Bir Leyla düşlemesidir AŞK. Yanmaktır bir gülün kırmızısında, türküler yakmaktır sevgiliye. Gün batımlarında tutulan sevdaları, gün doğumlarında aramanın adıdır aşk. Seherlerde bülbülün yanık nağmelerinde gül hasreti çekmektir; güle rengini veren, yüreğini veren bülbül olmaktır aşk.
Ve biz şimdi büyüsü kaybolmuş zamanlarda aşkın peşine düştük. Pazar pazar gezinen Zeliha olduk aşkımıza Yusuf bulmak için.....Mecnun’a özendik sevdamızı bir Leyla’ya yüklemek için......Ferhat olup Şirin’ler hatırına gönül kazmasını yamaç yüreklere vurmak istedik.
Bitmeyen özlemler büyütüyoruz bağrımızda.Leyla’ya, Şirin’e, Aslı’ya adadığımız yüreklerimiz vardır. Suretten öte aradığımız bir yar vardır.
“Aşk “ ile “ilgi duyma”nın karıştırıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Artık güllerimiz Leyla kokmuyor, sevda kokmuyor. Aşkın ilk basamağına dahi çıkamadık. Tutkulara çakılıp kaldık. Nadasa bırakılmış yüreklerimize bir Leyla tohumu düşmedi.....
Biz ölümsüz ve günahsız aşklara değil, günübirlik sevdalara takılıp kaldık.Cismaniyetin ağında ateş böceklerini yıldız sayanlar gibi, tutkuları aşk sandık.
Sonu “kaf” la biten, ”aşk”ta kalb vardır.Kaf, kalbidir aşkın.Aşkın kalbini çıkarıp aldığınızda geriye “aş” kalır, ceset kalır, madde kalır...
Mecnun’un aşkına özenip de yürüdüğümüz yollar çöl değil.Oysa aşk, çölde haz verir insana.Kalb, çöl yanmışlığında kanıyorsa aşk vardır. Çölde ceylanların sürmeli gözlerinde Leyla’yı görenler, aşka uyanır seherlerde.Ve aşkın büyüsü örülür seherlerde.
Bizim seherlerimizde ceylanlar yok artık.Biz seherlerimizi uykulara feda ettik, göremiyoruz Leyla bakışlı ceylanları. Üstümüze güneşler doğar oldu.Uykulara feda ettiğimiz seherlere ağlayamadık.Biz sevemedik yaratılanı yaratandan ötürü.Yunus mektebinde diz çöküp okuyamadık aşk kitabını.
Aşk medeniyetinin sevda pazarında, gönlümüzü bir Leyla’ya, son Leyla’ya, en Leyla’ya misafir etmenin hesabındayız. Misafirlikler bir olmak içindir.Tıpkı kapısına gelen aşıkına seslenen sevgilinin tek olma hayali gibi:: “Kimsin” diye seslenir kapısını çalana.Aşka tutulan aşık “benim” der.Ve tekrar seslenir sevgili: “Burada iki kişiye yer yok.Gönlüm teki arzular”. Tekrar kapının tokmağına dokunan ve ısrarından vazgeçmeyen Aşık, benlik libasından sıyrılır: “Senim” der.Vahdete adım atar, bırakır ikiliği, küfrü bırakır, çokluğu birakır..Sevdiğinde fani olur Aşkın bekasını bulur.
Ebedi aşkı arzulayanlar, sevdiğinde fani olup ölümsüzlüğe kucak açanlardır...
Bir Leyla düslemesidir ASK.
Osman Alagöz
Sonsuz Mutluluklar.
Cennet yeli. Cennetten esen esinti.
Firûze – Leylâ ve Mevlâ
Leylâ; iki “lâm”, iki “ye”
Leylâlar gider
Mevlâ kalır geriye!
İnsân sevmeyince ölür Firûze
Bir kalp yetmiş kâbe, kırarız neden?
Ve insân sevdikçe büyür Firûze
Vermek için varız, alırız neden?
Dermân olur
Her Nebevî söz:
“Kader gelince kör olur göz! ”
Güneş ancak akşam batar Firûze
Karanlığa düşer bir dervişân söz
Vuslat damla damla akar Firûze
Sana esir kalbin miâdı sonsuz!
“Zaman gösterdi ki
__________ Cennet ucuz değil”
Kişi sultan da olsa hür değil!
