Yavuz Kayacık - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Yavuz Kayacık
Aslen Giresun ili Alucra ilçesi Yeşilyurt köyündendir. Annesi Hatice Hanım ve Babası Ahmet Bey'in Başkent’e göçmesinden sonra1965 yılında Ankara'da dünyaya gelir. Küçük yaşlarda Alucra'yı ve köyünü ziyaret eder. Alucra’yı ilk ziyaret edişinde hayranlık içerisinde kalır. Çünkü burada yaşayanların sıcak , sevecen ve konukseverliği büyük şehirde gördüklerinden çok farklıdır. Gördüğü güzellikler ve ilgiden hoşnut kalır. O günden bu yana sıla konulu şiir denemeleri yazar.
1995’de Annesi Hatice hanım 1996 yılında Babası Ahmet bey Hakk'ın rahmetine kavuşur. Büyük şehrin kalabalık oluşu onun yalnızlığına artık hükmedemiyordu. Artık kendini sorgulamaya başlar. Birtakım sorular sormaya başlar :
Ben Kimim? Nereliyim? Bu soruların cevabını bulmak için yıllar sonra küçük yaşlarda ziyaret ettiği Alucra yoluna tekrar düşer.Endişe ve umut içinde geçer yolculuğu. 'Uzun zaman oldu, beni tanımazlar nerede kalacağım?' düşünceleri ile yolculuğu devam ederken Kümbet yol ayrımını görür . Yeni yol yapıldığı için artık Kümbet’ten üzerinden gitmiyordu minibüs. Büyük bir hayal kırıklığı ile isyan eder. Oysaki havası , doğası ile mükemmel bir yer olan Kümbet Yaylası’nda mola vermek , ciğerleri pamuk gibi okşayan havayı teneffüs etmek en büyük arzusu idi.
Kümbet Yaylasını göremediği için Şairimiz profesyonel anlamda ilk şiirini yazar:


KÜMBET

Kümbet yaylasından geçemez oldum
Gurbette kim dostum seçemez oldum
Dert ile hasreti çektim artık yoruldum
Ne yapsam ne etsem bilemez oldum ……
der

Memleket sevdası ile yazmış olduğu şiirler ile şairlik sıfatına ulaşır.
2005 yılında İstanbul Bağcılar Olimpik Spor Salonu’nda düzenlenen Tüm Giresunlular Dayanışma Gecesi'ne hitaben yazıp gecenin açılışında sunduğu ' Giresun' adlı şiir büyük beğeni kazanır ve isteklerin arkası kesilmez.

Sanat hayatının ilk ödülünü Çalgan Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nden alır . O dönemde DSP okul müdürü olan Erol Demiroğlu tarafından plaketi takdim edilir ve şöyle der:
Şairlerimiz ve sanatçılarımız memleketimizin sesi olmuştur , siz de artık memleketimizin sesi oldunuz sanat hayatınızda başarılar dilerim der. Erol Demiroğlu tarafından Şair’imize takdim edilen plaket’te Alucra İlçemizin kültürüne vermiş olduğunuz hizmetlerden dolayı teşekkür ederiz ibaresi bulunmakta idi.

2009 Yılında 12. Hikmet Okuyar Şebinkale şiir festivaline Hikmet Okuyar tarafından Şebinkarahisara davet edilir. Medya kimliği ile Şebinkale Şiir Festivaline katılan Şair Yavuz Kayacık Şaire ve Şiire Üstün Hizmet Ödülü alır . Şebinkale şiir festivalinden sonra adını Anadolu'ya duyurmayı başarır.

Yozgat Şairler ve Yazarlar Birliği Başkanı Ahmet Sargın bey tarafından Yozgat Sürmeli Festivaline bağlantılı olarak 1 hafta önce düzenlenen 1.Yozgat Sürmeli Şiir Festivali'ne Yozgat'a Selam adlı şiir'i ile katılır.Yozgat İleri Gazetesinde YOŞAYBİR başkanı Ahmet Sargın beyin Şairimiz ile yapmış olduğu 'Yavuz Kayacık'tan Yozgat’a Selam ' başlıklı röportaj Yozgat İleri Gazete'sinde tam sayfa yayınlanır. Katıldığı tüm kültürel etkinliklerde mutevazı kişiliği ile Giresun ilimizi başarı ile temsil eder ve sanatseverler tarafından Memleket Sevdası takdirle karşılanır.

Giresun il Kültür Merkezin'de Ortanca Kültür Sanat Edebiyat Dergisinin düzenlemiş olduğu 2009 tarihli Yitik Şair Can Akengin Ödül Töreninde onur ödülüne layık görülür. Onur ödülü Giresun Belediye Başkanı yardımcısı Ömer Cinel tarfından verilir.

