Müjgan Taşdemir - Hakkında Yazdığı Tanıtım Ya ...


Müjgan Taşdemir Hüzün Olsun
adı hüzün olsun bu gerçeğin
ayrılığın tekil sızısını hissetmenin
ve senden sonraki yaşantımın,
adı hüzün olsun!
öteki renklerini aldığın,
tek mevsimlik dünyamın,
ve senden bana kalanların,
rotasız başlayan yolculuğumun,
her limanda yüzleştiğim sensizliğin,
adı hüzün olsun!
bir türlü gelmeyen geleceklerin,
bir yarısı sende kalan geçmişin,
ve her gün biraz daha kaybolan iyimserliğimin,
adı hüzün olsun!
gittikçe tuhaflaşan tavırlarımın,
azalan ideallerimin,
alışkanlık haline gelen sıradanlıkların
birbirine benzeyen her günün
adı hüzün olsun!
aklımda kalan şarkı sözlerinin,
anılarını sakladığım kirli odamın,
yağan yağmurun,
cama dayanmış soluk yüzümün
içimde ağlayan çocuğun,
adı hüzün olsun!
artık gelmeyeceğine olan inancımın,
eksik yüreğimin, göremediğim renklerin,
sensizliğin, yarım kalmışlığın,
adı hüzün olsun!
değişmeyen şeylerin,
aynı filmin tekrarına benzeyen rüyaların,
sadakatini elden bırakmayan gönlümün,
içimdeki yalnız şairin, bu yaşantının,
ve bu şiirin adı hüzün olsun...

Şairi Bilinmiyor
--------------------------------------------------------
Biliyorum şaşıracaksın
Son sözler gibi gelecek kulağına
Yoo yanılmıyorsun.
Son sözler bunlar.
Bu uzaklığı kaldırmak için ortadan
Sadece bir ufacık his'tik, sen bana ben sana
İki satır lâf, iki mısralık şiirdik
Bir gülücüktük
Bir soru isareti
Oysa daha fazlasını istemek bencillik mi?
Anla artık!
Sözler var ama satırlar yetersiz
Düşünceler var ama sayfalar yetersiz.
Duygular var ama mısralar yetersiz.
Anla artık biliyorum bir sen var, bir de ben
Uzak uzak yerlerde ayrı ayrı şehirlerde.
Ama desem ki, sana:
Biz demeye var mısın?
Desem ki, ne sen olsun, ne de ben.
Bir biz olalım.
Var mısın?

Şairi Bilinmiyor
---------------------------------------------------------
Özlüyorum işte !
İnsan hiç bilmeden düşer mi hasretin kucağına
Düşermiş meğer!
O hasret kırk yıllık bir özlemle açarmış kollarını meğer ..
Tam da şimdi , hiç yaşamadığım kadar büyük korku sarıyor dört yanımı !
Küçücük hissediyorum kendimi ....
Sığınacak bir yer bulmalıyım hemen !
Masanın altı ..
Çok sıradan !
Koltuğun arkası ..
Hemen sobelenirim !
Bir kuytu bulmalıyım kendime diyorum ....
o küçük çocuk sesleniyor bana ..
Saklanacağın yer güvenilir olmalı ..
Huzur vermeli ..
Çoktandır buz tutan yüreğini sıcacık yapmalı ..
Düşünüyorum ...
Arıyorum ..
Söylemeye niyetleniyorum ;
Sol yanında bir yer var mı başımı sokacağım ?

Şairin Bilinmiyor
--------------------------------------------------------
Düşman Ettiğin Her Damlanın İnadına Seni Bugün Daha Çok Özlüyorum
Güneş kavururken tenimi..
Gölge olacak bir yürek olmanı bekledim senden..
Hani olur ya..
Hani tutmak istersin elimden..
Hani seviyorum seni dersin ya..
Demedin...
Baktığım her yerde sen vardın..
Denize vururken yakamoz..
Ay ışığında yüzün yansıdı gölgelere..
Ama sen yoktun...
Sana dair ne varsa aldım avuçlarıma..
Ve yağan yağmura inat yürüdüm boş sokaklarda.
Üşüdüm ve biraz da ıslandım..
Sokak lambasının ürkek ışığı altında..
Titreyen ellerimle ıslak resmine baktım..
Bendeki bütün kelimeleri sana gönderdim gece..
Yokluğumda kaybolmayasın diye..
Üşüdüm...
Titredim...
Bittim...

