Dedelerim 100 yıl önce 1877-78 Osmanlı Rus savaşı sırasında ( tarihte 93 harbi olarak anılan ) Bulgaristan’ın Şumlu vilayetinden Manisa’nın Kırkağaç ilçesinin köyüne gelip yerleşmişler…Bu göç esnasında dedelerim çok acılar ve çileler çekmişler..akrabalar dağılmış,kimisi gelemeyip Bulgaristan da kalmış..tam 100 yıl sonra ben Karamanda akrabalarımı gidip buldum..Şu an Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı sahil Akçay Beldesinde yaşamaktayım..İçten,samimi,doğayı,denizi,şiiri,insanları ve hayata dair ne varsa seven biriyim..Antolojideki tüm arkadaşlarıma yararlı paylaşımlar dilerim.
** HAYAT SEVGİ KADAR GÜZEL AŞK GİBİ GÜÇLÜ OLSUN **
** KISA ŞİİRLERİM **
SENİ DÜŞÜNÜYORUM
Gecenin sessizliğinde seni düşünüyorum Dışarısı zifiri karanlık, Ay doğmuyor geceme Senin karanfil kokan saclarını okşuyorum Hayalimde gizlice.
YAĞMURLA GELEN AŞKSIN
Sen derin ormanlar vadisinden Yağmurla gelen aşksın, sıcacık Açık penceremden kokun dolar odama Baharı anlatır billur gözlerin Bir uçurumdur sensizlik Beni sarar mı ah o günahsız ellerin.
SANA HABER VERMEDEN GİDECEĞİM
Sana haber vermeden gideceğim bu şehirden Sana damla damla gözyaşlarımı Bir de sen dolu hatıralarımı bırakacağım. Yeryüzünün herhangi bir yerinde Örneğin,küçük bir balıkçı kasabasında Seni bensiz,beni sensiz yaşayacağım. Her gün batımı hüznünde Geceye dalarken,acılara tutunup Sensizliğe ağlayacağım.
HAYALLERİM OLMASA
Gülü bülbülün hasretine bıraktım Seni demli akşamlara. Biliyorum sana ulaşmak çok zor artık Hayallerim olmasa.
YAŞAM GÜNEŞİMSİN
Sen yaşam güneşimsin Sen olmasan Işığına muhtaç gece ve ay neye yarar Zifiri karanlığı yırtan mehtabın olmasa Sabah senin gözlerinde yansır Arzular tutuşur ışığında Varlığın meyvelerin tadında saklıdır.
SENSİZLİĞİN HÜZNÜ
Ceviz ağacında asılı üç renk karanfil İkisi kırmızı diğeri solgun ve sefil Dereyi yalar gecenin soğuk yüzü Anlatılmaz bir duygudur sensizliğin hüznü Sensizliğe boş ver deme sakın Şuramda hep sen varsın Boşluğu kucaklamaktan yorgun düştü bu gönül Hicrana ağlar bahçemde kanayan gül.
HASRET ŞARKISI
Tatlı bir sesin Güzel bir kalbin var İçimde tarifi imkansız yangınlar, Sahildeyim Mehtap,sen ve yıldızlar İnan bebeğim Bizim hasret şarkımızı söylüyor dalgalar.
DÖNÜLMEZ HASRET
Sen hangi iklimin baharısın Kaç gece geçti aradan saymadım Ağaçlar yaprak yaprak toprak oldu Sen dönülmez hasretin ufkunda mısın.
YAŞANMAMIŞ SEVDALAR KADINISIN
Sen yaşanmamış sevdalar kadınısın Ayaz bozkır iklimlerinde Sevdanın yalın yüzü parlar O mahzun menekşe gözlerinde, Seni ıtır kokan duygularda ararım Bu şehrin serseri caddelerinde.
HAYATIN GERÇEK ANLAMI
Hayat bir öpücüktür Yaşamla ölüm arasında Yeryüzü bize sunulan bir armağandır Aşkla yoğrulmuş bu topraklarda, Aynaya bakınca anlarız Yüzümüzün coğrafyasını Çoğu kez anlamak istemeyiz Hayatın gerçek anlamını.
ELVEDA DEMEYECEĞİM
Sana elveda demeyeceğim Sadece gözlerini kapa Gözlerini açtığında Yine ben olacağım yanında.
İR RESMİN BİLE YOK
Seni sensiz yaşıyorum Bir resmin bile yok elimde Gözlerin yıldızlardan duygu taşır Şu virane gönlüme Hayat bir öpücüktür Hayalimdeki resminde.