Sivas Yazarlar ve Şairler Derneğinin kurucu başkanı Sabiha Serin Tarafından Sivas'ta düzenlenen kültürel etkinliğe katılır .Davet edildiği her ile armağan bırakmak üzere ilin özelliklerini araştırıp ilin özeliklerini konu alan şiir'i ile kültürel etkinliklerine katılan kültür elçimiz Sivas'ta düzenlenen kültürel etkinlikte Sivas'a Geldim şiir'i ile katılmış bir grup tarafından ayakta alkışlanmıştır.
Ankara’da yaşayan Alucralı hemşerilerin sesi olmak için www.alucra.com editörlüğüne başladı . Giresun ilimiz ile ilgili haberleri ile dikkatleri üzerine çekti ve Giresun Medya Plotformu üyesi oldu halen www.alucra.com ve www.giresunulusal.com da editör görevini sürdürmekte.
2010 yılında 4. Giresun Feshane Günlerinde düzenlenen proğramda Tülay Dolu aracılığı ile yerini alır ve beş yıl sonra tekrar tüm Giresun ‘lu hemşerilerinin huzurunda olmanın mutluğunu yaşar Alucra ilçesini temsil eder.
Alucra’nın ilk şairi olan Yavuz Kayacık kültürene hizmet bilinci içinde yürüdüğü yolda şairlik sıfatını yakışan şair ve yazarları da gün ışığına çıkartır.
Alucra ilçesinin gelişimine engel faktörlerin başında gelen yol sorununu dile getirmek üzere “Eğribel Aşılmıyor” adlı eseri yazdı. Başkent Ankara’da düzenlenen bir etkinlikte “Eğribel Aşılmıyor”adlı eserini seslendirmeden önce Eğribel’de yaşanan yol sorununa kısaca değinirken etkinliğe katılan ozanlardan birsi tarafından “Ne yani tünel’mi istiyorsunuz burası meclis değil hadi meclise diyerek sert tepkisi'ne maruz kalır. Şairimiz bu sert tepki karşılığında mütevazı kişiliğini koruyup şu sözler ile Ozana seslenir: ”Şairler ve Ozanlar Memleketin Sesidir, ben de memleketimin sesiyim.' der ve bu ozanın şahsında bu tarz düşünenlere cevap olarak
“Memleketimin Sesiyim” adlı eseri yazar.

Memeleket'imin Sesiyim

Dost meclisi sandım geldim huzura
Rahatsız ettiysem bakma kusura
Eğribel yol vermez karlı bu sıra
Memeleketime ses olmaya geldim

Dost duymak istemez meclis neylesin
Rabbim bizi dostsuz nasıl eylesin
Alucra'm dilimde varsın söylesin
Memleketime ses olmaya geldim

Bilirim yolunuz aşılır sizin
Yürüsemyollarda kaybolur izim
Alucra dediğim memleket bizim
Memeleketime ses olmaya geldim

Adını söylemem düşürmem dile
Dost dediğime katmadım hile
Mademki istersin dişini bile
Memeleletime ses olmaya geldim

Alucra'lı Yavuz sesi sılanın
Gönül kapım açık dostu kılanın
Sözüne bakmam felan filanın
Memleketime ses olmaya geldim

Yavuz Kayacık

Ozan Gezgini ile Eğribel zirvesinde birlikte tek yürek Eğribel aşılmıyor dediler.Sivil toplum örgütlerinin ve medyanın dikkatini üzerilerine çektiler.Sivil toplum örgütleri bir araya gelerek Eğribel zirvesinde Eğribelin Tünelinin açılması için gündem yarattılar.
Olayları yakından takip eden Tülay Dolu şairimize :
Yavuz kardeşim Eğribel Tünelinden önce bizim Kurtbeli Yoluna İhtiyacımız var. Neden bu konuya değinmiyorsun der.

Şairimiz Kurtbeli yolu hususundaki hassasiyetiniz için teşekkür ederim.Bu konu hakında mutlaka bir kaç dize yazacağım fakat o duyguyu yaşamadan , görmeden , bilmeden yazmam mümkün değil. En kısa zaman içinde yazacağım der . Aradan bir ay geçmesine rağmen şiir için her hangi bir oluşum sağlayamaz .Eğribel yoluna alternatif yol olarak yapılan Kurtbeli yolu Eğribele nazaran rakım değeri 500 mt daha düşük stabilesi yapılır ve karayollarına teslim edilir ,asvaltlnmaz. Giresun sel felaketinde hasar gördüğünü öğrenir ve Yavuz Alucra ilçen de yol sancısı varken sana uyumak haram der gece boyunca sayfalar harcar sabahın ilk ışıklarında şu dizeler dökülmeye başlar

KURT BELİ ( Belin Kırılsın )

Kınarım gurbet bendini
Dağlara vurdum kendimi
Kurtbeli beni yendimi
Dinmiyor sızım ALUCRA

Kalmadı uyku gözümde
Tütüyor hasret özümde
Kurtbeli inler sözümde
Ağlıyor sazım ALUCRA

Dağların ardı gerilse
Üstüne asvalt serilse
Kurtbeli yolu verilse
İnliyor sözüm AUCRA

gece boyunca uğraştan sonra sabaha karşı yazdığı bu dizelerin ardından uykusuz olarak işinin başına gelir işte şairimizdeki Vatan sevgisi bukadar büyük ve öz verili.



