İlker Aydın - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

Titriyor kelimelerimin akibeti belirsiz hiçliği / nefessiz bırakılmış öznelerim / Fiillerimde açkarnına tokluk hissi. / Üşüyorum nedeni belli / Vaktini çalacağım belki ama; / HADİ BANA ATEŞE VERİLMİŞ BİR CÜMLE SONU BUL....
.....................................................................................................................

Aynı dili konuşmak, akrabalık ve bağlılıktır.
İnsan, yabancılarla kalırsa mahpusa benzer.
Nice Hintli, nice Türk vardır ki dildeştirler (aynı dili konuşurlar) .
Nice iki Türk de vardır ki birbirine yabancı gibidirler.
Şu halde “mahremlik (yakınlık) dili” bambaşka bir dildir.
Gönül birliği (gönüldaşlık) dil birliğinden daha iyidir.
Gönülden sözsüz, işaretsiz, yazısız yüz binlerce tercüman zuhur eder.

..............................................................................................................................

İnsaf et, aşk güzel bir iştir!
Onun bozulması, güzelliğini kaybetmesi, (insanlardaki) tabiatın kötü niyetli oluşundandır.
Sen, kendi şehvetine ve arzularına aşk adını takmışsın;
Halbuki şehvetten kurtulup aşka ulaşabilmek için yol çok uzundur.

...............................................................................................................................

Madendeki inciyi aradıkça madensin.
Ekmek lokmasına heves ettikçe ekmeksin.
Şu kapalı sözü anlarsan, anlarsın her şeyi;
Neyi arıyorsun, sen osun.

..............................................................................................................................

Senin canın içinde bir can var, o canı ara!
Beden dağının içinde mücevher var, o mücevherin madenini ara!
A yürüyüp giden sufi, gücün yeterse ara;
Ama dışarıda değil, aradığını kendinde ara.
Sen, değerinle ve düşüncenle iki aleme bedelsin.
Ama ne yapayım ki kendi değerini blmiyorsun.
Kendini ucuza satma, çünkü değerin yüksektir.

.............................................................................................................................

Aşk gamı, aşığın gönlünden bir an için olsun çıkıp gidince, gönül evi mezara döner!

Benim aşktan başka bir arkadaşım yoktu ve olmadı. Ne dünyaya gelmeden önce, ne de daha sonra aşksız yaşadım. Canım içimden bana şöyle sesleniyor: Ey aşk yolunun olgun yolcusu, bana kapıyı aç!

Sevenle sevileni ayrı varlıklar sanıyordum, Meğer onlar bir imişler. Bense biri iki görmüşüm
......................................................................................................................................

Demedim mi sana, gitme oraya; seni tanıyan, bilen ben'im ancak; şu yokluk serabında hayat pınarın ben'im. Kızıp uzaklaşsan da yüz yıllık yola gitsen, sonunda dönüp gene bana gelirsin; son durağın ben'im demedim mi?

...................................................................................................................................

.............(Bana üzümden yapılmış yeryüzü şarabı verme! Bana sevgi ile hazırlanmış gökyüzü şarabı ver!....................)

...................................................................................................................................

Şu hayatta tek başına inzivada kalarak, sadece kendi sesinin yankısını duyarak, hakikati keşfedemezsin. Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin.

...................................................................................................................................

İnsanlar çarşıda aynı yürürler, fakat kimi neşeliyken, kimi dertlidir. Aynı şekilde ölürken de aynı gideriz, ama yarımız hüsrandayken yarımız bahtiyardır..

...................................................................................................................................

Ey insan..!
Edep nedir diye arar, sorarsan eğer; bil ki edep, ancak her edepsizin edepsizliğine sabır ve tahammül gösterebilmektir.


Altın Ne Oluyor Can Ne Oluyor Inci Mercan Da Nedir Bir Sevgiye Harcanmadıktan Bir Sevgiliye Feda Edilmedikten Sonra.



Na pak olan gönül, mahremi esrar olamaz..

