Sen sevda çekme kızım dedi annemBöyle başladı masal serüveniSevdayı çekenlere sorHep bir pişmanlıktır adı sevdanın onlardaDillerden dökülenler kaybolur zaten amaYaşanmadığı için de hiç kalmaz dediSil gözyaşlarını dedi babamDaha gençsin önünde nice seneler var dediÇekme sevdayı dediSahi baba ben küçükken sevda masallarını dinlerdimKırmızı başlıklı kız masalını da hiç sevmezdimNerde kim bir sevdaya tutulmuşsa Orda soluklanır kalemi kağıdı hazırlardımÇekme sen sevda dedi annemKopup gitmenden,üzülmenden korkarım dediBilmedikleri birşey vardıBen o sevdanın derin sularında Hem de tam ortasındaydımTek başıma savaşan dalgalarlaSahi hiç mi belli etmedim size bunu anne hiç sevmiyor gibi mi görünüyorum uzaktan bakıncaÇırpındığımı anlamıyormuydunuz sahiHiç bir sabah gelip başımı okşadınız mıYastığım hiç ıslak görünmüyor muydu Sahi o küçük kızınız artık büyümüş müydüSahi başımı okşamayalı siz her sabahNe kadar oldu???Masallar okumayalı ne kadar?
Şimdi sevda masalları anlatıyorsunuzÜzerimde ne bir yorgan var ne de ben uyuyorumSiz bilmiyorsunuz ama ben üzerimde yorgan olsada ısınamıyorum
Küçükken masalın başında üzerime yoganı çekince uyumaktan başka birşey gelmezdi aklıma
Yatağa yatmayı uyumak zannederdim sabah olunca ilk oyuncaklarıma koşardım
Barbie bebeklerimin hepsinin bir eşi vardı,bir erkeği
Bir gün erkeğini kaybetmiştim,,çocuğum ya barbie üzgün bakıyor sanıyordum bana hani koşup yanına gelmiştim hatırlasana
Anne barbim çok üzgün,yalnız kaldı demiştim..Sen''sen arkadaşlık et o zaman deyip hafif tebessüm etmiştin''
Ben''anne sevdasız yaşayabilir mi insan demiştim...Sevmeksiz sürer mi hayat..
Taa o yaşlarda anlamıştım sevdasız ancak masal olunacağını hayatın..Sen bana sevda masalları anlatmazdın ya.. Ben sevdanın masal olmadığını düşünürdüm.
Küçük bir çocuktum hatırla.Küçücük bedenimle sevda gerçeğinin estiği yöne savrulmuştum.Elimde değil anne,o yaşlardan bu yana hala istemeden de olsa bir kahraman çiziyorum kendime,her an o da gidecekmiş gibi korkuyorum,ağlıyorum bazen..O zaman küçüktüm anne peki ya şimdi...
Sen peri masalları anlatırken ben sevda şiirleri okuyordum içimden şiir bitince uyuyordum...
Şimdi geçmiş karşıma sevdaya vurulma kızım diyorsun,çekme sevdayı diyorsun baba.Ya siz hiç aşık olmadınız ya ben sevda nedir bilmiyorum..Bir şeyi çok iyi biliyorum anne,,işte ben o korktuğunuz yerdeyim,sevdaların en ağırını yaşıyorum şimdi,umarsızca hem de acımzasızca kendime...Sevmek hani güzel şeydi,adı sevda olunca mı değişiyormuş sevmek kelimesi...Sevmek güzel şeymiş,sevildiğini bilmemek nasıl bişe peki..Bana sevme demeyin artık,elimden gelse hiç sevmek istemem zaten... Öyle savunmasız bir duyguymuş ki en olmaz zamanlarda davetsiz misafir gibi girermiş kapımızdan..İmkansızları aşıp hem de.Sahi anne o sevdiğim çocuk şimdi nerede...
