Nihat Malkoç - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Nihat Malkoç İlk kez 1970 senesinde güneş gördü gözlerim. Köprübaşı ilçesine bağlı Güneşli Köyü’nde ilk tedrisat… Orta ve lise hayatım Trabzon’un şirin ilçesi Köprübaşı’nda… Evden beş kilometre uzakta… Araba yolu yok. Dimdik yokuş… Kar kış demeden fındıklıklardan aşağı gidip gelmeler… Gidiş geliş on km mesafe… Daima yaya… Çalıkuşu misali, hop aşağı, hop yukarı… Tabiatla koyun koyuna. İlk sevdalanmalar; bazen melankolik bazen gerçekçi… Fındık bahçelerinde ilk şiir yazma denemeleri… Ortaokul ve lise öğrenimi aynı çatı altında... Kömürlükten bozma bir sınıfta ortaokula başlangıç... Yağmur yağınca mürekkepli kalemle yazdığımız yazılar darmadağın(ık)… Su gibi akıp geçen altı sene… Yoksulluk olsa da ne tasa ne keder… Şükür makamında… Kanaatkârlık tavan yapmış bizde. Daima şükür…
Lise yıllarında ve sonrasında ne dershane ne de özel öğretmen… “Dershane vardı da biz mi gitmedik?” düşüncesinde… Şahsî gayretlerle ilk yıl üniversite kapısındayız çok şükür... Ayakları üzerinde durma denemeleri… Karadeniz Teknik Üniversitesi/Fatih Eğitim Fakültesi/Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği… Edebiyat bölümünde talebeyiz ama Türkçemiz fecaat… Kara(deniz)türkçe… T’ler d, P’ler b, Ç’ler c, K’ler g bizde… İlk kompozisyon sınavı neticesinde hem bende hem de hocalarda şaşkınlık. Netice yüz üzerinden 30… Buna da bereket… Hocalardan nasihatler… Yüzümde acı bir tebessüm…
Yiğit düştüğü yerden kalkar misali ilk gayretler ve müspet neticeler… Kitaplara yolculuğun ilk merhalesi… Geleceği kitaplarda arama gayretleri… Kütüphanelere ve kitaplara kapanma… Onlardan beslenerek idrâkleri doyurma… Kalemle ve kâğıtla ilk flört denemeleri… “Gençliğin Sesi” adlı dergide çıkan ilk şiirim: “Gece Yarısı”… Ahmet Kutsi Tecer’den mülhem… Adı geçen şiirden elde ettiğim ilk telif parası… Helâlinden… Gözler alabildiğine güleç… Doyumsuz güzellik. Kalemle ve kelâmla olan aşkın perçinleşmesi…
Sene 1988… Yazı hayatımda dönüm noktası… Kalemime sevgi mürekkebi sürdüğümün resmidir. “Cahil cesur olur” misali Trabzon’da Türksesi isimli yerel gazetede ilk köşe yazısı yazma denemesi… Cafcaflı bir köşe adı: “Yazı/yorum” Koca çınarların arasında bir körpe fidan… Gelecekten umutlu… Birden binlere varacak bir yazarlık serüveni…
Şiir yarışmaları zincirinin ilk halkası… “Sevgi” konulu şiir yarışmasında birincilik ödülü… Maddi ödül genç bir şair için doyurucu… Şiir, hikâye, deneme, makale yarışmalarında alınan onlarca birincilik, ikincilik, üçüncülük ve mansiyon ödülleri… Son ödülün sıra numarası 157… Yüzler güleç, yüzlerin önü açık… İlhama bereket, ilhamı bahşedene şükür..
1992 senesinde Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni unvanıyla mezuniyet… Çiçeği burnunda, istikbal vaat eden bir öğretmen… İlk görev yeri Gümüşhane… Gümüşhane’de Kuşakkaya ve Demokrat Gümüşhane gazetelerinde uzun yazarlık serüveni… İlk üç ayı Tuzla’da, 13 ayı da Küçükyalı’da olmak üzere 16 aylık vatan borcu. Yabancı subaylara Türkçeyi öğretmek gibi kutlu bir vazife… İstanbul’da geçen dolu dolu bir buçuk yıl… Askerlik dönüşü Karadeniz’in gözbebeği Trabzon’da, köftenin memleketi Akçaabat’ta öğretmenlik yılları… Milenyum’un ilk senesinde Türk Cumhuriyetlerine MEB aracılığıyla öğretmen olarak gidiş... Türkmenistan’ın başkenti aşk şehri Aşkabat’ta dolu dolu üç yıl öğretmenlik… Ardından yurda dönüş… Derecik’te iki yıl ortaokul Türkçe öğretmenliği… Ardından tarihî bir eğitim çınarı olan Trabzon (Fen) Lisesi’nde sekiz yıl öğretmenlik... Ardından norm fazlası olma durumları… Trabzon İMKB Kız Meslek Lisesinde öğretmenliğe beş yıl devam… Şimdi de Erdoğdu 15 Temmuz Şehitleri Anadolu Lisesi... Görünürde son durak. Ötesini kim bilir?
Kısa ömürlü “Bizim Okul” isimli kültür-sanat ve edebiyat dergisi kuruculuğu ve yazı işleri müdürlüğü…“Türk Edebiyatı, Türk Dili, Türk Yurdu, Dergâh, Yedi İklim, Ayvakti, Kubbealtı Akademi, Yerli Düşünce, Ayraç, Değirmen, Berceste, Yüzakı, Genç, Nida, Somuncu Baba, Kardelen, Tefekkür, Çınar, Mortaka, Gülistan, Kümbet, Mavi-Yeşil, Herfene, Alkış, Seviye, Poyraz, İnceeleyen” vb. gibi seçkin dergilerde şiir ve yazılarımın yayımlanması… “Karadeniz Olay, Taka, Hüryol, Karadeniz ve Hizmet gazetelerinde uzun seneler kaleme alınan yüzlerce deneme, makale ve fıkra… Geniş bir yazı arşivi… On bin kitaplık devasa bir kütüphane… Eve sığmayan ve ailede sorun hâlini almaya başlayan kitaplar için iki odalı müstakil bir giriş kat ev alma çılgınlığı ve kitaplarla iç içe kurulmuş mesut bir dünya...
İkisi kız, biri erkek olmak üzere üç çocuğa baba… Mesleğinde hep kendini yenileme gayretinde. Alabildiğine mutlu… Hakk’a duacı… Şükür makamında hakikati temaşa etmekte…