'Neyi arıyorsan sen O' sun dur' der Mevlana...zulmün peşindeysen zalimsin,aşkı arıyorsan aşık!Elinden tuttuğumuz her sevgili bizi sürükleyip kendi iç dünyamızın derinliklerinde keşif gezisine çıkartır....Her ilişki benliğimizde bir kazıdır aslında...Her sevda ruhumuzun bir başka yüzü...Yoksa hala bir sevdiginiz, o henüz kendinizi bulamadığınızdandır...
BİR ÇOCUKLUK TÜRKÜSÜ
Sakla şimdi oyuncak sandığında dağda kümelenen karı, güne sızan acıyı Beni unuturken sakın öldürme, yüregime işlediğin yedi renk acıyı Hep böyle çocuk ol,incecik saçlarınla gözlerin DENİZLERE benzesin!
Üzerindekiler bana yabancı değil, Suratındaki yaralar, karalar, kirler Bana birisini hatırlatıyorsun küçüğüm Üzerindekiler bana yabancı değil, Yırtık süeterin, pantolonun, çizmen, çorabın Sakın pişman olma, kızma, kızdırma Sembol olmak, katil olmaktan çok daha zor Yemekten, içmekten, direnmek zor küçüğüm Ben, ben kimim diye sorarsan Biz, biz tabiatla kardeşiz Yemeyle, içmeyle Hatta uçakla, suyla, kuşla, böcekle Ama yine de Bana ne olmuş diye soruyorsan Kızma, kızdırma Hani doğruluktan, dürüstlük doğar derler ya Bence sana Deniz çarpmış küçüğüm Ki, ben beni bildim bileli Ne, ben beni buldum kendimde Nede kendim, beni buldu bende İşte ortalığın arazisi olup kaynadık dünyanın kazanında Dünya kazan oldukça ben bir kepçe Doldum tabaklara birden daha çok kere Hani ya gülüm işçi olup emek dökercesine Ben, beni bildim bileli Ne ben, beni buldum kendimde Nede kendim, beni buldu bende Sen bir başka maya gör Çocuk olursun bir yandan severler Bir yandan döverler Okursun adam olursun, İş bulamadın mıda hiç dinlemez söverler Ben, ben boks şampiyonu olamam ki dostum Hayatı nakavt edeyim Ben kültürümü hayata adadım Hayatı tanımlayamıyorum Hayat nedir acaba _? Hergün paket paket içtiğimiz sigaralar mı Akşamları eve gelen babamın Boş o bomboş bakışları mı Bilmiyorum! ! ! Yıldızlardan kopup gelmişti dünyama Yıllanmış ağaçların dökülen sarı yaprakları gibiydi Etraf toz, toprak, kan, göleç Adına ne seheryeli diyebiliyorum nede tozpembe Ama şunu çok iyi biliyorum ki Bir çocuğumuz olursa Adı DENIZ olmalı, İster kız ister erkek Farketmez hiç biri Fakat bakışları farketmeli Güneş gibi olmalı Aydınlatmalı her tarafı Her bir yandan bir bir Bir çocuğumuz olursa adı DENIZ olmalı DENIZ kadar engin, DENIZ kadar coşkun DENIZ kadar sıcak, DENIz kadar güzel Bir çocuğumuz olmalı Adı DENIZ olmalı DENIz dedim adına Adı DENIZ olmalı...
Gün gecede bilenirmiş ve hasret sevdada...Dağlar dize gelirmiş inatla yürüdükçe...Yeter ki umut olsun yeniden dermanlar doğursun umut olsun! Olmaz değildir HİÇ BİR ŞEY...
İnsan dostları kadar insandır ve yarım birden çoktur aslında.
...<
sıyrılıp avucumun içinden düşen, bir gül gibi düştü zaman ve yenilerek zamana nice dostlar ayrıldı aramızdan...
Mavi bir deniz sakla zulanda, yeşil bir orman....Mor bir dağın olsun sonra gün olur... günolur..
HAYATI ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENİN !
Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.
Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan 'Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?' diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz.
Sen, 'Ama senin için şunu yaptım' derken o, 'şunu yapmadın' diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. 'Peki o ne yaptı' deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.
Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. 'Acılara tutunarak' yaşamayı Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası....
Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun asolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
NAZIM HİKMET
Mayıs
aldı beni götürdüler asmaya gözlerimden ışığımı kısmaya yarınlardan umudumu kesmeye yetmedi güçleri gülüm sen öldür memleketten umudumu kesmeye yetmedi güçleri gülüm sen öldür
yetmedi güçleri başı dik öldüm yurdum toprağına tohum serpildim ölsem bile biliyorum boyverdim çiçeklendim dört bir yanda yeşerdim
tuttular mayısta astılar beni gafletten bahara ektiler beni anadolu toprağını her canı katmer katmer açtırır her baharda anadolu toprağını sevdayı katmer katmer açtırır her baharda
ellerimiz emeğimizdir mayıs onurumuz kavgamızda açar ya be hey sefil mayıslarda dutmaz ya denizlerce gülümserler, inanma denizlerce çoğalırlar asanlar seydunayım mayıs ayı dutmaz ya denizlerce gülümserler inanma denizlerce çoğalırlar asanlar
Tunay Bozyiğit
Güzel günler göreceğiz çocuklar Motorları maviliklere süreceğiz Güzel günler göreceğiz çocuklar Motorları maviliklere süreceğiz Güzel günler göreceğiz çocuklar Motorları maviliklere süreceğiz Güzel günler göreceğiz çocuklar Motorları maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın inanın çocuklar Güzel günler göreceğiz güneşli günler Motorları maviliklere süreceğiz Güzel günler göreceğiz güneşli günler
Hani şimdi bize Cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır, Yalnız cumaları ,yalnız pazarları
Hani şimdi biz Bir peri masalı dinler gibi seyrederiz Işıklı caddelerde mağazaları, Hani bunlar 77 katlı yekpare camdan mağazalardır.
Hani şimdi biz haykırırız Cevap: Açılır kara kaplı kitap:Zindan Kayış kapar kolumuzu Kırılan kemik, kan Hani şimdi bizim soframıza Haftada bir et gelir Ve çocuklarımız işten eve Sapsarı iskelet gelir Hani şimdi biz İnanın güzel günler göreceğiz çocuklar Güneşli günler göreceğiz Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar Işıklı maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın inanın çocuklar Güzel günler göreceğiz güneşli günler Motorları maviliklere süreceğiz Güzel günler göreceğiz güneşli günler
>İçimdeki Kızıldeniz doydu kana, Kızılırmak' tan alayım selamını merhaba de vurulmuş güvercinler aşkına MERHABA!!!!!
Oysa defalarca sormuşlardı,
Büyüyünce ne olacaksın diye.
'Mutlu' diyemedik.
-Çünkü,çocuktuk;akıl edemedik...!!!
*Yılmaz Güney
'Neyi arıyorsan sen O' sun dur' der Mevlana...zulmün peşindeysen zalimsin,aşkı arıyorsan aşık!Elinden tuttuğumuz her sevgili bizi sürükleyip kendi iç dünyamızın derinliklerinde keşif gezisine çıkartır....Her ilişki benliğimizde bir kazıdır aslında...Her sevda ruhumuzun bir başka yüzü...Yoksa hala bir sevdiginiz, o henüz kendinizi bulamadığınızdandır...
BİR ÇOCUKLUK TÜRKÜSÜ
Sakla şimdi oyuncak sandığında dağda kümelenen karı, güne sızan acıyı
Beni unuturken sakın öldürme, yüregime işlediğin yedi renk acıyı
Hep böyle çocuk ol,incecik saçlarınla gözlerin DENİZLERE benzesin!
Üzerindekiler bana yabancı değil,
Suratındaki yaralar, karalar, kirler
Bana birisini hatırlatıyorsun küçüğüm
Üzerindekiler bana yabancı değil,
Yırtık süeterin, pantolonun, çizmen, çorabın
Sakın pişman olma, kızma, kızdırma
Sembol olmak, katil olmaktan çok daha zor
Yemekten, içmekten, direnmek zor küçüğüm
Ben, ben kimim diye sorarsan
Biz, biz tabiatla kardeşiz
Yemeyle, içmeyle
Hatta uçakla, suyla, kuşla, böcekle
Ama yine de
Bana ne olmuş diye soruyorsan
Kızma, kızdırma
Hani doğruluktan, dürüstlük doğar derler ya
Bence sana Deniz çarpmış küçüğüm
Ki, ben beni bildim bileli
Ne, ben beni buldum kendimde
Nede kendim, beni buldu bende
İşte ortalığın arazisi olup kaynadık dünyanın kazanında
Dünya kazan oldukça ben bir kepçe
Doldum tabaklara birden daha çok kere
Hani ya gülüm işçi olup emek dökercesine
Ben, beni bildim bileli
Ne ben, beni buldum kendimde
Nede kendim, beni buldu bende
Sen bir başka maya gör
Çocuk olursun bir yandan severler
Bir yandan döverler
Okursun adam olursun,
İş bulamadın mıda hiç dinlemez söverler
Ben, ben boks şampiyonu olamam ki dostum
Hayatı nakavt edeyim
Ben kültürümü hayata adadım
Hayatı tanımlayamıyorum
Hayat nedir acaba _?
