Orhan Börçek - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Orhan Börçek Anadolu’nun kültür mozaiğinde mevcut olan renk-renk çiçeklerin, çeşit-çeşit aromasını doyasıya soluma hazzını tatmış olan şair; yaşamın zorlukları ve kendi beşeri benliğiyle olan mücadelesinde, insan ilişkilerini ve duygu-sevgi paylaşımını, materyalden ve onun getirisi olan burjuva saltanatından yeğ tutmuş, aradığını her daim çokta değil Hakk’ta aramıştır.

Kırk beş yıllık hayat yolculuğunda, gönül testisine doldurduklarını ancak yolun yarısına kadar zaptedebilmiş, yüreğindeki duygu cerihası zamanla olgunlaşmış, baş vermiş, velhasılı günü gelmiş, çıban kendiliğinden deşilip, içinde iyi-kötü ne varsa akmaya başlamıştır.

Duygular dile gelmiş, kâğıt üstü söz olmuş ve Orhan BÖRÇEK; Türk kültür ve edebiyatının Orta Asya’dan Horasan'a, Horasan'dan bu yana, yüz yIllardIr süre gelen bayrak yarışında saf tutmuş, şiire gönül vermiştir.

Yüreğindekileri kâğıda dökmenin keyfini ve ağacın dibine düşenleri paylaşmanın lezzetini keşfeden şair için, bu istisnai ayrıcalık önce tiryakilik sonra da tutku haline dönüşmüştür artık.

Şu an serbest meslekle iştigal eden şair, Geleneksel Türk Halk Edebiyatından alabildiğine etkilenmiş, şiirlerinde kimi zaman “Seferi”, kimi zaman “Yesari” mahlasını kullanmıştır.
Evli ve üç çocuk babası olan şairin geri kalan yönlerini, şiirlerini okudukça tanıyacağınızı ümit ediyor ve şairin kendine münhasır şiirleriyle başbaşa bırakıyoruz sizleri.

Zira: Sırçayı ayna yapan, arkasında olan sır,
şairin şah beyiti, gönlünün aynasıdır …

(Kaynak: Ankara Ozanlar Birliği Kültür Derneği 2005 şiir antolojisi. Hürbilek Yayınevi