Bir gece kalkarsınız Çünkü bilmediğiniz bir şey uyandırmıştır sizi Gecenin yarısında ve en sessizinde. Ve hemen anlarsınız o şey namazdır. Besmele çekersiniz, ve abdeste koşarsınız, bütün azalarınızla... Gecenin o zifiri karanlığında abdestin nuru aydınlatır odanızla beraber alnınızı, kalbinizi, Doldurur nuuuurla içinizi... Ve dün geceden sizi bekleyen seccadeniiiiz, tesbihiniiiz... Usulca aralarsınız dolabın kapısını Alırsınız seccadenizi tesbihinizi... Elleriniz değince tesbihinize, seccadenize Dokunur seccadeniz, tesbihiniz kalbinize... Ve yavaş yavaş açarsınız kat kat seccadenizi, Korsunuz yanıbaşına katlanmiş tesbihinizi...
Sanki o anda kat kat açılan seccadeniz değil de Yedi kat semanın kapılarıdır size...
Ve niyet edersiniz
Rabbim Allahım ey Rahman ey Rahim dersiniz Affımı diliyorum Huzuruna kabulümü umuyorum Miracımı istiyorum Kabul eder misin? divanına durmamı Kabul eder misin? huzurunda ellerimi bağlamamı, kıyamımı, kıraatımı... Ve bana yardım eder misin? rukümla senin önünde eğerken nefsimi...
kalbinizin en sessiz ama en derin yerinden Allahım dersiniiiz Ve dudaklarınızın arasından dökülüverir sessiiiz haykırışınız: Dizlerim, ellerim ve alnım hep beraber yere değdiğinde Secdeye vardığımda Nasiplendirir misin? bu günahkar kulunu azıcık ta olsa rahmetinden Evet, biliyorum buna layık değilim Her gün, her saat, ve her dakika günah işliyorum, sana isyan ediyorum, sana karşı geliyorum. Ama yine de bunu istiyorum Pişmanım Kusurlarıma, eksiklerime, hatalarıma, günahlarıma Söz veriyorum sana, tevbe ediyorum pişmanım Bir değil, yüz değil, biiin defa tevbe ediyorum günahlarıma...
Allah en büyüktür dersiniz Bırakırsınız arkanızda bu dünyaya ait her ne varsa Ve başlarsınız namazınızı edaya Artık önünüzde sadece kabe ve bir de o serdiğiniz seccade vardır... Ve sanki başınızın üstünde uçmasından korktuğunuz bir kuş varmışcasına kıyamda durursunuz Hiç kıpırdamadan... Ellerinizle birlikte bağlarsınız Rabinizle aranızda bir bağ... Okursunuz kitabınızı, Kur'an'ı Kerim'i...
Şimdi kaçar sizden şeytan, en büyük düşman sizinle birlikte eğilir Gün boyu savaştığınız nefsiniz...
Eğilmişsinizdir fakat bir o kadar da yükselmişsinizdir Huşunuzla göklere erişmişsinizdir Artık kalbiniz farklı atmaktadır Ruhunuz özgürdür
Heyecanınız artmıştır Çünkü sırada secde vardır Rab'le buluşma anı vardır Bırakıverirsiniz secdeye usulca Sırasıyla dizlerinizi, ellerinizi ve alnınızı...
Yavaş yavaş Usul usul karanlık geceyle birlikte fısıldarsınız: Sübhane rabbiyel ala Sübhane rabbiyel ala Sübhane rabbiyel ala...
İçiniz dolmuştur Çünkü kalbiniz mutmain olmuştur...
Ve en sonunda başınız öne eğik oturursunuz Tahiyyatı okursunuz selam sana dersiniz ve rabinizin selamını alırsınız sonra Fahr-i kainat efendimizi yönünüzü döndüğünüz kabenin mimarı İbrahim (as) 'ı selamlarsınız Ve sonra yine selamlarsınız Gece gündüz hep sizinle olan Amellerinizi yazan Sizi koruyan meleklerinizi
yavaş ama bir o kadar da sessiz... çünkü vakit seher her şey sessiz
Artık namazınız bitmiştir elleriniz açılmıştır vakit dua vaktidir kalbiniz bir bir sıralar dualarınızı der amiiin sessiz dudaklarınız yatakta bıraktığınız uykunuz banıbaşınızda melekleriniz önünüzdeki seccadeniz ve bir de tesbihiniz
Konmuştur açılan ellerinize affınız,istekleriniz, arzularınız dolmuştur kalbinize huzurunuz, sukunetiniz ve mutluluğunuz...
SULTAN
Seçkin bir kimse değilim
ismimin baş harfleri acz tutuyor
Bağışlamanı dilerim
Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme
Hayat bir boş rüyaymış
Geçen ibadetler özürlü
Eski günahlar dipdiri
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harflerinde kimliğim
Bağışlanmamı dilerim
Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme
Hayat boş geçti
Geri kalan korkulu
Her adımım dolu olsa
İşe yaramaz katında
Biliyorum
Bağışlanmamı diliyorum
CAHİT ZARİFOĞLU
Bir gece kalkarsınız
Çünkü bilmediğiniz bir şey uyandırmıştır sizi
Gecenin yarısında ve en sessizinde.
