Erkan Eslek - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Erkan Eslek Mahcup unutuşlardan öğrendim böyle ölesiye beklemeyi
İçimi sarsan ihtilalı
Sığ sulara dokunur gibi örtmeyi o meş’um gidişlerden…
Mücbir bir iskân işte benimkisi
Dönülür belki serin,
Servi yapraklarına dökülürken rüzgâr
Yoksa ömrüm sadık köpeği değil bu şehrin
Bu bekleyişlerin…

Kağnılar geçiyor gönlümün miladından
Yüzümü sürdüğüm toprak çölleşiyor,
Kavmim ve kadim unutuşlarım göçtü buralardan
Hatıralar yırtık atlaslar gibi tarifi bozuk
Kınından öfkeyle çekilmiş bir kılıç
Eğik bakmaların cellâdı
Kendimi kıldım secdeye topuğumdaki yarayla

Kendimizin sesinden giderek uzaklaşan
Vagonların gürültüsünde kayboluyor hayat dediğimiz şey,
Vardığımız yer geldiğimiz yer gibi olmuyor asla
Varılacak ne kaldıysa artık, sonu tufan gibi bir alt-üst oluş
/kimine dağ, nehir ve ağaçlar görünür yolculuk
Kimine sonsuz bir şarkı…/
Gidenler geri dönmediler hiçbir zaman…
Dönmeyecekler de…
erkan eslek