Ayşe Ümmü Gülsüm - Hakkında Yazdığı Tanıtım Y ...

BEN KİMİM BİLİYORMUSNUZ :)


Ben Allah yolunda cihada çıkan ve karşısında Atlas Okyanusunu görünce, atını dizlerine kadar çekip; ' Ya Rabbi! şahid ol! Önüme şu uşsuz bucaksız derya çıkmasaydı senin şanını daha ileriye götürürdüm!' diyen mücahitlerin peşindeyim.


Ben, 40 sene yatsı abdestiyle sabah namazını kılan İmam-ı Azam'ların, Malazgirt Ovalarında Allah Allah sesleriyle at koşturan ve Anadolu kapılarını Müslüman Türklere açan Alp Arslanların arkasındayım



Ben, Misafir kaldığı evde gece sabaha kadar ayakta duran ve; ' biz Kur'an'ın bulunduğu odada ayaklarımızı uzatıp yatmaktan haya ederiz' diyen Osman Gazilerin torunuyum!

Ben, namaz için tekbir getirilipte başlamayan ve cemaatin Padişahım niçin başlamıyorsunuz? Sorusuna
' Daha Kabe-i Şerif görünmedi' diye cevap veren, karşısında Kabeyi görmeden namaz kılmayan Fatih Sultan'ın devamıyım!

Ben, İstanbul'da okumaya başladığı Ezan-i Muhammediyeyi, çaldıran ovalarında bitiren, Tuna'da aldığı abdestin namazını Afrika çöllerinde kılan, Hazar kıyılarında getirdiği
tekbir seslerinin yankılarını Viyana kapılarında duyan kahramanların evladıyım!

Ben, Resulullah'ın müjdesine nail olup, küfrün doğu kal'asını, İstanbul'u fethederek İslam'a teslim eden, yeni bir çağ açan Fatihlerin, dünyayı Müslümanlardan başkasına dar gören Yavuzların, karaların, denizlerin hakanı Kanunilerin nesliyim!

Ben, vatanini, mukaddesatını müdafaa ederken düşman kurşunlarının darbeleriyle bağırsakları delik-deşik dışarıya fırlayan ve bir eliyle onları karnına iterken, diğer eliyle göğüsünden bir başka kurşunu eliyle çıkarıp yanında bulunan arkadaşına; ' Al arkadaşım! Sağ olurda dönersen, şu kurşunu oğluma ver! Ve O'na deki; ' Bunu sana
baban son nefesinde gönderdi ve O'da ayni şekilde oğluna aktarmazsa hakkımı helal etmem! dedi diye ulvi ruh örnekleri veren şehitler kafilesinin cocuğuyum!

Ben, Resulullah'in ashabına; ' Orduya yardım ediniz' dediği zaman, bütün servetini alıp getiren ve Peygamberin ' Çocuklarına ne bıraktın?' sorusuna; ' Allah'ı ve Resulünü bıraktım Ya Resulullah!' cevabını
veren Hz. Ebubekir'in yolundayım!

Ben, Devlet reisi olduğu halde, içi su dolu bir tulumu sırtına yüklenerek halk içinde dolaşan ve oğlunun ' babacım be yapıyorsun?' sorusuna ' Oğlum! Nefsimi biraz beğenir gibi oldum. Onu zelil etmek, gururumu kırmak istiyorum' diyen Koca Ömer'in izindeyim!

Ben, Müslümanlar arasında açlığın ve kıtlığın hüküm sürdüğü bir zamanda Sam'dan kendisine ait zeytinyağı, üzüm ve buğday yüklü olarak gelen bir deveyi yükleriyle beraber yoksullara tasaduk eden Hz. Osman'ın ardındayım!

Ben, Cebinde bulunan 4 dirhem servetin 1 dirhemini gizlice, 1 dirhemini gece ve kalan 1 dirhemini de gündüz kimsesizlere sadaka olarak veren ve Allah Resulünün; ' Neden böyle yaptın?' sualine 'belki Allah bunların birini olsun kabul eder düşüncesiyle diyen Hz. Ali'yi takip edenim.

Ben, ' Siz insanlar için çıkartılmış en hayırlı ümmetsiniz, iyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeğe çalışırsınız. Çünkü Allah'a inanıyorsunuz. ' Fermanının sahibiyim!

VE EN ÖNEMLİSİ BEN KİMİM BİLİYORMUSUN? Köpek yavrusunu emzirirken rahatsız olmasın diye ordunun yönünü değiştiren ve başlarına bir nöbetçi diken, Küçük bir çocuğun kuşu öldü diye ona taziyiye giden, Devenin gelip sahibini şikayet ettiği ve bunun
üzerine deveyi sahibinden alıp onu azat eden, O ŞEFKAT DERYASININ ÜMMETİYİM! Allah(cc)'nin ' EY HAİBİM SEN OLMASAYDIN KAİNATI YARATMAZDIM' dediği, Hamd sancağının sahibi, Musa (a.s) Ümmetinden olmak istediği, Meryem oğlu İsa (a.s) ın müjdelediğ HABİB-İ KİBRİYA ümmetiyim. 18 bin Aleme rahmet olarak gönderilen ' ve dehşetli mahşer günü herkesin ' nefsim! nefsim!' diye çırpınacağı bir zamanda, secdelere kapanıp ' Ümmetimi ümmetimi bağışlamadıkça kalkman' diye feryat edecek olan HATEM-ÜL ENBİYA ÜMMETİYİM BEN; HZ. MUHAMMED MUSTAFA (S.A.V)'in ÜMMETİYİM...! BENİM TEK ÖNDERİM ''O'' VE ''O'NUN SÜNNETİ!

RABBİME EMANETSİNİZ