Ve hemen anlarsınız
o şey namazdır.
Besmele çekersiniz,
ve abdeste koşarsınız,
bütün azalarınızla...
Gecenin o zifiri karanlığında
abdestin nuru aydınlatır
odanızla beraber alnınızı, kalbinizi,
Doldurur nuuuurla içinizi...
Ve dün geceden sizi bekleyen seccadeniiiiz, tesbihiniiiz...
Usulca aralarsınız dolabın kapısını
Alırsınız seccadenizi tesbihinizi...
Elleriniz değince tesbihinize, seccadenize
Dokunur seccadeniz, tesbihiniz kalbinize...
Ve yavaş yavaş açarsınız kat kat seccadenizi,
Korsunuz yanıbaşına katlanmiş tesbihinizi...
Sanki o anda kat kat açılan seccadeniz değil de
Yedi kat semanın kapılarıdır size...
Ve niyet edersiniz
Rabbim
Allahım
ey Rahman
ey Rahim dersiniz
Affımı diliyorum
Huzuruna kabulümü umuyorum
Miracımı istiyorum
Kabul eder misin? divanına durmamı
Kabul eder misin? huzurunda ellerimi bağlamamı, kıyamımı, kıraatımı...
Ve bana yardım eder misin?
rukümla senin önünde eğerken nefsimi...
kalbinizin en sessiz ama en derin yerinden
Allahım dersiniiiz
Ve dudaklarınızın arasından dökülüverir sessiiiz haykırışınız:
Dizlerim, ellerim ve alnım hep beraber yere değdiğinde
Secdeye vardığımda
Nasiplendirir misin?
bu günahkar kulunu azıcık ta olsa rahmetinden
Evet, biliyorum buna layık değilim
Her gün, her saat, ve her dakika günah işliyorum,
sana isyan ediyorum,
sana karşı geliyorum.
Ama yine de bunu istiyorum
Pişmanım
Kusurlarıma, eksiklerime, hatalarıma, günahlarıma
Söz veriyorum sana,
tevbe ediyorum
pişmanım
Bir değil, yüz değil, biiin defa tevbe ediyorum günahlarıma...
Allah en büyüktür dersiniz
Bırakırsınız arkanızda bu dünyaya ait her ne varsa
Ve başlarsınız namazınızı edaya
Artık önünüzde sadece kabe ve bir de o serdiğiniz seccade vardır...
Ve sanki başınızın üstünde
uçmasından korktuğunuz bir kuş varmışcasına kıyamda durursunuz
Hiç kıpırdamadan...
Ellerinizle birlikte bağlarsınız
Rabinizle aranızda bir bağ...
Okursunuz kitabınızı, Kur'an'ı Kerim'i...
Şimdi kaçar sizden şeytan, en büyük düşman
sizinle birlikte eğilir
Gün boyu savaştığınız nefsiniz...
Eğilmişsinizdir fakat bir o kadar da yükselmişsinizdir
Huşunuzla göklere erişmişsinizdir
Artık kalbiniz farklı atmaktadır
Ruhunuz özgürdür
Heyecanınız artmıştır
Çünkü sırada secde vardır Rab'le buluşma anı vardır
Bırakıverirsiniz secdeye usulca
Sırasıyla dizlerinizi, ellerinizi ve alnınızı...
Yavaş yavaş
Usul usul
karanlık geceyle birlikte fısıldarsınız:
Sübhane rabbiyel ala
Sübhane rabbiyel ala
Sübhane rabbiyel ala...
İçiniz dolmuştur
Çünkü kalbiniz mutmain olmuştur...
Ve en sonunda başınız öne eğik oturursunuz
Tahiyyatı okursunuz
selam sana
dersiniz
ve rabinizin selamını alırsınız
sonra Fahr-i kainat efendimizi
yönünüzü döndüğünüz
kabenin mimarı İbrahim (as) 'ı selamlarsınız
Ve sonra yine selamlarsınız
Gece gündüz hep sizinle olan
Amellerinizi yazan
Sizi koruyan meleklerinizi
yavaş ama bir o kadar da sessiz...
çünkü vakit seher her şey sessiz
Artık namazınız bitmiştir
elleriniz açılmıştır
vakit dua vaktidir
kalbiniz bir bir sıralar dualarınızı
der amiiin
sessiz dudaklarınız
yatakta bıraktığınız uykunuz
banıbaşınızda melekleriniz
önünüzdeki seccadeniz
ve bir de tesbihiniz
Konmuştur açılan ellerinize
affınız,istekleriniz, arzularınız
dolmuştur kalbinize
huzurunuz, sukunetiniz ve mutluluğunuz...