AYRILIK
Ayrılık ne demek bilir misin İnsanı verem eder bu geceler Belkide sen hiç dönmeyeceksin Esmer kaldırımda arsız geceler.
YARALI KELBİM
Hayallerimi anlatan bir masal gibi Doğal sularda yansır bebek yüzün Ağlatır sen dolu rüyalarımı Hasret gecelerinde tatlı hüznün. Benim bu yaralı kalbimden başka Anlamaz,duymaz hiç kimse seni Beyhude geçen akşamlara bakıp yanma Gönül kapımdan sormadan gir içeri.
ÇOK UZAKLARDASIN
Hayatın gölgeleri çöktü üstüme Rüzgarların önünde oyuncak olmuş Mor bulutlarda vefa yok. Tek umut sensin içimde Ama sen Çok uzaklardasın nafile.
BU AŞKA DÜŞMEDEN ÖNCE
İnsan severken de aldanırmış Gülen gözlerde sır perde perde Senin yalan gözlerin yaktı beni Bu aşka düşmemeden önce.
UMUT PENCEREM
Umut penceremden bir gül at bana Kokusu ruhumu sarsın Güneş ışığından bir buse ver bana Üşüyen duygularım ısınsın Umut balkonuna çıkıp Hayallerimin sessizliğinden sesleniyorum sana Batan güneşe bakıp Yitik sevdamı arıyorum gecenin koynunda.
BEN SEVECEĞİM
Senin beni sevmeni istemiyorum Yalnızca ben seveceğim seni Sana kavuşmak bir hayalde olsa Ömrümce yalnız ben seveceğim seni.
ROL
Yeryüzü büyük bir sahne Biz rolümüzü oynuyoruz sadece Rolümüz bitince ineriz sahneden Gireriz içeri sisler içindeki bahçeden. Kim söyleyebilir bana,hanginiz Bin yıllık bu zeytin ağacını kimin diktiğini Elbette hiç kimse bilemez söyleyemez Bu bereketli tarlanın ilk sahibini. Hayat renkli bir rüyadır sadece Uyanınca anlarız ancak bence Geriye dönüp baktığımızda Sadece yaşadıklarımız kalır aklımızda.
SEN YOKSUN YANIMDA
Şimdi kırık bir kalbi taşıyorum yakamda Anlatılmaz bir duygudur aşk Eğer unutulmaksa. Hava alabildiğine soğuk Sen yoksun yanımda Şimdi bu koca şehirde yapayalnızım Önümde akasya ağaçları Yürüyorum sahil boyunca Git gide artıyor kalp ağrılarım Hani sevgi büyüten ellerin Gecenin ışıltısı gözlerin nerede Nerde bana huzur veren sesin Bu koca şehirde yapayalnızım Sen yoksun yanımda.
SİTEM EDEMEM
Sana hiç sitem edebilir miyim ben Bir avuç toprakta sen varsın Gurubun renginde gizlidir resmin Bir küme yıldızına ismini verdim Aşkın sihirli anahtarı gözlerinde Kim bilir kaç gemimi batırdım Ey..! gecenin karanlığına göz kırpan yıldızlar Ey..! yakamozların parıltısında dans eden dalgalar Ey..! intizamlı dalgalar halinde göç eden turnalar Ey..! şehri aydınlatan huzme lambalar Şahit olur musunuz aşkımın bu fermansız mührüne Kim karşı çıkabilir aşkın bu zamansız hükmüne.
MASUM HAYALLERİM
Seni bir güz günü sevmiştim Yeşille beyaz arsında Tatlı ve hüzünlü bir kalbin vardı Sessiz çığlıklar ortasında, Seninle değişecek sanmıştım Bahtsız kaderim Boşlukta kaldı üşüyen ellerim Hele bir gün Zamansız bir rüzgar esiverdi Ve senin alev saçlarını dağıtıverdi Aslında dağılan senin alev saçların değil Benim masum hayallerimdi.