İnsan Sevme Hissini İsraf Etmemeli, Kim Ne Kadar Sevilmeye Layıksa, Onu O Kadar Sevmeli...




Ben nice zaman O’nu aradım kendimi buldum Şimdi kendimi arıyor onu buluyorum O’nu bulduğun zaman kendinden kurtulursun Kendinden kurtulduğun zaman O’nu bulursun...


Adi şarabdan içenler istidatına göre birkaç saatte veya bir günde uyanırlar. Gaflet şarabını içenler ise ancak ölürken uyanır ki, o zaman da iç içten geçmiş olur.

Aşk şarabından içenlere gelince; onlar hep uyanık, hep diridirler…



Vefa, dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamaktır.,.. vefasızlık zaten bizim iklimden sürgün edilmiştir can..
-------------------------------------------
'' Neyi arıyorsan sen O'sun '' der Mevlana...,
‘Zulmü arıyorsan zalim, aşkı arıyorsan aşık…’
Elinden tuttuğumuz her sevgili, bizi sürükleyip kendi iç dünyamızın derinliklerinde bir keşif gezisine çıkarır. Her ilişki, benliğimizde bir kazıdır aslında, her sevda ruhumuzun bir başka yüzü... Her aşkta kendimizi ararız; o yüzden bulduklarımız benzerlerimizdir.
-------------------------------------------

Ey Rabbim!
Boynumuzu büktük, benliğimizden soyunduk, Ellerimizi semaya değil, Sen’in mekânlar üstü arşına açtık, boş çevirme ya Rabbi! ..
Kalplerimizi Nur-u Muhammed ile, nur-u Kur’an ile nurlandır.
Allah’ım katından öyle bir rahmet ver ki.. Kalplerimize hidayet, işlerimize ve dağınıklarımıza düzen, içimize kamil iman, dışımıza salih ameller, amellerimize temizlik ve ihlas ver. Rızana uygun istikameti ilham et.
Kalplerimizin huzur bulacağı dostluklar nasip eyle! ..
--------------------------------------------
Ey parende..!
Aşk lugati bir dil değil, sebeptir..! Ya kavuşturur, ya kavurur..! Gökyüzü bir olduğu gibi söz yüzüde birdir..! Aşığa adanan söz çok olur ama maşuğa sıra gelince: Aşk konuşturmaz, susturur..!
--------------------------------------------
Kalp midir insana sev diyen yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek; Bi muma ateş olmak mı,Yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
-------------------------------------------
Ve diyor ki Mevlana;

Ey yâr ..bir geceliğine değiş tokuş etseydik yüreğimizi , acep taşıyabilir miydin bendeki Seni ?
-------------------------------------------
Her kamil zevk bir fethin mükafatıdır.. çile ister. Harap mabedin kandillerini vecidleriyle, iştiyaklarıyla tutuşturabilen gerçek bahtiyardır.. Ya tutuşturamayanlar?
-------------------------------------------
Adam Olanın; hayalidir yâr'in duâ'sında âmin olmak. Mesele Güzeli Sevmek Degil..!!!Mesele Güzel Sevmek...!!
-------------------------------------------
ölüyüm ama mezarda değil diriyim ama hayatta değilim

Ey aşk; yüceliğinden göklere bile sığmıyorsun.Böyle olduğu halde nasıl oldu da gizlice şu gönlüme sığdın sen?

Elimde olsa cenneti ateşe verir, cehennemi de bir kova suyla söndürürüm ki geriye Aşk baki kalsın... (hlyakb-

Ey Gönül!. cânına üflenen nefhayla yan da kavrul!. Amma lâle gibi ol ki, hâlinden sadece "yâr" haberdâr olsun...

Gelmez sana bir ziyan bu aşktan gönlüm! Can gitse de korkma başka bir candır ölüm...!

Aşkın yüzünden de bakıştan, görüşten başka bir şey dileme....iş, aşkla dertdeş olmandadır..