Sen sevda çekme kızım dedi annemBöyle başladı masal serüveniSevdayı çekenlere sorHep bir pişmanlıktır adı sevdanın onlardaDillerden dökülenler kaybolur zaten amaYaşanmadığı için de hiç kalmaz dediSil gözyaşlarını dedi babamDaha gençsin önünde nice seneler var dediÇekme sevdayı dediSahi baba ben küçükken sevda masallarını dinlerdimKırmızı başlıklı kız masalını da hiç sevmezdimNerde kim bir sevdaya tutulmuşsa Orda soluklanır kalemi kağıdı hazırlardımÇekme sen sevda dedi annemKopup gitmenden,üzülmenden korkarım dediBilmedikleri birşey vardıBen o sevdanın derin sularında Hem de tam ortasındaydımTek başıma savaşan dalgalarlaSahi hiç mi belli etmedim size bunu anne hiç sevmiyor gibi mi görünüyorum uzaktan bakıncaÇırpındığımı anlamıyormuydunuz sahiHiç bir sabah gelip başımı okşadınız mıYastığım hiç ıslak görünmüyor muydu Sahi o küçük kızınız artık büyümüş müydüSahi başımı okşamayalı siz her sabahNe kadar oldu???Masallar okumayalı ne kadar?
Şimdi sevda masalları anlatıyorsunuzÜzerimde ne bir yorgan var ne de ben uyuyorumSiz bilmiyorsunuz ama ben üzerimde yorgan olsada ısınamıyorum
Küçükken masalın başında üzerime yoganı çekince uyumaktan başka birşey gelmezdi aklıma
Yatağa yatmayı uyumak zannederdim sabah olunca ilk oyuncaklarıma koşardım
Barbie bebeklerimin hepsinin bir eşi vardı,bir erkeği
Erkeksiz barbim yoktu benim...Herkes sevsin sevilsin isterdim
Bir gün erkeğini kaybetmiştim,,çocuğum ya barbie üzgün bakıyor sanıyordum bana hani koşup yanına gelmiştim hatırlasana
Anne barbim çok üzgün,yalnız kaldı demiştim..Sen''sen arkadaşlık et o zaman deyip hafif tebessüm etmiştin''
Ben''anne sevdasız yaşayabilir mi insan demiştim...Sevmeksiz sürer mi hayat..
Taa o yaşlarda anlamıştım sevdasız ancak masal olunacağını hayatın..Sen bana sevda masalları anlatmazdın ya.. Ben sevdanın masal olmadığını düşünürdüm.
Küçük bir çocuktum hatırla.Küçücük bedenimle sevda gerçeğinin estiği yöne savrulmuştum.Elimde değil anne,o yaşlardan bu yana hala istemeden de olsa bir kahraman çiziyorum kendime,her an o da gidecekmiş gibi korkuyorum,ağlıyorum bazen..O zaman küçüktüm anne peki ya şimdi...
Sen peri masalları anlatırken ben sevda şiirleri okuyordum içimden şiir bitince uyuyordum...
Şimdi geçmiş karşıma sevdaya vurulma kızım diyorsun,çekme sevdayı diyorsun baba.Ya siz hiç aşık olmadınız ya ben sevda nedir bilmiyorum..Bir şeyi çok iyi biliyorum anne,,işte ben o korktuğunuz yerdeyim,sevdaların en ağırını yaşıyorum şimdi,umarsızca hem de acımzasızca kendime...Sevmek hani güzel şeydi,adı sevda olunca mı değişiyormuş sevmek kelimesi...Sevmek güzel şeymiş,sevildiğini bilmemek nasıl bişe peki..Bana sevme demeyin artık,elimden gelse hiç sevmek istemem zaten... Öyle savunmasız bir duyguymuş ki en olmaz zamanlarda davetsiz misafir gibi girermiş kapımızdan..İmkansızları aşıp hem de.Sahi anne o sevdiğim çocuk şimdi nerede...