Ayşegül Fatma - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

....................................................................................................
...................................................................................
............biliyorum....biliyorum...biliyorum...........
............elli yaşında adamım....................
..............ve elleri temizdir hep.................  
..............ve  ben ......................................
..............günde üç kez yıkarım ellerimi...........
...............ama sadece...................................
.............ellerimi kirli gördüğümde ......................
.............hatırlıyorum .................................
.................çocuk olduğum günleri.................
...........................................................................
............................................................................
....................çocukken güneş olmak isterdim...............
....................sonra anladım ki....................................
...................en iyisi çocuk olmak.................................
...................çünki  güneşten sıcaktı kalbim.................
......................büyüdüm..........derken...........................
.....................yaşam denen ayazda üşşüdüm................
...................soğudu buza döndü kalbim....................
....................NE GÜNEŞ OLABİLDİM...........................
...................NE ÇOCUK KALABİLDİM !!!!!!!!...................
.......................................................................................
...............................................................................................
.................TAMAM..............GİDİYORUM.........................
...............nasılsa beni senden soracak hiçkimsemiz yok............
.............nasılsa beni yolcu etmek için hazırdır nedenlerin.........
.............merak etme beni........................................................
.................nasılsan öyledir halim...............................................
.............yanında olamayacağım her mesafede.......................
............saçına dokunma isteğimin ihtimali dahi yok artık.......
............bu yüzden önemide yok nerde olacağımın............
..............ve seslenen sen olmayacaksın madem...............
............bana sanıp adımı duyacağım hiçbir yöne kalbim çarpmayacak.........
............siyah şimdi dahamı çok yakışacak bana............................
............oysa  ne kadar çok dilerdim geceyi kıskandıran gözlerine bürünmeyi.......
...........kaç bin adım sonra hayalin silinir gözlerimden...........................................
...........peki üç cümlenin birinde adını anma alışkanlığım tükenirmi.......................
.............bahardı gözlerin................................................................................
...........şimdi takatim yetermi boynuma kadar kış mevsiminden geçmekten..........
............elime dahi dokunmadan nasıl verdin bana bu şekli...........................
............sen varsın,,, gerçeksin madem,,,nasıl benden bahsedebiliyorum.......
.............ardımdan kaç yıl sonra yollarsın sende kalan aklımı....................
............aklım bulunca tanırmı senden geriye enkaz kalmış beni..............
..........şimdi yetimlermi muktedir ruhumu teskin etmeye...............................
.........nasıl bir sensizliğe düştüm ki...dünya koca bir çukur gibi...............
...........allah aşkına,,, değmesin saçlarına artık şimal rüzgarları.....izin verme
............bilirim ,,,kokunun aşamayacağı uzaklık yok.......................................
...........bilirim,,,gelirde beni kefenler nefesin................................................
...........ölmemi istemezsin....................................................................
...........şimdi dokunman gereken alnıma duvarlar çarpar.........................
..............................nerdesin !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!...........
.........



ADINI YAZDIGIM HER MAVİ DUVARIN ARKASINDA


YANLIZLIK KOKAN BİR HAYAL BAHÇESİYDİN GECELERİ


ŞİİRLERİMDE DOKUDUGUM BÜTÜN DUYGULARIMDA


EN BÜYÜK TUTKULARIMDAN ÖTEYE BİR ÇILGINLIKTI SENİN SEVDAN


GÖZLERİNDE YAKTIM BÜTÜN YOLLARI SIRF SANA VARABİLMEK İÇİN


ÜZERİME GELEN KARANLIKLARDAN SESLENDİM SANA GEL KURTAR DİYE


LEKE DEGMEMEMİŞ SAF BİRİCİK SEVDİGİMSİN SEN NE OLUR KAL BENİMLE.
























SonSöz
- Kelimeler takılır imbatın ardına
Şair kendine bir söz verir
Göç başlar..Söz biter..
Tüm ihtilaller keşkelere yenilir..-

Yenilgilerimin sığınacağı
Kuytuluklar kalmadı
Deşifre edilmiş esrik gülüşler
Zamanlı zamansız düş ölüleri..
Kendini şiir sanan karalamalar var artık..

Ve sen varsın..
Geçmişime dönüp baktığımda
Bin başak boyu hüzünlerin
Sessizliklerin arasına sıkışmış
Buhranlardan ibaret
Bir paragraf..

Sırtını güneşe dönen ağacın gölgesisin şimdi..
Adımlarımı sıklaştırdıkça kaçan…
Dokunacağım sandığım anda
Birden bire yok olansın..
İnfazısın tüm şiirlerin..
Yarınlarıma damıtacağım tüm imgelerin
Ve dingin kavgalarımın infazı..

