... üniversitesi panel bildirgemdir.