Sezin Dere - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

Tüm edindiğim kötü alışkanlıklarım için birinin yapma demesini bekliyorum. Tek bir sözle bunu yaptırabilecek var mı? Zor mu gelir bunu yapmak, yoksa gücünüz mü yetmez. Her ikisi de utanç verici bence. Küstahça gülümsüyorum her zamanki gibi.
Yazılmamış söylenmemiş şeyler değil benim anlattıklarım. Sadece pekiştiriyorum. Alışılmışın dışına çıkıyorum biraz, çünkü bir kere duyup unutmaktır bizim alışkanlıklarımız. Hatırlatılmadığı sürece de hayatımızdan çıkartıp her defasında ilkmiş gibi şaşırıyoruz sahteden. Oysa ne gerek var ki yalanlara, oyunlara. Her anı hayatın açık oynamalı. Gizlemeden. İşte bu cesaret ister. O cesaret denen şeyden var mı acaba bir damla sizde. Ne dersiniz. Yaparım diyerek ahkam kesmek kolaydır. Herkes bir şeylerden korkuyor itiraf bile edemeden. Zayıflığımızı bile kabullenemeden güçlü olduğumuzu varsayıyoruz. Varsaydıklarımızla sadece küçük bir oyun oynuyoruz.
Küçük düşeceğimizi düşünerek hayata ya da insanlara dair neler kaçırıyoruz bir bilseniz. Her şeyin tadını çıkartmak varken yaşamak doyasıya, bir kenara atığımız duygularımıza kimi zaman yenik düşüyoruz. İşte bu anda pişmanlıklar başlıyor. Pişmanlık duymak demek ölüme bir adım daha yaklaşmak demek de olsa farkındalığımızı yitiriyoruz. Basitliğin ötesinde yokluk. Varlığımızın asıl sırrını yansıtan, insan doğasında bulunan basitlik kavramını her zaman yanlış dile getirerek, Türkçe’mizin esnekliğinin bir yandan da belki de başarısızlık sayabileceğimiz bir niteliğini kullanmaktan çok da kaçınmıyoruz.
Hadi şimdi siz hepiniz sorgusuz sualsiz inanın masallarıma, anlattıklarıma. Yalan, ben de size yalan söyledim. Hepsi bir kandırmaca. Bu da kandırmacaydı. Hadi bakalım hangisine inanacaksınız. Siz seçiminizi bile yapamadan daha ben gülümsüyorum size. İşte bu kadar, sadece bu kadar. Benden tüm istediklerinizle karşınızdayım. Verebilecekken ben tüm güzellikleri sırt çevirmeyi seçen siz olursanız eğer diyebilecek tek kelimem size yok.