© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Emine Tokgöz - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı
22 Şubat 2025 Cumartesi - 21:54:29
Tam bir sene önce bugün o karlı Ocak ayının yirmialtısında cennete yolculuk yapmıştın, şimdi o cennet bahçenden umarım beni duyuyorsundur güzel anacığım. Sana benim kara deliğimden bakıyorum şu an. Özlemle, hasretle. Çok şeyler oldu be güzel anam. Güzellikler de vardı üzüntüler de. Hayat devam etti ve Allah’ım izin verdiği sürece de devam edecek.
Geceleri sensiz uyumaya çalıştım tam alışamadım aslında hala evimizin her köşesinde sen varsın, koltuğun bomboş. Sabahları sesinle uyandım, duymadığım zamanlarda kızdın ara ara. Sabahlar çoğu kez ne yapacağımı bilemedim oysa sabah olduğunda ilk işim sana kahvaltı hazırlamaktı. Her şey düzenliydi ama senin yokluğunda o düzen de bozuldu saatler de şaşırdı. Çoğu kez sabahlar öğlen vakitlerine karıştı. Yastığım pek boş kalmadı, uykusuz gecelerin intikamını alırcasına hep başımı çekti kendine. Gün içinde çok kez çalınan kapım daha az çalar oldu belki ama çok sevgili komşuların hiç elini çekmedi o kapı zilinden. Sanki kulaklarını çınlatırcasına hep seni andık kahve saatlerinde yine senin o güzel fincanlarında seni yaşatmaya çalıştık anılarla. Yeri geldi güldük yeri geldi gözlerimiz buğulandı ve bir tane kötü anı biriktirmemişsin anacığım sevdiklerinde ne güzel.
Oğluşun günde kaç kez bilmiyorum defalarca aradı sordu hala da öyle. Hiç yalnız kalmadım. Hep korkardın ya – ben ölünce yalnız kalacaksın- diye. Yok, anacım dostlarımız, sevdiklerimiz hiç yalnız bırakmadı kâh dualarıyla kâh hatıralarla bir arada olduk. Zaman zaman ertelediğim sağlık sorunlarımla boğuştum durdum. Ama şimdi çok iyiyim anacığım sadece yokluğunun acısını çekiyorum. Hala bir yerlere gittiğimde sanki seni evde tek başına bırakmışım gibi bir telaş kaplıyor içimi eve nasıl döndüğümü bilemiyorum. Edoşun güzeller güzeli bir genç kız oldu. Bu sene mezun oluyor babaannesi. Oğluşun emekli oldu. Oda iyi anacım. Gelinciğin yoğun bir iş temposu içinde evle iş arasında koşturup duruyor.
Daha çooook şey var anlatacak çooook anacım ama zaman yokluğundan değil de seni tek başıma yaşamak istediğimdendir belki de fazla konuşmayacağım Hep yanımdaydın şimdi hep içimdesin. Dualarla anıyorum güzel Fatoş’um seni her zaman olduğu gibi bugün de öyle. Başucumda resmin. İyi geceler dilemeden günaydın demeden ne gözümü kapatıyorum ne de açıyorum. Anlayacağın sensizlik ve seninle olan alışkanlıklarımdan vazgeçmek çok zormuş anacığım.
Evet Fatoş’um, bugün tam bir sene oldu biriktirdiğim güzel acı anılarla gözlerim yaşlı ve dualarla sana sesleniyorum seni yaşıyorum Umarım Allah’ım kabul eder dualarımı sana ulaşır temennilerim. Seni çok sevdim ve hep seveceğim. Çünkü sen benim Fatoş’umsun pamuk annemizsin benim biricik annemsin.
Özlemle ve hasretle….
FATOŞUMUZA ,BİRİCİK ANNEMİZE!!!