Şairi Bilinmiyor
---------------------------------------------------------
Bendeki SEN' i aldim karşıma..
Simdi burdayim..
Tam karşında..
Ama SEN YOKSUN..<
Islak kaldırımlarda ayak izlerimi bırakıyorum..
Hani olur ya..
Hani Nerde olduğumu merak edersin ya..
Hani belki gelirsin ya..
Gelmedin...
Ve ben hala o bitmeyen gelişleri yaşıyorum..
Bende kalan küçücük varlığın devam ederken..
Öylece seni bekliyorum..
Yağmurdan bıkar oldum..
Düşman ettiğin her damlanın inadına seni bugün daha çok özlüyorum..
Böylesine özlerken seni..
Böylesine beklerken seni..
Yine sensizim..
Yine sessizim..
Yine SEN YOKSUN..
LANET OLSUN...!

Şairi belli değil...
--------------------------------------------------------
İşte Gidiyorum,
Bir şey demeden, arkamı Dönmeden,
Şikayet etmeden, hiçbir şey almadan,
Bir şey vermeden,
Yol ayrılmış görmeden,
Gidiyorum...
Hayat mutsuzlukla harcanacak kadar uzun değil sevgilim.
Dışarıda bir yaşam var,
heyecanlarıyla, mutluluklarıyla, cıvıl cıvıl akan bir yaşam.
Biz burada “biz”olabilmenin kavgasını verirken,
ve tüm mutsuzluğumuza rağmen bunu başaramazken,
dışarıda bir yaşam geçiyor.
Doğan her güneş için ömürden gidiyor derler.
Ömrümüzden gidiyor sevgilim.
Hayat ellerimizden akıp gidiyor...
Madem ki istiyorsun öyleyse durma git
Beni düşünme rahat ol yalnız kalabilirim
Sende bilirsin hiç bir acı sonsuza dek sürmez
Hatta her an yeniden sevebilirim
Mutlu olmak istedim ben sadece. Seninle ve mutlu olmak istedim.
Sensiz mutlu olmamın imkanı yoktu sanki.
Öyle çok sevdim ki seni, sen olmazsan gülemem,
Sen olmazsan yaşamayı sevemem gibi gelmişti.
Oysa çok sevmek yetmiyormuş mutlu olmak için.
Tek istediğim mutlu olmaktı.
Seninle mutsuz olmaktansa, sensiz mutsuz olmayı kabulleniyorum şimdi.
Belki sadece birimiz mutlu olabiliriz böylece...
Senin mutluluğun benim sevincimdir sevgilim...
Ne küslük var ne pişmanlık var kalbimde
Yürüyorum sanki senin yanında
Sesin uzaklaşır her bir adımda
Ayak izim kalmadan Gidiyorum...
Seninle olmak her şeye değer demek isterdim sana.
Seninle olmak için mutsuzluğu göze alabilirim demek isterdim.
Ama olmadı. 'biz' olmayı başarabilseydik,
sınırsız, çıkarsız sevebilseydik, belki.
Sana karşı hiçbir kızgınlık yok içimde.
Sen her zaman seveceğim ama mutsuzluk içinde anımsadığım hoş bir anı olacaksın.
İkimiz içinde doğru olan böylesi git
İnan bana sandığın kadar üzgün değilim
İçimde yepyeni bir hayata başlamanın, Sevinci ve heyecanı var artık git...
Belki böylesi doğruydu. Hiç doğru insan olamadık birbirimiz için.
Doğru yaşam değildi. Doğru zaman değildi.
Oysa çok sevdim seni.
Sen her zaman çok sevdiğim ve asla unutmak istemeyeceğim acı bir anı olarak kalacaksın sevgilim.
Git...
Git...me dur ne olursun
Gitme kal yalan söyledim
Doğru değil ayrılığa daha hiç hazır değilim
Aramızda yaşanacak yarım kalan bir şeyler var
Gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim

N.H.R......
--------------------------------------------------------
Seni Saklayacağım
Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.
Sen göreceksin, duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.
Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.
Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın.
Seni yaşayacağım, anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.
Bir gün, tam anlatmaya..
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım..
Anlayacaksın.

