*Çocuklar, Anne ve Babanın kalbine takılan kanatlardır. Anne baba'nın hayatını geçmişin ağırlığından kurtarıp,şimdiki halin heyecanıyla ölümsüzlüğün ufkuna kanat çırptırırlar.Bu yolculuk hep ileri yükseklere doğrudur.Geçmişi değil geleceği taşırlar.
*Ağaçlar gökyüzünün tohumlarıdır,Ağaç ekersen su alırsın.
*Görülüyor ki insanlar yüzlerini yüreklerinden gizliyorlar.Sözleriyle kanıtlanan gerçeğin iki yüzlülüğü metal para da geçerlidir.Yüz kalbin aynasıdır.
*okyanusta sana kulaç attıran kalbinin sukuneti ile aklının bilgeliğidir. kollarında ki güc; kalbin ifadesi,tekniği de; aklının ifadesidir.Panikle karaya varamazsın.
*Martıları yüksekte tutan,kanatlarının çırpınışından önce kalbinin çırpınışlarıdır.Dünyayı boşlukta tutan da aynı,İnsanı en yükseğin tepesinden ufku seyrettiren de aynı güçtür.Kalpten kalbe yol vardır.
*Kalbi ilk yaralayan sahibidir.ve her zamanda öyledir.Başkalarının kalbini yaralaması diye bir şey yoktur;Kaşığını kendi ellerinle tuttuğun gibi,kalp destini kıran çekiçleri de aynı el tutmuştur.
*kalbinden kuşku duyan Yaradan’ından da kuşku duyar. Çünkü o yüreği, göğüs kafesi nin içine yerleştirenYaradan’ınelleridir.Kötülük yapmaktan ve yalan söylemekten sakın.Kalbi en çok yaralayan bunlardır;aynı zaman da emanete de ihanettir.
*Her mezarlığın bir ilahisi vardır. Bilgelerin mezarlarından çıkan ilahiler, tüm ölülerin ruhlarından huzurla esip geçerken, eceliyle ölenlerin ruhlarına melodilerini tane tane bırakırlar.Şehitlerin ve arkalarından haince vurulanların ruhlarında acı bir harmoniğe dönüşen bu nameler, gökyüzünde sessiz bir acıyla, yankılanırlar..Bu yankılar,gökkubbenin altında yaşayan tüm yüreklerin vicdanlarında çınılar.Kötülükler ve savaşlar, hainlikleriyle beraber yer yüzünden kalkana kadar bu çan seslerikesilmeyecektir.
*Ticaret yapmak, kalp top’unu sahaya sürmek gibidir. Gelen vurur giden vurur, birde sen vurursun. Bu maçın ne zaman biteceği de belli olmaz; ta ki top patlayana kadar..
*Adaletitam ortasından kesilip eşitçe dağıtılacak meyve zannederiz.Aslında, o meyveyi tutan el, önce meyvenin içinikendi alır,sonra kabuklarını eşitçe dağıtır..
*Günümüzde bir Ülkeyi savaşa sürüklemeden önce,sahaya sürün.Bol bol futbol oynatın..Savaşacak halleri kalırsa eğer..
*Hedefini aklının dürbünüyle netleştir.Kalbinin atışlarına bırak;tam vuruş..Ayağına sadece gitmek kalsın.
*Ne için ve neye dua ederseniz edin.İster gökyüzüne,ister tüm dinlere,ağaçlara yıldızlara…Kalbinin berraklığı,ışığın uzaklığıdır.Işığın rengi içinizde gizli..Gelen ışık, gidenin rengive bereketidir..siyah iplikten beyaz yorgan çıkmaz.
*Dilinize hangi tatları yazdırırsanız, beyniniz onu okurve bir alışkanlık alanı(zihin) oluşur.Bu size ait bir tasarruftur(irade).Tüm inanç ve davranışlarınızda,yüzlerce kez, beyninize yazanların size okutmasıdır.
*Alışkanlıkların esiri olmak,tembellikten ve ölümden kötüdür.Siz ölümü bir defa da olsa tekrarlayamazsınız.
*Ben hiçbir zaman kötülere beddua vermem. Onlar zaten beddualıdırlar ve yüreklerinde sorgulanırlar.Sadece dışarıyı değil,içlerini dekirletirler.
