Baban gittiğinde sessizce ağlarsın. Hıçkıra hıçkıra ağlarsın, yüzün büzüşür. Ağlamalarını sadece duvarlar duyar. Her gün birlikte uyuduğun yanı başındaki insana dahi sarılmak istemezsin. Yastığa sarılırsın seni anlayacakmışcasına ve gecenin sessizliğini onunla örtersin. Zaman geçer, günler hatta aylar. Sadece özlersin . Yüreğinin sol köşesi sızlar durur işte . Anlatmak istersin acını tüm dünyaya, herkes duysun istersin acını ve özlemini ama kimse duymaz senden başka. Dedim ya yani başındaki insan bile yeri gelir el olur. Dolduramazsın babanın boşluğunu kimselerle. Nasıl dolsun ki. Gitmiştir bir kere. Birini seversin, aşık olursun, o seni bırakıp gider ama yerine birini bulursun. Ama babanın yerine kimi bulacaksın ki, bulamazsın işte. Ve o özlemi dindirecek kimse yoktur o özlemi ifade edecek kelimede yoktur lügatte. Boğazın düğümlenir ve geçsin istersin o düğüm ama geçmez. Ve gözlerinden sadece özlem akar....
Baban gittiğinde sessizce ağlarsın. Hıçkıra hıçkıra ağlarsın, yüzün büzüşür.
Ağlamalarını sadece duvarlar duyar. Her gün birlikte uyuduğun yanı başındaki insana dahi sarılmak istemezsin. Yastığa sarılırsın seni anlayacakmışcasına ve gecenin sessizliğini onunla örtersin. Zaman geçer, günler hatta aylar.
Sadece özlersin . Yüreğinin sol köşesi sızlar durur işte . Anlatmak istersin acını tüm dünyaya, herkes duysun istersin acını ve özlemini ama kimse duymaz senden başka. Dedim ya yani başındaki insan bile yeri gelir el olur. Dolduramazsın babanın boşluğunu kimselerle.
Nasıl dolsun ki. Gitmiştir bir kere. Birini seversin, aşık olursun, o seni bırakıp gider ama yerine birini bulursun. Ama babanın yerine kimi bulacaksın ki, bulamazsın işte.
Ve o özlemi dindirecek kimse yoktur o özlemi ifade edecek kelimede yoktur lügatte. Boğazın düğümlenir ve geçsin istersin o düğüm ama geçmez. Ve gözlerinden sadece özlem akar....