Alıntı
--------------------------------------------------------
SEN;
Başka ellerden bana savrulmuş bir toz bulutu, Gözlerimdeki ışıltının aynı zamanda gözyaşlarımın birinci dereceden faili..Kimi zaman en büyük acım, ama her şeye rağmen mutluluğumun en önemli sebebi...Ben sende durmalıydım..Senin dokunuşlarına, senin gözlerine yakışırdım…! Anlamadın…! Asılı kalmalıydım yüreğinde…
Sevmeye gelmiştim seni, tut beni istedim,yakala yüreğimden, bırakma hiç..! Olmadı…! Ellerim avucundan, yüreğim yüreğinden kaydı…Bir şey diyemedim, sustum…!
BEN;
Senden öncesini yaşamamış gibi, sanki yıllardır senin gelmeni beklemiş anlamsız bir hikayeyim baştan sona…Karanlık yollara sapmamış, yüreğimi kirletmek isteyenlere yanaşmamış, ürkek bir çocuk gibi gezinmişim elim cebimde hayatı…Bir nefes alış süresinde sevmişim seni…İçime çekmişim, her hücremde izin kalmış…! Herşeyim sana dair olmuş, bana kalan hiçbirşey yok…Sadece adı var “ben” dediğim,içi boş olan…Ben sen olmuşum aslında, gidişinde anladım…Şimdi ne sen “eski sensin”, ne de geride bıraktığın o bildiğin benim…! Aynı olan, hiç değişmeyen tek şey benim sana olan sevgim…! Birde kenarda biriktirdiğim sitemim…!
BİZ;
Diye bir şey yok artık..Sen ve ben var, her ne kadar kabullenmiş olmasamda…! Üzerimizde anlamlanan kelimelere mesafe girdi, sevgimize çoktan bulaştı zaten…! Sırtımda yokluğunun rüzgarı, bedenimde bir boşluk, yüreğimde tarifi imkansız bir ağırlık var artık…! Gözyaşlarımla söndürüyorum senden arta kalanları, gecelere bir bedel ödüyor sürekli gözlerim…Bakışlarım renk vermiyor artık… Hıçkırıklarım, içimde yankılanıyor…Sen bilmiyorsun..! Hayatın kirli oyunlarına alet olmadan, gözün kapalı, yüreğin açık sev istedim beni…Yapamadın…! Şimdi benimde sana; Yüreğim kapalı, yollarım dar…bir sevda yüklü kitabı kapattım…kapatamadım; kapatmaya çalıştıkça bocaladım.sevdanın dilini sorguladım.sorguladıkça yalanı yakaladım.yakaladıkça yarlandım.yaralandıkça kanadım.kanadıkça gözyaşına sarıldım.ama nafile; faydasından çok zararını yansıttı aşk bana.belkide tarifini yaşadım aşkın seninle doya doya.aşkın anlamını soranlara; iki kişi arasında beslenen,filizlenen,büyüyen,yeşeren,güzelleşen,günü geldiğinde biten,bittiğinde; benliğini,güveninin,kalbini bitiren acı bir gül. koklamasını bilen, kanadığında kendini tedavi edebilen herkese açık kapı....sanırım bende bu illete dayanacak ne yürek,ne bilek nede istek yok ki! kanım dinmiyor.ve öyle acizki benliğim...ne kadar kanatsanda aşkımı dinmiyor,geçmiyor senden vazgeçmiyor....

Şairi bilinmiyor...
--------------------------------------------------------
Ayrıdında Olabilmek...
ne zaman dalları budanmış bir ağaç görsem..
biraz mahçup…
çoğunlukla güçsüzlüğünü hissettiren
utangaç bir edayla
bakındığını düşünürüm…
etrafına,
kimse görmesin
çıplağımı,
güçsüzlüğümü diyen..
oysa ki..her güçsüzlüğün ardından
daha bir güçle direnir yaşama...
ve ben buradayım der..
BEN BURADAYIM..
Her şeye ve herkese rağmen..
İşte bunun ayrıdında olabilmektir asıl olan …

Hasan Esat Heptunalı