Yalnızlığım; kirli sakal köprü altında gezinen adamı andırıyor Yürüsem… adımlamaya yer yok Vazgeçilmiş ne varsa ayak altında Filtresiz sigara içip, üçüncü mevkide seyahat ediyorum
Yağlı is gibi bulaşmış Çıkmıyor üzerimden utançlarım Aynaya bakıp haykırsam Ne alçak adammışım
Ben mi yanlış anladım hayatı Tercümesi mi bozukmuş Yapış yapış elimde kalıyor neye dokunsam Bu hamur ne ile yoğrulmuş
Kaybettim Bunca yıl itina ile saklanmış çocuksu bakışlarımı, Süslü bir “İ” harfinin yalnızlığında Soylu bir kişiliğe bürünen yanlarımı Taşıp üzerimden etrafa yayılan Nedir bu irin koyuluğunda Bir ölçek nefret bir hayli ıztırâb.
Karanlık…
Derin kuytuda kaybettiğim gençliğim
Yalnızlığım; kirli sakal köprü altında gezinen adamı andırıyor
Yürüsem… adımlamaya yer yok
Vazgeçilmiş ne varsa ayak altında
Filtresiz sigara içip, üçüncü mevkide seyahat ediyorum
Çiçekleri zehirli bahçeye dalmışım
Neyi koklasam genzimi yakıyor
Parmak uçlarımı ruhuma dokundursam
Her yerimde yanık sancısı
Yağlı is gibi bulaşmış
Çıkmıyor üzerimden utançlarım
Aynaya bakıp haykırsam
Ne alçak adammışım
Ben mi yanlış anladım hayatı
Tercümesi mi bozukmuş
Yapış yapış elimde kalıyor neye dokunsam
Bu hamur ne ile yoğrulmuş
Kaybettim
Bunca yıl itina ile saklanmış çocuksu bakışlarımı,
Süslü bir “İ” harfinin yalnızlığında
Soylu bir kişiliğe bürünen yanlarımı
Taşıp üzerimden etrafa yayılan
Nedir bu irin koyuluğunda
Bir ölçek nefret bir hayli ıztırâb.