Yüreklero kadar temizdir ki.. kirli suda fazla yaşayamazlar.
*Bazen kötülerin çok uzun ve zengin yaşadıklarına şahit oluruz.Onların bu durumu kendi kredilerini tükettikten sonra;Ortamda çoğalan kirliliktenve eşeklerden nasiplenmeleridir..Derler ki,eşeği çok olan köyün yükünden sorun olmaz.
*Güneşin o devasa kızgınlığının yüreğinde ipek gibi bir dokunuş vardır.Siz onu yapraklarda görürsünüz.Yüreğinizde hisseder,Bardaktan kana kana içersiniz.Saflığın gücüne ne derseniz?
Bilgeliğin ve arınmışlığın gücünü denemeyin..
*Güzellik ve merhamet Tanrıya en yakın mekandır.Bu kapının nöbetini iyi tutmalıyız.Uykuya daldığımızda haber verecek bir zilimiz olmalı.Yoksa kötülük her an içeri girer.
*Doğruluk,İnsana İhsan edilen en yüce kutsallıktır.
*Ellerimim bana en güzel hediyesi, sevgiyle yaratılan her şeye dokunma hazzını vermesidir.
*Aklımızın en verimli ve faydalı hali,Şu anda da tabi olduğumuz kozmik yasaları anlama kabiliyetidir.gerisi teferruattır.
*Evren, üzerindeki tezgahta farklı farklı imliklerle dokunan halı gibidir.Nihai hedefi ipek halı olmayı arzulamaktır.İnsanlığa bunun için tahammül eder,bir an önce ipek dokunuşları öğrenmeliyiz.Yoksa bizi de çırpacaktır; tarihi tufandaçırptıkları gibi..!
*Evrenin sırlarını öğrenmek için bir çok kitap sayfaları çevirebilirsiniz.Aslında ağaçta asılı duran yaprağı ,gören gözlerle çevirdiğinizde,daha fazla heyecan duyarsınız.Çünkü sırları hem dokunur ,hem koklar, hem de görerek okursunuz.
KALENDERCE SÖZLER ŞUBAT 2009
*Çocuklar, Anne ve Babanın kalbine takılan kanatlardır. Anne baba'nın hayatını geçmişin ağırlığından kurtarıp,şimdiki halin heyecanıyla ölümsüzlüğün ufkuna kanat çırptırırlar.Bu yolculuk hep ileri yükseklere doğrudur.Geçmişi değil geleceği taşırlar.
*Ağaçlar gökyüzünün tohumlarıdır,Ağaç ekersen su alırsın.
*Görülüyor ki insanlar yüzlerini yüreklerinden gizliyorlar.Sözleriyle kanıtlanan gerçeğin iki yüzlülüğü metal para da geçerlidir.Yüz kalbin aynasıdır.
*okyanusta sana kulaç attıran kalbinin sukuneti ile aklının bilgeliğidir. kollarında ki güc; kalbin ifadesi,tekniği de; aklının ifadesidir.Panikle karaya varamazsın.
*Martıları yüksekte tutan,kanatlarının çırpınışından önce kalbinin çırpınışlarıdır.Dünyayı boşlukta tutan da aynı,İnsanı en yükseğin tepesinden ufku seyrettiren de aynı güçtür.Kalpten kalbe yol vardır.
*Kalbi ilk yaralayan sahibidir.ve her zamanda öyledir.Başkalarının kalbini yaralaması diye bir şey yoktur;Kaşığını kendi ellerinle tuttuğun gibi,kalp destini kıran çekiçleri de aynı el tutmuştur.
*kalbinden kuşku duyan Yaradan’ından da kuşku duyar. Çünkü o yüreği, göğüs kafesi nin içine yerleştiren Yaradan’ın elleridir.Kötülük yapmaktan ve yalan söylemekten sakın.Kalbi en çok yaralayan bunlardır;aynı zaman da emanete de ihanettir.
*Her mezarlığın bir ilahisi vardır. Bilgelerin mezarlarından çıkan ilahiler, tüm ölülerin ruhlarından huzurla esip geçerken, eceliyle ölenlerin ruhlarına melodilerini tane tane bırakırlar.Şehitlerin ve arkalarından haince vurulanların ruhlarında acı bir harmoniğe dönüşen bu nameler, gökyüzünde sessiz bir acıyla, yankılanırlar..Bu yankılar,gök kubbenin altında yaşayan tüm yüreklerin vicdanlarında çınılar.Kötülükler ve savaşlar, hainlikleriyle beraber yer yüzünden kalkana kadar bu çan sesleri kesilmeyecektir.