Hep bir ümit vardı yine beraber olacağız yine sen her gün bizlerden sana yeni bir şeyler almamızı isteyeceksin diye. Ben sana özenle sabah kahvaltını hazırlayacaktım defalarca. Çok sevgili komşuların seninle kahve içmeye gelecek ve bir türlü fincan beğenmeyecektin. Her gün biricik oğluşunun telefonunu sabırsızlıkla bekleyecek konuştuğunda yüzünde güller açacaktı. Hele ki geldiğinde dünyalar senin olacaktı. Edoşunu, gelinciğini çok özleyecektin. Edoşuna cici yapacaktın kollarının arasında. Hamarat gelinim diyecektin binlerce kez. Koyuvermeyecektin be anacığım kendini her düştüğünde nasıl ayağa kalktıysan bu sefer de kalkacaktın hayata bizlerden daha çok bağlanacaktın. Ben sana yine kolyeler alacaktım renk renk boncuklar yine her zamanki hanımefendiliğin ile salonumuzun köşesinde oturacaktın. Varsın olsun yine saçmalayacaktın belki. Aynalar sana kötü oyunlar oynayacaktı. Hayaller görecek, milyon kez anneannemi sayıklayacaktın. Biz sana yine hiç söylemeyecektik yaprak dökümlerini, bilmeyecektin çok sevdiğin dostlarının senden önce cennete gittiklerini, Edoşunun mürüvvetini görecektin. Oyuncak bebeklerini ona emanet edecektin yine. Bana kızacaktın belki de defalarca kızım tepsimiz yok mu da elinle getirdin kahveleri diye. Komşumuz Kamil amcama sen benim öz kardeşim gibisin kızım sizlere emanet diyecektin binlerce kez. Tülay hanıma karabatak gibisin, bir orada bir buradasın diyecektin. Gülümseyerek Gülay’ı kıskanacaktım belki de sen benim küçük ama biricik kızımsın dediğinde. Herkesin pamuk annesi, Fatoş’u olmaya devam edecektin bazılarının da pamuk ninesi. Saçlarını hiç kestirmek istemeyecek Hüseyin’e çok kestiğinde biraz kızacaktın, Reyhan hemşire geldiğinde yine canımı yakacaksın ama seni çok seviyorum diyecektin ve benim her senden kan alınışında içim yine yanacaktı. Şiirlerimi dinlediğinde yine karamsar yazmışsın ah be kızım diyecektin. Yanından beş dakika ayrılsam bir asır yokmuşum gibi sitem edecektin. Çok eskiden almış bile olsam her kıyafetime yeni almışım muamelesi yapacak ben de istiyorum bunun aynısından diyecektin.
Daha mı? Daha çok ama çok şeyler diyecektin Fatoş’um olmadı, olmadı, olmadı maalesef.
Ambulanslara, siren seslerinin asfaltı delercesine çalışına, acil koridorlarına, hastane odalarına çok alışmıştık be annecim. Ama yoğun bakım ünitelerinin önünde ne beklemeye ne de oradan gelecek kötü habere hiç alışkın değildik. Ellerimin arasından kayıp gidişine hele hiç ama hiç alışmamıştım. Üşüdüğünü sandığım anda canının çekildiğini anlayamadım anacım. Kimselerin alınmadığı yoğun bakıma oğlu geldiğinde alın içeri denmesine bile anlam vermek istemedim. Murat'ını beklemişsin meğerse son nefesini vermeden. İki kardeş yanındaydık o anlarında Fatoş’um. Gözlerin veda edercesine bilinçsiz de olsa çok şeyler anlatıyordu keşke konuşabilseydin, keşke helalleşebilseydik. Keşke içinden geçenleri anlatabilseydin. Ama şunu bil ki anacım biz hepimiz sana milyonlarca kez hakkımızı helal ettik. Gerçi bizim ne hakkımız olacak ki .Yeter ki sen helal etmiş ol hakkını anacım.
………
Doktorunun yanındaydık aniden fırladı gitti yanımızdan teyzeye bir şeyler oluyor dediğinde yine bir ümitle bekledik kapı önünde ancak telefonu bu sefer acı ama çok acı çaldırdın be anacım. Son noktayı koymuştun hayata Hastamızı kaybettik dediler. İşte o zaman anladık bir kelebek misali uçtuğunu cennet bahçelerinde yeni ama gerçek hayata konmak üzere olduğunu
Tüm sevdiklerin, dostların, komşuların, arkadaşlarımız yanındaydı anacım. Sana vedaya geldiler seni uğurladık 2016 senesinin dondurucu bir gününde Ocağın 27’snda .Yerler karlı, içimiz buz. İçim gitti seninle anacım. Hep üşümenden korkuyordum. Buz gibi toprağa bıraktık canımızı. Canımız yandı anacım. Güller nurlar ışıklar içinde uyu. MEKANIN CENNET, MELEKLER YOLDAŞIN OLSUN.
Unutulmayan her anne gibi sen de UNUTULMAYACAKSIN ANNECİM.
Şimdi nasılım biliyor musun anacım ELİNDEN OYUNCAĞI ALINMIŞ ÇOCUK misali ağlıyorum,sensizim 29.01.2016