'1-sadece yürüyordu uzaklara giden genç adam. bir ara susar gibi oldu, ama bir yere gelmeden durmak olmazdı. sudan daha önemliydi yolu, bu kadardı.neredeyse başkalarının bakışlarına takılıp birkaç saniye duraksamasını bile zarardan sayacaktı. heyecanı ara sıra yumruklarını sıkmasından ve sağa sola yalpalamasından çok net görülebiliyordu. adımları gitgide hızlanıyordu, yerinde duramaz bir hali vardı, telaşlıydı. onu mutlu edecek birisine gittiği, dudaklarının utangaç bir gülümsemeye dönüşen istemdışı gerilişinden belliydi. (...)
2-etrafındakileri görmüyordu. sadece yürüyordu. gitmesi gerekiyordu. (...)
3-en sonunda durdu.
...
gittiği yoldan gelmeye başladı. yüzü, az önceki heyecanının yok olmasıyla beliren tenhalığın ardından, hayalkırıklığının bıraktığı kalabalık ifadesizlikle dolmuştu. ayaklarının biraz ilerisine bakarken hissettikleri birkaç dakika öncesinde düşündüklerini arar gibiydi. umduğunu bulamamıştı. böylesi bir geri dönüşün düşündüklerini bir anda yıkabileceğini bilmezdi. en sonunda öğrendi. (...)
4-yine olmadı. yattığı yerden izlediği tavanı yerinden sökmek istedi. önce düşüncesini sökmesi gerektiğini çok iyi biliyordu. doğruldu. yaklaştıkça kendisinden kaçan hayalinin ardından yine son bir sigara yaktı. düşüncesinin onu götürdüğü yer geri dönüşüydü işte. bunu artık biliyordu ve daha kötüsünün olmamasını umarak umutsuzluğuna geri döndü. yine...'
-(...)
'1-sadece yürüyordu uzaklara giden genç adam. bir ara susar gibi oldu, ama bir yere gelmeden durmak olmazdı. sudan daha önemliydi yolu, bu kadardı.neredeyse başkalarının bakışlarına takılıp birkaç saniye duraksamasını bile zarardan sayacaktı. heyecanı ara sıra yumruklarını sıkmasından ve sağa sola yalpalamasından çok net görülebiliyordu. adımları gitgide hızlanıyordu, yerinde duramaz bir hali vardı, telaşlıydı. onu mutlu edecek birisine gittiği, dudaklarının utangaç bir gülümsemeye dönüşen istemdışı gerilişinden belliydi.
(...)
2-etrafındakileri görmüyordu. sadece yürüyordu. gitmesi gerekiyordu.
(...)
3-en sonunda durdu.
...
gittiği yoldan gelmeye başladı. yüzü, az önceki heyecanının yok olmasıyla beliren tenhalığın ardından, hayalkırıklığının bıraktığı kalabalık ifadesizlikle dolmuştu. ayaklarının biraz ilerisine bakarken hissettikleri birkaç dakika öncesinde düşündüklerini arar gibiydi. umduğunu bulamamıştı. böylesi bir geri dönüşün düşündüklerini bir anda yıkabileceğini bilmezdi. en sonunda öğrendi.
(...)
4-yine olmadı. yattığı yerden izlediği tavanı yerinden sökmek istedi. önce düşüncesini sökmesi gerektiğini çok iyi biliyordu. doğruldu. yaklaştıkça kendisinden kaçan hayalinin ardından yine son bir sigara yaktı. düşüncesinin onu götürdüğü yer geri dönüşüydü işte. bunu artık biliyordu ve daha kötüsünün olmamasını umarak umutsuzluğuna geri döndü. yine...'