*Ticaret yapmak, kalp top’unu sahaya sürmek gibidir. Gelen vurur giden vurur, birde sen vurursun. Bu maçın ne zaman biteceği de belli olmaz; ta ki top patlayana kadar..
*Adaleti tam ortasından kesilip eşitçe dağıtılacak meyve zannederiz.Aslında, o meyveyi tutan el, önce meyvenin içini kendi alır,sonra kabuklarını eşitçe dağıtır..
*İnsanları ağırlıklarıyla taşıyabilirsiniz.Araç bol.Ama davranışlarıyla asla..Fazla yaklaşmayın üstünüze kalırlar.
*Günümüzde bir Ülkeyi savaşa sürüklemeden önce,sahaya sürün.Bol bol futbol oynatın..Savaşacak halleri kalırsa eğer..
*Hedefini aklının dürbünüyle netleştir.Kalbinin atışlarına bırak;tam vuruş..Ayağına sadece gitmek kalsın.
*Ne için ve neye dua ederseniz edin.İster gökyüzüne,ister tüm dinlere,ağaçlara yıldızlara…Kalbinin berraklığı,ışığın uzaklığıdır.Işığın rengi içinizde gizli..Gelen ışık, gidenin rengi ve bereketidir..siyah iplikten beyaz yorgan çıkmaz.
*Dilinize hangi tatları yazdırırsanız, beyniniz onu okur ve bir alışkanlık alanı(zihin) oluşur.Bu size ait bir tasarruftur(irade).Tüm inanç ve davranışlarınızda, yüzlerce kez, beyninize yazanların size okutmasıdır.
*Alışkanlıkların esiri olmak,tembellikten ve ölümden kötüdür.Siz ölümü bir defa da olsa tekrarlayamazsınız.
*Ben hiçbir zaman kötülere beddua vermem. Onlar zaten beddualıdırlar ve yüreklerinde sorgulanırlar.Sadece dışarıyı değil,içlerini de kirletirler.
Yürekler o kadar temizdir ki.. kirli suda fazla yaşayamazlar.
*Bazen kötülerin çok uzun ve zengin yaşadıklarına şahit oluruz.Onların bu durumu kendi kredilerini tükettikten sonra;Ortamda çoğalan kirlilikten ve eşeklerden nasiplenmeleridir..Derler ki,eşeği çok olan köyün yükünden sorun olmaz.
*Güneşin o devasa kızgınlığının yüreğinde ipek gibi bir dokunuş vardır.Siz onu yapraklarda görürsünüz.Yüreğinizde hisseder,Bardaktan kana kana içersiniz.Saflığın gücüne ne derseniz?
Bilgeliğin ve arınmışlığın gücünü denemeyin..
*Güzellik ve merhamet Tanrıya en yakın mekandır.Bu kapının nöbetini iyi tutmalıyız.Uykuya daldığımızda haber verecek bir zilimiz olmalı.Yoksa kötülük her an içeri girer.
*Doğruluk,İnsana İhsan edilen en yüce kutsallıktır.
*Ellerimim bana en güzel hediyesi, sevgiyle yaratılan her şeye dokunma hazzını vermesidir.
*Aklımızın en verimli ve faydalı hali,Şu anda da tabi olduğumuz kozmik yasaları anlama kabiliyetidir.gerisi teferruattır.
*Evren, üzerindeki tezgahta farklı farklı imliklerle dokunan halı gibidir.Nihai hedefi ipek halı olmayı arzulamaktır.İnsanlığa bunun için tahammül eder,bir an önce ipek dokunuşları öğrenmeliyiz.Yoksa bizi de çırpacaktır; tarihi tufanda çırptıkları gibi..!
*Evrenin sırlarını öğrenmek için bir çok kitap sayfaları çevirebilirsiniz.Aslında ağaçta asılı duran yaprağı ,gören gözlerle çevirdiğinizde,daha fazla heyecan duyarsınız.Çünkü sırları hem dokunur ,hem koklar, hem de görerek okursunuz.
*