Seni olmadığın zamanlarda da sevmiştik, Olmadığın baharlarda da… Ama hiç bu kadar telaşlanmamıştık. Beklememişiz üstelik birbirimizi… Birlikte ıslandığımız yağmurlarımız yok… Ne kavgalarımızın adı bir olmuş, Ne “dost” diye baktığımız yüzler… Ayrı ayrı akmış göz yaşlarımız. Ben, asırlardır okşamamışım yanağını, Senin yüzün ağlamaktan yorulmuş… Ama yine de HOŞ GELDİN ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ, Hoş geldin!
Bir, yüzün vardı görmediğim, Bir, sesin… Hiç duymadığım… Kokunu çiçeklerle tanımlayamazdım. Dokunmadım, bilemezdim Ellerinin beyazlığını. Hangi şarkının neresinde, Hangi şiirin en sevdalı sözünde Çıkacaktın, bilemezdim. Dilimin ucundaydın hep, İşte; şimdi düşüverdin! HOŞ GELDİN ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ, Hoş geldin!
“Ağır ağır çıkılan bir merdiven” yok… Eskittiğin yıllardan değil, Sızlayınca yüreğin, anlıyorsun: Yine gecikmişsin… Sen, yeni yeni öğreniyorsun sevmeyi, Bense çoktan düşürmüşüm aklıma ölümü. Gönlün bedene baş kaldırdığı yerdeyim… Ama yine de HOŞ GELDİN, ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ, Hoş geldin!
Unuttum, bana ne vakit gelmiştin, Saklayacaktım seni. Yüzün gözümde kalacaktı. Bilmeyecektin böylesine sevildiğini. Uykusuz gecelerimde büyüyecek, Sensiz sabahlara uyandığımı duymayacaktın… Olmayacaktın sıradan… Eskitmeyecektim sevdamı… Yoksa yine mi beceremedim? Ama yine de hoş geldin, HOŞ GELDİN ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ, Hoş geldin!
Ben, bir bu dağları eskitemedim, Bir de sana düşmüş yüreğimi… Gittiğim yolları hiç hesaba katma! Düşünü görmediğim uyklular zaten haram. Gökyüzünü boyayacak zaman da kalmadı… Haydi sar kolarını… “Ayrılık” diyeceğim, Dilim varmıyor… Daha yeni söylemiştim; HOŞ GELDİN ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Çizebilseydim, Bahar olacaktı yüzün..Yazabilsem, En uzunu şiirlerin..
Olmadı Beceremedim.. Adını duvarlara yazacak çağım da çoktan geçti benim..
Yasak sevdam gözaltındasın..Çaresizim
Seni Yüreğimde Erittim..
Ama yine de
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Seni olmadığın zamanlarda da sevmiştik,
Olmadığın baharlarda da…
Ama hiç bu kadar telaşlanmamıştık.
Beklememişiz üstelik birbirimizi…
Birlikte ıslandığımız yağmurlarımız yok…
Ne kavgalarımızın adı bir olmuş,
Ne “dost” diye baktığımız yüzler…
Ayrı ayrı akmış göz yaşlarımız.
Ben, asırlardır okşamamışım yanağını,
Senin yüzün ağlamaktan yorulmuş…
Ama yine de
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Bir, yüzün vardı görmediğim,
Bir, sesin…
Hiç duymadığım…
Kokunu çiçeklerle tanımlayamazdım.
Dokunmadım, bilemezdim
Ellerinin beyazlığını.
Hangi şarkının neresinde,
Hangi şiirin en sevdalı sözünde
Çıkacaktın, bilemezdim.
Dilimin ucundaydın hep,
İşte; şimdi düşüverdin!
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
“Ağır ağır çıkılan bir merdiven” yok…
Eskittiğin yıllardan değil,
Sızlayınca yüreğin, anlıyorsun:
Yine gecikmişsin…
Sen, yeni yeni öğreniyorsun sevmeyi,
Bense çoktan düşürmüşüm aklıma ölümü.
Gönlün bedene baş kaldırdığı yerdeyim…
Ama yine de
HOŞ GELDİN,
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Unuttum, bana ne vakit gelmiştin,
Saklayacaktım seni.
Yüzün gözümde kalacaktı.
Bilmeyecektin böylesine sevildiğini.
Uykusuz gecelerimde büyüyecek,
Sensiz sabahlara uyandığımı duymayacaktın…
Olmayacaktın sıradan…
Eskitmeyecektim sevdamı…
Yoksa yine mi beceremedim?
Ama yine de hoş geldin,
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Ben, bir bu dağları eskitemedim,
Bir de sana düşmüş yüreğimi…
Gittiğim yolları hiç hesaba katma!
Düşünü görmediğim uyklular zaten haram.
Gökyüzünü boyayacak zaman da kalmadı…
Haydi sar kolarını…
“Ayrılık” diyeceğim,
Dilim varmıyor…
Daha yeni söylemiştim;
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
hoş geldin :(((((((((