Kuşlar sessiz, otlar suskun, güneş karanlık Işık soğuk, dudaklarımda bir evvel zaman türküsü İçimde bir orman yanıyor, sular bana küstü ... İçimde dünya kanıyor, örtün üstümü
'Böyle sürgüne gönderiliyormuş demek aşklar. Böyle ölüyormuş demek insanın kalbinde insanlar.'
Gözyaşı ırmağının kıyısında büyüyen Bir hüzün ağacının son yaprakları gibiyiz, dökülen Yalnız bir rüzgárın kollarında yalnızlığa sürüklenen Üstümüzde bir gök, yüreklerimizi kafesleyen
'Böyle sürgüne gönderiliyormuş demek aşklar. Böyle ölüyormuş demek insanın kalbinde insanlar.'
Gözyaşı Irmağının Kıyısında
Kuşlar sessiz, otlar suskun, güneş karanlık
Işık soğuk, dudaklarımda bir evvel zaman türküsü
İçimde bir orman yanıyor, sular bana küstü
... İçimde dünya kanıyor, örtün üstümü
'Böyle sürgüne gönderiliyormuş demek aşklar.
Böyle ölüyormuş demek insanın kalbinde insanlar.'
Gözyaşı ırmağının kıyısında büyüyen
Bir hüzün ağacının son yaprakları gibiyiz, dökülen
Yalnız bir rüzgárın kollarında yalnızlığa sürüklenen
Üstümüzde bir gök, yüreklerimizi kafesleyen
'Böyle sürgüne gönderiliyormuş demek aşklar.
Böyle ölüyormuş demek insanın kalbinde insanlar.'