cam yeşili bir kız çok kirpikli saçları nasıl karanlık bir kızıl örtülü bir güzellik benzeri olamaz dudaklarındaki kan etkiliyor asıl duyarlığı alıngan gönlü ikircikli ne yazsam ona tutsak / adı şehnaz
belki kadın belki çocuk iyice kuşkulu hangi tutku buğulamış camlarını bazen ne çok var bazen ne kadar az kan kırmızı yaşayıp yaz akşamlarını okşaması boğulmak öpmesi uğultulu sabah olsam ona tutsak / adı şehnaz
saklı sevda sevdaların en saklanmışı birbirimizde fena boğuluyoruz hiç kimse birbirimizin yerini tutamaz benimle yaşayamadığı ona uygunsuz hiçbir şeye değişmem onunla yaşanmışı uygunsam ona tutsak / adı şehnaz
saklı bir sevdadır bulduk sığındık bu büyülü bir aşk çünkü yasak gizli bir mutluluk ki ne söylesem az bin yılda yaşasak hiç de yaşamasak varımız yoğumuz aşkımız artık hayatım ona tutsak / adı şehnaz
Atilla İlhan
.........../....................
Dönemem terk ettiğim hiç bir yere Dolaşıp duruyorum sokaklarda Dilimde o son duam Ben hiç kimseyi bu kadar sevmedimki Sonsuzluk gibi çıkıyordu Bu söz içimden Umutsuz bir yakarış gibi Hiç bitmeyecek bir hasret gibi Ben hiç kimseyi bu kadar sevmedimki
Cezmi Ersöz
Altı yaş farkı Altı beden küçük gelmiştim İstanbullu sevgiliye İplik gibi seviyorduk örgü gibiydik Ben altı ilmek eksiktim ondan
Altı beden küçük gelmiştim İstanbullu sevgiliye Nerde 80 nerde 74 diyordu Ben altı ömür yitiktim ondan
Altı beden küçük gelmiştim İstanbullu sevgiliye Hasretler vardı; çiçeğimdi Ben altı yaprak eksiktim ondan
Altı yaşam değildi Altı asır, altı milat Çok mu önemliydi yani ölümümden Ben altı doğum eksiktim ondan Yani altı beden küçük gelmiştim İstanbullu sevgiliye
Böyle bir derdin çaresi yok Eğer dert edilecekse
Altı beden küçük gelmiştim ya İstanbullu sevgiliye Eğer diyorum buysa ağrılara neden Sende altı gönül küçükmüşsün benden.
cam yeşili bir kız çok kirpikli
saçları nasıl karanlık bir kızıl
örtülü bir güzellik benzeri olamaz
dudaklarındaki kan etkiliyor asıl
duyarlığı alıngan gönlü ikircikli
ne yazsam ona tutsak
/ adı şehnaz
belki kadın belki çocuk iyice kuşkulu
hangi tutku buğulamış camlarını
bazen ne çok var bazen ne kadar az
kan kırmızı yaşayıp yaz akşamlarını
okşaması boğulmak öpmesi uğultulu
sabah olsam ona tutsak
/ adı şehnaz
saklı sevda sevdaların en saklanmışı
birbirimizde fena boğuluyoruz
hiç kimse birbirimizin yerini tutamaz
benimle yaşayamadığı ona uygunsuz
hiçbir şeye değişmem onunla yaşanmışı
uygunsam ona tutsak
/ adı şehnaz
saklı bir sevdadır bulduk sığındık
bu büyülü bir aşk çünkü yasak
gizli bir mutluluk ki ne söylesem az
bin yılda yaşasak hiç de yaşamasak
varımız yoğumuz aşkımız artık
hayatım ona tutsak
/ adı şehnaz
Atilla İlhan
.........../....................
Dönemem terk ettiğim hiç bir yere
Dolaşıp duruyorum sokaklarda
Dilimde o son duam
Ben hiç kimseyi bu kadar sevmedimki
Sonsuzluk gibi çıkıyordu
Bu söz içimden
Umutsuz bir yakarış gibi
Hiç bitmeyecek bir hasret gibi
Ben hiç kimseyi bu kadar sevmedimki
Cezmi Ersöz
Altı yaş farkı
Altı beden küçük gelmiştim İstanbullu sevgiliye
İplik gibi seviyorduk örgü gibiydik
Ben altı ilmek eksiktim ondan
Altı beden küçük gelmiştim İstanbullu sevgiliye
Nerde 80 nerde 74 diyordu
Ben altı ömür yitiktim ondan
Altı beden küçük gelmiştim İstanbullu sevgiliye
Hasretler vardı; çiçeğimdi
Ben altı yaprak eksiktim ondan
Altı yaşam değildi
Altı asır, altı milat
Çok mu önemliydi yani ölümümden
Ben altı doğum eksiktim ondan
Yani altı beden küçük gelmiştim İstanbullu sevgiliye
Böyle bir derdin çaresi yok
Eğer dert edilecekse
Altı beden küçük gelmiştim ya İstanbullu sevgiliye
Eğer diyorum buysa ağrılara neden
Sende altı gönül küçükmüşsün benden.
Alıntı