SEVDA BİR GÖNÜL İŞİDİR
İnsanları tanımak çok zormuş Yaşadıklarımdan öğrendim Seni sevmek de suçmuş ki Aşkın hançeriyle yaralandım Hayat gölgeler içinde bir oyunmuş İnsan sonsuzluğa giden bir yolcuymuş. Sevda bir gönül işidir sevene Yanar bu gönül yağmur serinliğinde Aşk deniz ortasında susuzluk Sen hayallerimin en güzel yerinde sonsuzluk GÜLÜM Bugün sevgililer günü gülüm Sen mesut ve bahtiyar mısn Düşler ülkesindeki rüyalarını anlat bana Seni anlar ve dinlerim ben gülüm Umarsız ve yalnız duygularındaki esrarını ver bana Seni ruhumun derinliklerinde saklarım ben gülüm Şimdi yalnız sen varsın hayalimde Gizemli ve sımsıcak Güneşe inat beni ısıtır sıcak gözlerin Ben senin nemli ve derin gözlerini de severim gülüm Hayat akarken duygularının coğrafyasında Sen bugün mutlu ve bahtiyar ol gülüm Yeryüzünün damarlarında dolaşan aşk iksiri Yayılsın çocukların bedenlerine Çoğalsın sevenlerin sevdası Senin mahzun ve çocuksu gözlerinde Kaldır başını yüzüme bak Senin sessiz gururunun çağıltısını işitiyorum ben gülüm Sen benim için vazgeçilmezsin Ve tiryakisi olduğum bir tutkusun be gülüm.
DELİ GÖNÜL
Bana kimse sevmenin utancını yüzüme vurmasın Fersiz kış güneşi ısıtmaz duygularımı Kalabalıkların ortasında mahzun ve yalnızım Yüzüm kızardı tozlu ve silik aynalara bakmaktan Yumrukladığım otel odalarında kaldı gençlik rüyalarım Bakışların sönmüş ateşi yakardı Senin doğayı kuşatan merhametine sığınırdım daralan akşamlarda Dudaklarımı ısırdıkça kabaran sevdam Kuşların sessiz uykularında büyürdü usulca Masum yüzünü özlerdi gözlerim Yağmurun altında susadıkça Uyan ey...! deli gönül Bu sevdanın derin kış uykularından Ulaşılmaz vefalı bir yıldızdır o Evrenin derinliklerinde yalnız yaşayan.
Dedelerim 100 yıl önce 1877-78 Osmanlı Rus savaşı sırasında ( tarihte 93 harbi olarak anılan ) Bulgaristan’ın Şumlu vilayetinden Manisa’nın Kırkağaç ilçesinin köyüne gelip yerleşmişler…Bu göç esnasında dedelerim çok acılar ve çileler çekmişler..akrabalar dağılmış,kimisi gelemeyip Bulgaristan da kalmış..tam 100 yıl sonra ben Karamanda akrabalarımı gidip buldum..Şu an Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı sahil Akçay Beldesinde yaşamaktayım..İçten,samimi,doğayı,denizi,şiiri,insanları ve hayata dair ne varsa seven biriyim..Antolojideki tüm arkadaşlarıma yararlı paylaşımlar dilerim.
** HAYAT SEVGİ KADAR GÜZEL AŞK GİBİ GÜÇLÜ OLSUN **
** KISA ŞİİRLERİM **
SENİ DÜŞÜNÜYORUM
Gecenin sessizliğinde seni düşünüyorum
Dışarısı zifiri karanlık,
Ay doğmuyor geceme
Senin karanfil kokan saclarını okşuyorum
Hayalimde gizlice.
YAĞMURLA GELEN AŞKSIN
Sen derin ormanlar vadisinden
Yağmurla gelen aşksın, sıcacık
Açık penceremden kokun dolar odama
Baharı anlatır billur gözlerin
Bir uçurumdur sensizlik
Beni sarar mı ah o günahsız ellerin.
SANA HABER VERMEDEN GİDECEĞİM
Sana haber vermeden gideceğim bu şehirden
Sana damla damla gözyaşlarımı
Bir de sen dolu hatıralarımı bırakacağım.
Yeryüzünün herhangi bir yerinde
Örneğin,küçük bir balıkçı kasabasında
Seni bensiz,beni sensiz yaşayacağım.
Her gün batımı hüznünde
Geceye dalarken,acılara tutunup
Sensizliğe ağlayacağım.
HAYALLERİM OLMASA
Gülü bülbülün hasretine bıraktım
Seni demli akşamlara.
Biliyorum sana ulaşmak çok zor artık
Hayallerim olmasa.
YAŞAM GÜNEŞİMSİN
Sen yaşam güneşimsin
Sen olmasan
Işığına muhtaç gece ve ay neye yarar
Zifiri karanlığı yırtan mehtabın olmasa
Sabah senin gözlerinde yansır
Arzular tutuşur ışığında
Varlığın meyvelerin tadında saklıdır.
