İstanbul Üsküdar da 11.12.1988de doğdum. Benim için; neşeli,döneminin yaşanabilecek en ayrıcalıklı cocukluguyla yaşadım hayatımın ilk on yıllık kısmını... İlk şiirimi ormana ağaca doğaya yazmıştım ilkokul sıralarında ve ödül almıştım. Sonra insanları anlamak, sevmek, inanmak için araştırmalarım arayışlarım basladı... Orta okul siralarinda yazilan amator yazi ve siirler birkac odul daha... Ergenlik diyorlar ya hani benim ki az erkenmiydi bilemiyorum zamana pek takilmamaya çalışıyorum... şiir ve yazılarım devam etti... İnsana taşa topraga gordugum bildigim hissettigim herseye yazdim... ruhuma dokunan herseye! Sonra olan oldu... Ruhuma dokunan aşk merhametsiz dokunuslarindan biriyle hırpaladı lise cağlarımda ve insan nedir soruma cevaplarım değişti şiirlerim yazılarımda tabi... gitti ömürden üç beş yıl daha! Sonra büyüdüm sandığım üniversite yıllarım başladı... Özgür ve yalniz sorularıma cevap bulma, yaralanma yaralarımı kendim sarma, sorun ve cozum olma süreçleri... Yine yazdım kelimelerin gücüne inandım hep... Benim kattığım anlamı katamayacak olduklarını biliyordum... beni anlayabileceklerini inancımı yitirdiğim yaşlarım... Sonra anne oldum... Kelimelerimi tarafsız dinleyecek ben kelimeleri nasıl tarif edersem nasıl öğretirsem öyle anlayacak beni anlayacak aynı dili aynı kelimelerle aynı anlamlarla bulusturabileceğim bir beden... Ve o benim hayatıma geldi çünkü insanın insanı anlaması için kelimelere ihtiyacı olmadığını ogrenmemi sağladı... Anlamak istiyordum onu ve oda açlığını tokluğunu anlatmak istiyordu... tek kelime kullanmıyordu o anlatıyordu ben anlıyordum... Onunla hayatımın dersini öğrendim "insan" bencildi! Duysada dinlesede görsede insan hedefine kendi istek ve beklentilerine... ruhuna keyfine göre seni anlar... 25yillik yasamimda cok yillik bedenlerin ruhlarin hayatlarina karisip hayatima karistirip insani anlamaya calisirken hayata geldigi anda bana cevaplarimi verdi... Insan bencildir! Şimdi oda insana dönüşüyor... Dönüşümünü izliyorum. Kelimelerimiz artık hayalini kurduğum gibi ortak anlamlarda buluşamıyor... Yasamaya devam ediyoruz... Herkesi anlamak gayesinde değilim eskisi kadar kendimi anlatmak içinde çırpınmıyorum ama bir tuhaf insanım sanırım sevdiklerime zaafım var... Her kelimemle onlara seslenip, her kelimde onları tarif ediyorum...
İstanbul Üsküdar da 11.12.1988de doğdum. Benim için; neşeli,döneminin yaşanabilecek en ayrıcalıklı cocukluguyla yaşadım hayatımın ilk on yıllık kısmını...
İlk şiirimi ormana ağaca doğaya yazmıştım ilkokul sıralarında ve ödül almıştım.
Sonra insanları anlamak, sevmek, inanmak için araştırmalarım arayışlarım basladı...
Orta okul siralarinda yazilan amator yazi ve siirler birkac odul daha...
Ergenlik diyorlar ya hani benim ki az erkenmiydi bilemiyorum zamana pek takilmamaya çalışıyorum...
şiir ve yazılarım devam etti... İnsana taşa topraga gordugum bildigim hissettigim herseye yazdim... ruhuma dokunan herseye!
Sonra olan oldu...
Ruhuma dokunan aşk merhametsiz dokunuslarindan biriyle hırpaladı lise cağlarımda ve insan nedir soruma cevaplarım değişti şiirlerim yazılarımda tabi... gitti ömürden üç beş yıl daha!
Sonra büyüdüm sandığım üniversite yıllarım başladı... Özgür ve yalniz sorularıma cevap bulma, yaralanma yaralarımı kendim sarma, sorun ve cozum olma süreçleri...
Yine yazdım kelimelerin gücüne inandım hep... Benim kattığım anlamı katamayacak olduklarını biliyordum... beni anlayabileceklerini inancımı yitirdiğim yaşlarım...
Sonra anne oldum...
Kelimelerimi tarafsız dinleyecek ben kelimeleri nasıl tarif edersem nasıl öğretirsem öyle anlayacak beni anlayacak aynı dili aynı kelimelerle aynı anlamlarla bulusturabileceğim bir beden...
Ve o benim hayatıma geldi çünkü insanın insanı anlaması için kelimelere ihtiyacı olmadığını ogrenmemi sağladı...
Anlamak istiyordum onu ve oda açlığını tokluğunu anlatmak istiyordu... tek kelime kullanmıyordu o anlatıyordu ben anlıyordum...
Onunla hayatımın dersini öğrendim "insan" bencildi!
Duysada dinlesede görsede insan hedefine kendi istek ve beklentilerine... ruhuna keyfine göre seni anlar...
25yillik yasamimda cok yillik bedenlerin ruhlarin hayatlarina karisip hayatima karistirip insani anlamaya calisirken hayata geldigi anda bana cevaplarimi verdi...
Insan bencildir!
Şimdi oda insana dönüşüyor...
Dönüşümünü izliyorum. Kelimelerimiz artık hayalini kurduğum gibi ortak anlamlarda buluşamıyor...
Yasamaya devam ediyoruz...
Herkesi anlamak gayesinde değilim eskisi kadar kendimi anlatmak içinde çırpınmıyorum ama bir tuhaf insanım sanırım sevdiklerime zaafım var...
Her kelimemle onlara seslenip, her kelimde onları tarif ediyorum...