Ey Can Ben sabit şeyleri sevmem ey can Sen Eğer beni dinlersen Çağlayan ırmak ol.. Ve gönül gönderine çekilmiş Nazlı nazlı dalgalanan Bayrak ol..
Ben karanlığı hiç sevmem ey can Vaktin her saatinde Her zaman Ağaran şafak ol.. Güneş ışıklarıyla ürperen çiçek Seher yeliyle ırgalanan Yaprak ol..
Ben bulanıklığı sevmem ey can Sen Yayla pınarlarından akan Sulardan berrak ol.. Göl olma, gölet olma, baraj olma Kanak ol..
Ben uykuları da sevmem ey can Uykulardan uzak ol.. Kış günü karları yarıp çıkan Beyaz bir gül Mavi bir zambak ol..
Ben zaafları da sevmem ey can Hakikatleri sarıp-sarmalayan Zaaflardan ırak ol.. Geri dur geri dur ey can Nefret sarayındaki sultanlıktan İlim ocağında çırak ol..
Sana tavsiyemdir ey can Zalimlerin boynunda süslü kravat olacağına Var bir garip ölünün üstünde Kefen ol Kimsesiz gelinlerin yüzünde Duvak ol..
Ben sabit şeyleri sevmem ey can
Sen
Eğer beni dinlersen
Çağlayan ırmak ol..
Ve gönül gönderine çekilmiş
Nazlı nazlı dalgalanan
Bayrak ol..
Ben karanlığı hiç sevmem ey can
Vaktin her saatinde
Her zaman
Ağaran şafak ol..
Güneş ışıklarıyla ürperen çiçek
Seher yeliyle ırgalanan
Yaprak ol..
Ben bulanıklığı sevmem ey can
Sen
Yayla pınarlarından akan
Sulardan berrak ol..
Göl olma, gölet olma, baraj olma
Kanak ol..
Ben uykuları da sevmem ey can
Uykulardan uzak ol..
Kış günü karları yarıp çıkan
Beyaz bir gül
Mavi bir zambak ol..
Ben zaafları da sevmem ey can
Hakikatleri sarıp-sarmalayan
Zaaflardan ırak ol..
Geri dur geri dur ey can
Nefret sarayındaki sultanlıktan
İlim ocağında çırak ol..
Sana tavsiyemdir ey can
Zalimlerin boynunda süslü kravat olacağına
Var bir garip ölünün üstünde
Kefen ol
Kimsesiz gelinlerin yüzünde
Duvak ol..
Abdurrahim Karakoç
.........................................................
BULSAM..
Bir aşk bulsam, yağmurunda ıslansam
Bir dost bulsam, irfanında beslensem
Bir dağ bulsam, sinesine yaslansam
Yalnızlığım bitermola, bilmem ki?
Abdurrahim KARAKOC
............................................................
BANA KARA DİYEN DİLBER
Bana 'kara' diyen dilber
Gözlerin kara değil mi
Yüzünü sevdiren gelin
Kaşların kara değil mi
Boyun uzun belin ince
Yanakların olmuş konca
Salıverirsin kolunca
Beliğin ince değil mi
Utanırım akar terim
Güzellikte yok benzerin
En sevgili makbul yerin
Saçların kara değil mi
Beni 'kara' diye yerme
Mevlam yaratmış hor görme
Ala göze siyah sürme
Çekilir kara değil mi
Hind'den Yemen'den çekilir
Gelir Bağdad'a dökülür
Türlü taama ekilir
Biber de kara değil mi
Göllere konan kuğunun
Kanadı beyaz çoğunun
Çöldeki Arap beyinin
Çadırı kara değil mi
İller de konup göçerler
Lale sümbül biçerler
Ağalar beyler içerler
Kahve de kara değil mi
Evlerinde sular akar
Güzelleri göze bakar
Hublar yanağına sokar
Sümbül de kara değil mi
Karac'oğlan der maşallah
Bir gün görürüm inşallah
Kara donludur Beytullah
Örtüsü kara değil mi
KARACAOĞLAN
..........................................................
NASİHAT
Dinle sana bir nasihat edeyim
Hatırdan gönülden geçici olma
Yiğidin başına bir iş gelirse
Onu yad ellere açıcı olma
Mecliste arif ol kelamı dinle
El iki söylerse sen birin söyle
Elinden geçtikçe iyilik eyle
Hatıra dokunup yıkıcı olma
El ariftir yoklar senin bendini
Dağıtırlar tuzağını fendini
Alçaklarda otur gözet kendini
Katı yükseklerden uçucu olma
Karac'oglan söyler sözün başarır
Aşkın deryasını boydan aşırır
Seni hep küçük düşürür
Kötülerle konup göçücü olma
KARACAOĞLAN
...........................................................
Söz kaplten çıkarsa kalbe kadar gider. Dilden çıkarsa kulağı aşmaz.