Bakmışız kapıda bir kara mevsim
Kendi aşımıza zehir katmışız! ..
Yediden yetmişe yıpranmış resim
Dünyâ yaldızlı kız, sevip batmışız!
Ve Firûze
Günâh elde kir
Tevbe göze nur...
Ve Firûze
Çıkmak için düze
Duâ duâ
Dermân gerekir günâhlarımıza!
Zafer ŞIK
Sevgili Osmanli Torunlari.
Osmanli Torunlari grubumu cok seviyorum. ben bu grubumu emanet aldigimda.
Kücük bir fidandi. Türkmen daglarindan esen rüzgara karsi saliniyordu.dallari.
Ama susuzluktan. yapraklari solmustu. O kücük fidana damla damla can suyu verdim.
Ve bu özsuyu minik gövdesinden dallarina yayildi. canlandi yesil yapraklari. ve yine gülümsemeye basladi. ellerimle hayata bagladim. gecemi gündüzüme kattim.
Koca bir Cinar oldu simdi. yapraklari yemyesil hayat veriyor.Gölgesinde candostlar gönül dostlari eylesiyor. Mutluyuz. güclüyüz artik. Rabbim*e $ükürler olsun.
Surda Bir Gedik Açtık
Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes
Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es...
Necip Fazil Kisakürek
Siirlerime bu linki takip ederek ulasabilirsiniz. Yorumlarinizi bekliyorum.
Sonsuz tesekkürler. Simdiden ellerinize saglik. Dost bildiklerim. :))
Rabbim*den beni sevenlere, Sonsuz iki cihan Saadeti diliyorum.
Allah hepimizden razi olsun.insaallah dualarimiz kabul olur. ecmain...
Bugün her zamankinden farklı bir şey yapayım dedim olmadı yine sana
defalarca aşık olup seni düşündüm...
Ask karsindakini bulunmaz Hint kumasi sanmanla sersemin teki oldugunu anlaman arasinda gecen zamandir.
BİTANEM İÇİN.....!
Seni her düşündüğümde kalbime bir yıldız çiziyorum. Benim şimdi kaç yıldızım var
biliyor musun? Benim artık bir gökyüzüm var..
****************************************************
Her gün inler bu gönlüm,senin kederinden...
Daha fazla nefret ederim,merhametsiz gönlümden...
Ben kederimden gectim,o benden gecmedi...
Kederin daha vefaliymis senden...
Hz Mevlana
Bir Leyla düşlemesidir AŞK. Yanmaktır bir gülün kırmızısında, türküler yakmaktır sevgiliye. Gün batımlarında tutulan sevdaları, gün doğumlarında aramanın adıdır aşk. Seherlerde bülbülün yanık nağmelerinde gül hasreti çekmektir; güle rengini veren, yüreğini veren bülbül olmaktır aşk.
Ve biz şimdi büyüsü kaybolmuş zamanlarda aşkın peşine düştük. Pazar pazar gezinen Zeliha olduk aşkımıza Yusuf bulmak için.....Mecnun’a özendik sevdamızı bir Leyla’ya yüklemek için......Ferhat olup Şirin’ler hatırına gönül kazmasını yamaç yüreklere vurmak istedik.
Bitmeyen özlemler büyütüyoruz bağrımızda.Leyla’ya, Şirin’e, Aslı’ya adadığımız yüreklerimiz vardır. Suretten öte aradığımız bir yar vardır.
“Aşk “ ile “ilgi duyma”nın karıştırıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Artık güllerimiz Leyla kokmuyor, sevda kokmuyor. Aşkın ilk basamağına dahi çıkamadık. Tutkulara çakılıp kaldık. Nadasa bırakılmış yüreklerimize bir Leyla tohumu düşmedi.....
Biz ölümsüz ve günahsız aşklara değil, günübirlik sevdalara takılıp kaldık.Cismaniyetin ağında ateş böceklerini yıldız sayanlar gibi, tutkuları aşk sandık.
Sonu “kaf” la biten, ”aşk”ta kalb vardır.Kaf, kalbidir aşkın.Aşkın kalbini çıkarıp aldığınızda geriye “aş” kalır, ceset kalır, madde kalır...
