Senden yana olanın da Sana karşı olanın da bir değeri yok; Seni anlamadıkça...
Giden kalandan her zaman daha şanslıdır. Gidenin söyleyecek cümleleri varken kalan suskunlaşır ve ne yazık ki gidenin hayatında yeni başlangıçlar, kalanın hayatındaysa mazi vardır... 'Hayatta kimseyi değiştiremezsin. ve kimse için değişmemelisin.. Ne sen başkası için mecburi istikametsin; ne de başkası senin için....Yorma kendini; ...'bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin'.'
Din, insanların hayatını değiştirdiği oranda din adını almaya layıktır; aksi halde o dinin yeri inançlar mezarlığıdır ZÜLMÜ ALKIŞLAYAMAM Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım!.. - Boğamazsın ki! - Hiç olmazsa yanımdan koğarım. Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam; Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle, Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle! Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu... İrticâın şu sizin lehçede ma'nâsı bu mu?
Ey Yolcu
Gitme, ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım: Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım: Ne yapıp ye'simi kahreyleyeyim, bilmem ki? Öyle dehşetli muhitimde dönen matem ki!.. Ah! Karşımda vatan namına bir kabristan, Yatıyor şimdi... Nasıl yerlere geçmez insan? Şu mezarlar ki uzanmış gidiyor, ey yolcu, Nereden başladı yükselmeye, bak, nerde ucu!
Yokluğunun iki yakasını bir araya getirip..varlığını iliklermisin ömrüme...Aynı yolu beraber yürüdüğümüzü sandığımız insanlar, aslında bize sadece gidecekleri yere kadar eşlik ediyor..' hasretin acıya boğmuşsa beni; gelmezsen unutmak hakkım değil mi - Affedince yorulur insan, yalnız kaldığında bir de; ama insanı en çok yoran şey hayal kurmaktır, olmayacağını bildiği halde... Cengiz Aytmatov
süküt eyledim kahrı var dediler, biraz konuştum zehri var dediler.. (sustum, kahrından susuyor dediler, konuştum zehrini kusuyor dediler)
ne tam manası ile konuşabildim ne de susasbildim.. sanırım ne konuşmamda vardı yarar ne de susmamda bende yalnızlığı seçtim! Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, malmı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mı olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
Senden yana olanın da
Sana karşı olanın da bir değeri yok;
Seni anlamadıkça...
Giden kalandan her zaman daha şanslıdır. Gidenin söyleyecek cümleleri varken kalan suskunlaşır ve ne yazık ki gidenin hayatında yeni başlangıçlar, kalanın hayatındaysa mazi vardır...
'Hayatta kimseyi değiştiremezsin. ve kimse için değişmemelisin.. Ne sen başkası için mecburi istikametsin; ne de başkası senin için....Yorma kendini; ...'bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin'.'
Din, insanların hayatını değiştirdiği oranda din adını almaya layıktır; aksi halde o dinin yeri inançlar mezarlığıdır
ZÜLMÜ ALKIŞLAYAMAM
Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım!..
- Boğamazsın ki!
- Hiç olmazsa yanımdan koğarım.
Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam;
Hele hak nâmına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle,
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lâle!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticâın şu sizin lehçede ma'nâsı bu mu?
Ey Yolcu
Gitme, ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım:
Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım:
Ne yapıp ye'simi kahreyleyeyim, bilmem ki?
Öyle dehşetli muhitimde dönen matem ki!..
Ah! Karşımda vatan namına bir kabristan,
Yatıyor şimdi... Nasıl yerlere geçmez insan?
Şu mezarlar ki uzanmış gidiyor, ey yolcu,
Nereden başladı yükselmeye, bak, nerde ucu!
Yokluğunun iki yakasını bir araya getirip..varlığını iliklermisin ömrüme...Aynı yolu beraber yürüdüğümüzü sandığımız insanlar, aslında bize sadece gidecekleri yere kadar eşlik ediyor..'
hasretin acıya boğmuşsa beni; gelmezsen unutmak hakkım değil mi
-
Affedince yorulur insan, yalnız kaldığında bir de; ama insanı en çok yoran şey hayal kurmaktır, olmayacağını bildiği halde... Cengiz Aytmatov
süküt eyledim kahrı var dediler, biraz konuştum zehri var dediler.. (sustum, kahrından susuyor dediler, konuştum zehrini kusuyor dediler)
ne tam manası ile konuşabildim ne de susasbildim.. sanırım ne konuşmamda vardı yarar ne de susmamda bende yalnızlığı seçtim!
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
Victor Hugo