Hergün paket paket içtiğimiz sigaralar mı
Akşamları eve gelen babamın
Boş o bomboş bakışları mı
Bilmiyorum! ! !
Yıldızlardan kopup gelmişti dünyama
Yıllanmış ağaçların dökülen sarı yaprakları gibiydi
Etraf toz, toprak, kan, göleç
Adına ne seheryeli diyebiliyorum nede tozpembe
Ama şunu çok iyi biliyorum ki
Bir çocuğumuz olursa
Adı DENIZ olmalı,
İster kız ister erkek
Farketmez hiç biri
Fakat bakışları farketmeli
Güneş gibi olmalı
Aydınlatmalı her tarafı
Her bir yandan bir bir
Bir çocuğumuz olursa adı DENIZ olmalı
DENIZ kadar engin, DENIZ kadar coşkun
DENIZ kadar sıcak, DENIz kadar güzel
Bir çocuğumuz olmalı
Adı DENIZ olmalı
DENIz dedim adına
Adı DENIZ olmalı...
Gün gecede bilenirmiş ve hasret sevdada...Dağlar dize gelirmiş inatla yürüdükçe...Yeter ki umut olsun yeniden dermanlar doğursun umut olsun! Olmaz değildir HİÇ BİR ŞEY...
İnsan dostları kadar insandır ve yarım birden çoktur aslında.
...<
sıyrılıp avucumun içinden düşen, bir gül gibi düştü zaman ve yenilerek zamana nice dostlar ayrıldı aramızdan...
Mavi bir deniz sakla zulanda, yeşil bir orman....Mor bir dağın olsun sonra gün olur... günolur..
HAYATI ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENİN !
Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına
inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat
olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve
yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme
yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.
Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya
hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan 'Bu kuşun kanadı
neden beyaz değil?' diye bir soruyla bile
karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin.
Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her
zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi
halin cezanda indirim sağlamaz.
Sen, 'Ama senin için şunu yaptım' derken o, 'şunu
yapmadın' diye cevap verecektir. Ve ne söylesen
karşılığında mutlaka başka bir iddiayla
karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması
gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın,
güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın.
'Peki o ne yaptı' deme. Herkes kendinden sorumludur
aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine
engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik
yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak
için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için?
Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o
lüksü sonuna kadar yaşasın.
Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. 'Acılara tutunarak'
yaşamayı Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani,
yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu
hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir
eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken
de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin
sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif
verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında.
Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de
cabası....
Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun
asolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip
de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın
sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter
ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda
duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o
zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler
değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
NAZIM HİKMET
Mayıs
aldı beni götürdüler asmaya
gözlerimden ışığımı kısmaya
yarınlardan umudumu kesmeye
yetmedi güçleri gülüm sen öldür
memleketten umudumu kesmeye
yetmedi güçleri gülüm sen öldür
yetmedi güçleri başı dik öldüm
yurdum toprağına tohum serpildim
ölsem bile biliyorum boyverdim
çiçeklendim dört bir yanda yeşerdim
tuttular mayısta astılar beni
gafletten bahara ektiler beni
anadolu toprağını her canı
katmer katmer açtırır her baharda
anadolu toprağını sevdayı
katmer katmer açtırır her baharda
ellerimiz emeğimizdir mayıs
onurumuz kavgamızda açar ya
be hey sefil mayıslarda dutmaz ya
denizlerce gülümserler, inanma
denizlerce çoğalırlar asanlar
seydunayım mayıs ayı dutmaz ya
denizlerce gülümserler inanma
denizlerce çoğalırlar asanlar
Tunay Bozyiğit
Güzel günler göreceğiz çocuklar
Motorları maviliklere süreceğiz
Güzel günler göreceğiz çocuklar
Motorları maviliklere süreceğiz
Güzel günler göreceğiz çocuklar
Motorları maviliklere süreceğiz
Güzel günler göreceğiz çocuklar
Motorları maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz
Güzel günler göreceğiz güneşli günler
Hani şimdi bize
Cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır,
Yalnız cumaları ,yalnız pazarları
Hani şimdi biz
Bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
Işıklı caddelerde mağazaları,
Hani bunlar
77 katlı yekpare camdan mağazalardır.
Hani şimdi biz haykırırız
Cevap:
Açılır kara kaplı kitap:Zindan
Kayış kapar kolumuzu
Kırılan kemik, kan
Hani şimdi bizim soframıza
Haftada bir et gelir
Ve çocuklarımız işten eve
Sapsarı iskelet gelir
Hani şimdi biz
İnanın güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz
Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
Işıklı maviliklere süreceğiz
Çocuklar inanın inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz
Güzel günler göreceğiz güneşli günler