SENSİZLİĞİN HÜZNÜ
Ceviz ağacında asılı üç renk karanfil
İkisi kırmızı diğeri solgun ve sefil
Dereyi yalar gecenin soğuk yüzü
Anlatılmaz bir duygudur sensizliğin hüznü
Sensizliğe boş ver deme sakın
Şuramda hep sen varsın
Boşluğu kucaklamaktan yorgun düştü bu gönül
Hicrana ağlar bahçemde kanayan gül.
HASRET ŞARKISI
Tatlı bir sesin
Güzel bir kalbin var
İçimde tarifi imkansız yangınlar,
Sahildeyim
Mehtap,sen ve yıldızlar
İnan bebeğim
Bizim hasret şarkımızı söylüyor dalgalar.
DÖNÜLMEZ HASRET
Sen hangi iklimin baharısın
Kaç gece geçti aradan saymadım
Ağaçlar yaprak yaprak toprak oldu
Sen dönülmez hasretin ufkunda mısın.
YAŞANMAMIŞ SEVDALAR KADINISIN
Sen yaşanmamış sevdalar kadınısın
Ayaz bozkır iklimlerinde
Sevdanın yalın yüzü parlar
O mahzun menekşe gözlerinde,
Seni ıtır kokan duygularda ararım
Bu şehrin serseri caddelerinde.
HAYATIN GERÇEK ANLAMI
Hayat bir öpücüktür
Yaşamla ölüm arasında
Yeryüzü bize sunulan bir armağandır
Aşkla yoğrulmuş bu topraklarda,
Aynaya bakınca anlarız
Yüzümüzün coğrafyasını
Çoğu kez anlamak istemeyiz
Hayatın gerçek anlamını.
ELVEDA DEMEYECEĞİM
Sana elveda demeyeceğim
Sadece gözlerini kapa
Gözlerini açtığında
Yine ben olacağım yanında.
İR RESMİN BİLE YOK
Seni sensiz yaşıyorum
Bir resmin bile yok elimde
Gözlerin yıldızlardan duygu taşır
Şu virane gönlüme
Hayat bir öpücüktür
Hayalimdeki resminde.
AYRILIK
Ayrılık ne demek bilir misin
İnsanı verem eder bu geceler
Belkide sen hiç dönmeyeceksin
Esmer kaldırımda arsız geceler.
YARALI KELBİM
Hayallerimi anlatan bir masal gibi
Doğal sularda yansır bebek yüzün
Ağlatır sen dolu rüyalarımı
Hasret gecelerinde tatlı hüznün.
Benim bu yaralı kalbimden başka
Anlamaz,duymaz hiç kimse seni
Beyhude geçen akşamlara bakıp yanma
Gönül kapımdan sormadan gir içeri.
ÇOK UZAKLARDASIN
Hayatın gölgeleri çöktü üstüme
Rüzgarların önünde oyuncak olmuş
Mor bulutlarda vefa yok.
Tek umut sensin içimde
Ama sen
Çok uzaklardasın nafile.
BU AŞKA DÜŞMEDEN ÖNCE
İnsan severken de aldanırmış
Gülen gözlerde sır perde perde
Senin yalan gözlerin yaktı beni
Bu aşka düşmemeden önce.
UMUT PENCEREM
Umut penceremden bir gül at bana
Kokusu ruhumu sarsın
Güneş ışığından bir buse ver bana
Üşüyen duygularım ısınsın
Umut balkonuna çıkıp
Hayallerimin sessizliğinden sesleniyorum sana
Batan güneşe bakıp
Yitik sevdamı arıyorum gecenin koynunda.
BEN SEVECEĞİM
Senin beni sevmeni istemiyorum
Yalnızca ben seveceğim seni
Sana kavuşmak bir hayalde olsa
Ömrümce yalnız ben seveceğim seni.
ROL
Yeryüzü büyük bir sahne
Biz rolümüzü oynuyoruz sadece
Rolümüz bitince ineriz sahneden
Gireriz içeri sisler içindeki bahçeden.
Kim söyleyebilir bana,hanginiz
Bin yıllık bu zeytin ağacını kimin diktiğini
Elbette hiç kimse bilemez söyleyemez
Bu bereketli tarlanın ilk sahibini.
Hayat renkli bir rüyadır sadece
Uyanınca anlarız ancak bence
Geriye dönüp baktığımızda
Sadece yaşadıklarımız kalır aklımızda.