Mecnun’un aşkına özenip de yürüdüğümüz yollar çöl değil.Oysa aşk, çölde haz verir insana.Kalb, çöl yanmışlığında kanıyorsa aşk vardır. Çölde ceylanların sürmeli gözlerinde Leyla’yı görenler, aşka uyanır seherlerde.Ve aşkın büyüsü örülür seherlerde.
Bizim seherlerimizde ceylanlar yok artık.Biz seherlerimizi uykulara feda ettik, göremiyoruz Leyla bakışlı ceylanları. Üstümüze güneşler doğar oldu.Uykulara feda ettiğimiz seherlere ağlayamadık.Biz sevemedik yaratılanı yaratandan ötürü.Yunus mektebinde diz çöküp okuyamadık aşk kitabını.
Aşk medeniyetinin sevda pazarında, gönlümüzü bir Leyla’ya, son Leyla’ya, en Leyla’ya misafir etmenin hesabındayız. Misafirlikler bir olmak içindir.Tıpkı kapısına gelen aşıkına seslenen sevgilinin tek olma hayali gibi:: “Kimsin” diye seslenir kapısını çalana.Aşka tutulan aşık “benim” der.Ve tekrar seslenir sevgili: “Burada iki kişiye yer yok.Gönlüm teki arzular”. Tekrar kapının tokmağına dokunan ve ısrarından vazgeçmeyen Aşık, benlik libasından sıyrılır: “Senim” der.Vahdete adım atar, bırakır ikiliği, küfrü bırakır, çokluğu birakır..Sevdiğinde fani olur Aşkın bekasını bulur.
Ebedi aşkı arzulayanlar, sevdiğinde fani olup ölümsüzlüğe kucak açanlardır...
Bir Leyla düslemesidir ASK.
Osman Alagöz
Sonsuz Mutluluklar.
Cennet yeli. Cennetten esen esinti.
Firûze – Leylâ ve Mevlâ
Leylâ; iki “lâm”, iki “ye”
Leylâlar gider
Mevlâ kalır geriye!
İnsân sevmeyince ölür Firûze
Bir kalp yetmiş kâbe, kırarız neden?
Ve insân sevdikçe büyür Firûze
Vermek için varız, alırız neden?
Dermân olur
Her Nebevî söz:
“Kader gelince kör olur göz! ”
Güneş ancak akşam batar Firûze
Karanlığa düşer bir dervişân söz
Vuslat damla damla akar Firûze
Sana esir kalbin miâdı sonsuz!
“Zaman gösterdi ki
__________ Cennet ucuz değil”
Kişi sultan da olsa hür değil!
Bakmışız kapıda bir kara mevsim
Kendi aşımıza zehir katmışız! ..
Yediden yetmişe yıpranmış resim
Dünyâ yaldızlı kız, sevip batmışız!
Ve Firûze
Günâh elde kir
Tevbe göze nur...
Ve Firûze
Çıkmak için düze
Duâ duâ
Dermân gerekir günâhlarımıza!
Zafer ŞIK
Sevgili Osmanli Torunlari.
Osmanli Torunlari grubumu cok seviyorum. ben bu grubumu emanet aldigimda.
Kücük bir fidandi. Türkmen daglarindan esen rüzgara karsi saliniyordu.dallari.
Ama susuzluktan. yapraklari solmustu. O kücük fidana damla damla can suyu verdim.
Ve bu özsuyu minik gövdesinden dallarina yayildi. canlandi yesil yapraklari. ve yine gülümsemeye basladi. ellerimle hayata bagladim. gecemi gündüzüme kattim.
grubumla agladim. grubumla güldüm. ve durmadan ihtisamla büyüttüm. azar azar cansuyunu dökerek.
Koca bir Cinar oldu simdi. yapraklari yemyesil hayat veriyor.Gölgesinde candostlar gönül dostlari eylesiyor. Mutluyuz. güclüyüz artik. Rabbim*e $ükürler olsun.
Surda Bir Gedik Açtık
Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes
Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es...
Necip Fazil Kisakürek
Siirlerime bu linki takip ederek ulasabilirsiniz. Yorumlarinizi bekliyorum.
Sonsuz tesekkürler. Simdiden ellerinize saglik. Dost bildiklerim. :))
Rabbim*den beni sevenlere, Sonsuz iki cihan Saadeti diliyorum.
Allah hepimizden razi olsun.insaallah dualarimiz kabul olur. ecmain...