Söz biter..
Son satırlar yazılır
  
    Yazacak hiçbir şey kalmadı
     Her ezginin nakaratı sen
    Açılan kapıların ardında
    Hasretin olduktan sonra..

Söz biter..
Terk edilen meydanlarda
Bir bakışın kalır
Birde şiir ölüleri..
 



Serdar Atlıbatur
























Umuda Dair
Umut....
Çile ekilmiş bir Gül fidesi,
Yeşerecekmi diya bir tasa var içinde biliyorum.
Ama unutma Arkadaş...
Varsa çöldeki gülü seven uzaklarda,
Varsa onun yeşereceğine herdaim bir inanan,
Ve varsa onun için her gece bir ağlayan...
O durmaz, yeşerir..ve sürek li yeşerecek.
Serpilecek ve kokusunu gönderecek bekleyenine.
Gün gelecek.. sevindirecek seni
 



Serdar Atlıbatur










































Yitik
Geldim...
Umutsuzluk kokan asklarin esiginden geçerek,
Ezerek geçmisi ve unutarak yasanmamis saydiklarimi.

Güldüm...
Belki de gülüslerin en yapmacik olaniydi benimkisi
Timsah bile gülmeyi denese belki benden güzel gülecekti

Yürüdüm...
Yine tek basima asindirdim kaldirimlari
Agaçlarin gölgesinde siluetini aradim..faydasiz

Agladim...
Bilmem kaç gündür yüzüm erozyona maruz kalmis toprak
Kim sebep göz yaslarimin yüzümün deltasini bozmasina

Sevdim...
Saçagindan sensizlik damlayan duygulara kapildim
Sevgi bu olsa dedim ve sarildim sesinin kulaklarimdaki yankisina

Saçmaladim...
Ezgiler söyledim neden bahsettigini bilmedigim
Haydi! dedim boranlara, nakarati beraber söyliyelim

Sorguladim...
Kutsalligi dogrumudur askin
Yoksa her yarin dün olmaya mahkum mudur bu felsefede

Anladim...
Nasil ki siir yazmak için sair olmak gerekmiyorsa
Yaslanmak içinde yasamak gerekmiyor

Uyudum...
Uykunun bilinmez yoklugunda kaybettim kendimi
Simdi bulunmasi gereken bir yitigim

Uyandim...
Avuçlarimda kalana baktim;
Hüzünlerden damitilmis birkaç damla mutluluk....
 




Serdar Atlıbatur



 
      GİTMELİ ….

Kalmak ağır geldiğinde gitmeli insan…
Bırakıp ardında hayatın anlamlarını…
Yol almalı kendi bilinmezliğine doğru,
Hep ağır gelir ama doğruyu söyler yürek..
Güneş batmadan aşmalı bu yüzden...
Hasretin yamaçlarını….

Vakti geldiğinde gitmeli insan …
Unutup tüm amaçlarını…

Kalmak ağır geldiğinde gitmeli insan,
Uzanıp sevda kıyılarına sarılmalı güneşe…
Günlerce yatmalı, günlerce kalmalı,..
Yıllarca yanmalı…
Yakmalı hasretin her çeşidini.
Savurup küllerini denize…
Kaçmalı…

Vakti geldiğinde gitmeli insan…
Öte diyarlara uçmalı.
Gelip oturmuş yüreğinin tam da ortasına..
Durup, git Seden , duymaz..
Duygu kimin?, sevda kimin?
Ezilmiş altında kanayan yürek kimin?..
Durdurup, bak desen bakmaz.

Kalmak ağır geldiğinde gitmeli insan…
Ne güzelde bakıyor güneş sımsıcak,
Yüzü gülüyor aynasında tüm şehrin.
Bu neyin manasıdır ki;
Birazcık naz yapıpta dur diyemiyor yüreğin…
Havası kapkara olmalı artık,
Kalbi siyaha boyanmış bu şehrin.
Ekmeği kara , suyu kara,

Vakti geldiğinde gitmeli insan…
Bırakıp yüreğini uzaklara…
Her şey durulur belki ve vurulur sevgin,..
Kaybolur hasret yok olursun sen.
Ağlamak sızlanmak fayda etmez artık
Çevirip gözlerini arkaya bakmak olmaz
Sığmıyorsa için içine olduğun her an…
Öyle bir başına kalmak olmaz.

Kalmak ağır geldiğinde gitmeli insan…