SEN YOKSUN YANIMDA
Şimdi kırık bir kalbi taşıyorum yakamda
Anlatılmaz bir duygudur aşk
Eğer unutulmaksa.
Hava alabildiğine soğuk
Sen yoksun yanımda
Şimdi bu koca şehirde yapayalnızım
Önümde akasya ağaçları
Yürüyorum sahil boyunca
Git gide artıyor kalp ağrılarım
Hani sevgi büyüten ellerin
Gecenin ışıltısı gözlerin nerede
Nerde bana huzur veren sesin
Bu koca şehirde yapayalnızım
Sen yoksun yanımda.
SİTEM EDEMEM
Sana hiç sitem edebilir miyim ben
Bir avuç toprakta sen varsın
Gurubun renginde gizlidir resmin
Bir küme yıldızına ismini verdim
Aşkın sihirli anahtarı gözlerinde
Kim bilir kaç gemimi batırdım
Ey..! gecenin karanlığına göz kırpan yıldızlar
Ey..! yakamozların parıltısında dans eden dalgalar
Ey..! intizamlı dalgalar halinde göç eden turnalar
Ey..! şehri aydınlatan huzme lambalar
Şahit olur musunuz aşkımın bu fermansız mührüne
Kim karşı çıkabilir aşkın bu zamansız hükmüne.
MASUM HAYALLERİM
Seni bir güz günü sevmiştim
Yeşille beyaz arsında
Tatlı ve hüzünlü bir kalbin vardı
Sessiz çığlıklar ortasında,
Seninle değişecek sanmıştım
Bahtsız kaderim
Boşlukta kaldı üşüyen ellerim
Hele bir gün
Zamansız bir rüzgar esiverdi
Ve senin alev saçlarını dağıtıverdi
Aslında dağılan senin alev saçların değil
Benim masum hayallerimdi.
SEVDA BİR GÖNÜL İŞİDİR
İnsanları tanımak çok zormuş
Yaşadıklarımdan öğrendim
Seni sevmek de suçmuş ki
Aşkın hançeriyle yaralandım
Hayat gölgeler içinde bir oyunmuş
İnsan sonsuzluğa giden bir yolcuymuş.
Sevda bir gönül işidir sevene
Yanar bu gönül yağmur serinliğinde
Aşk deniz ortasında susuzluk
Sen hayallerimin en güzel yerinde sonsuzluk
GÜLÜM
Bugün sevgililer günü gülüm
Sen mesut ve bahtiyar mısn
Düşler ülkesindeki rüyalarını anlat bana
Seni anlar ve dinlerim ben gülüm
Umarsız ve yalnız duygularındaki esrarını ver bana
Seni ruhumun derinliklerinde saklarım ben gülüm
Şimdi yalnız sen varsın hayalimde
Gizemli ve sımsıcak
Güneşe inat beni ısıtır sıcak gözlerin
Ben senin nemli ve derin gözlerini de severim gülüm
Hayat akarken duygularının coğrafyasında
Sen bugün mutlu ve bahtiyar ol gülüm
Yeryüzünün damarlarında dolaşan aşk iksiri
Yayılsın çocukların bedenlerine
Çoğalsın sevenlerin sevdası
Senin mahzun ve çocuksu gözlerinde
Kaldır başını yüzüme bak
Senin sessiz gururunun çağıltısını işitiyorum ben gülüm
Sen benim için vazgeçilmezsin
Ve tiryakisi olduğum bir tutkusun be gülüm.
DELİ GÖNÜL
Bana kimse sevmenin utancını yüzüme vurmasın
Fersiz kış güneşi ısıtmaz duygularımı
Kalabalıkların ortasında mahzun ve yalnızım
Yüzüm kızardı tozlu ve silik aynalara bakmaktan
Yumrukladığım otel odalarında kaldı gençlik rüyalarım
Bakışların sönmüş ateşi yakardı
Senin doğayı kuşatan merhametine sığınırdım daralan akşamlarda
Dudaklarımı ısırdıkça kabaran sevdam
Kuşların sessiz uykularında büyürdü usulca
Masum yüzünü özlerdi gözlerim
Yağmurun altında susadıkça
Uyan ey...! deli gönül
Bu sevdanın derin kış uykularından
Ulaşılmaz vefalı bir yıldızdır o
Evrenin derinliklerinde yalnız yaşayan.
AKÇAY - 2007
İbrahim Yılmaz