Alucra ilçesinin sosyal ve ekonomik yönden gelişemediğini su sözlerle dile getirir “ Alucra ilçemiz siyasi anlamda en parlak dönemini yaşamasına rağmen sosyal ve ekonomik gelişmesini sağlayamamıştır.' Demek ki Alucra ilçemizi siyaset değil , zihniyet yönetiyor.' der. Bu zihniyetin bir an önce değişmesinin gerektiğini vurgular ve UTANSIN şiirini yazar.


UTANSIN
Sanma hizmet için makam yarıştı
Alucra içinde çarşı karıştı
Sorunlar tarihte asra ulaştı
Halini görmezden gelen UTANSIN....!

Çileli kapanmaz hizmet yarası
Terminali olmayan ilçe burası
Takıp’ta gözlüğü katran karası
Halini görmezden gelen utansın....!

Perişan halleri yürekte sızı
Bin sekiz yüz elli tarihte izi
Makam’a gelenler unutur bizi
Halini görmezden gelen UTANSIN....!

Ambarlar dolusu tahıl olmadı
Tarlaya ekecek tohum kalmadı
Uğrayıp bizlerden haber sormadı
Halini görmezden gelen UTANSIN....!

Alucra’m saplandı kara batağa
Hemşerim çaresiz düştü yatağa
Bilirde herşeyi geçmez atağa
Halini görmezden gelen UTANSIN....!

Yavuz’un kalemi sivri yazıyor
Yürekte yarası her gün azıyor
Yönetim nerede diye kızıyor
Halini görmezden gelen UTANSIN.....!

şair :Yavuz Kayacık

28 Ağustos 2010 Yazmış olduğu bu şiir gün ışığına çıktığında bazı çevreler tarafından ağır eleştiriler almış ve siyaset yapmakla suçlanmıştır. Söylenen sözlere cevap olarak 'Biz siyasetle menfaat peşinde koşanlardan değiliz , kültürümüze menfaat peşinde koşmadan hizmet ediyoruz.' diyerek karşılık verir. Bazı çıkarcı çevreler tarafından bir siyasi partinin militanlığı yapmakla suçlanınca cevabını “Militan Dedi “ adlı eseri ile cevap verir.

Militan Dedi

Umudu ekerek ayak sürüdüm
Önünde çakılı taşı kürüdüm
Dikenli bahçeyi gülle bürüdüm
Köhnemiş zihniyet militan dedi

Kral çıplak diyen kemiksiz dildi
İşine gelmeyen düşmanı bildi
Nüfus'ta adımı görmezden geldi
Köhnemiş zihniyet militan dedi

Mertliğin kanunu bilmiyor nasıl
Kendi aleminde çekiyor fasıl
Adımı söylemez Yavuz'dur asıl
Köhnemiş zihniyet militan dedi

İnsanı sınıfa asla bölmedim
Ayrı gayrı nedir inan bilmedim
Kötü emellere uyup gelmedim
Köhnemiş zihniyet militan dedi

Yavuz'un sesini vatanım duydu
Yürüdüğü yola canını koydu
Alucra'dan göçtü o asil soydu
Köhnemiş zihniyet militan dedi


'Köhnemiş zihniyetle Alucra gelişimini tamamlayamaz bir çocuk masumiyeti ile kral çıplak demem gerçekleri göz önüne sermem den rahatsız olduysanız hizmet verin.' der.

28 Ağustos 2010 tarihinde ”Utansın” adlı eseri Alucra İlçemize Terminal İstiyoruz Haberinin altında yayınlanmasından bir yıl sonra 3 Eylül 2011 tarihinde ilçe terminalinin temeli atılır
Alucra İlçesini tanıtmak ve kültürüne hizmet bilincinde hareket eden şair ; yine ilçede kültürel anlamda bir ilkin altına imza atar ve “NAMELERDE ALUCRA” adı altında Alucra konulu şiir yarışması düzenler. Jüride Sabiha Serin , Münevver Duver , Murat Duman ve Deniz Şahinoğlu değerli şahsiyetler yer aldı . Ödül Törenine Sanatcı dostları Ayla Yılmaz ,Mustafa Kara ,Tekiner Aksoy Melek Kümbül türküleri ayrı bir güzellik katarken Emine Sevinç Öksüzoğlu’nun semazen eşliğinde Alucra şiir’in yorumu görsel şölene çevirdi . Düzenlenen bu yarışma vesilesi ile şair ve yazarlar Alucra ilçesini tanıyıp eserler yazdılar ve bu eserler şimdi kitaplarında yer almakta artık ilçesini belli bir kesimde olsa tanıyor ve eserleri okuyanlar tarafından tanınmaya devam ediyor .
Yazmış olduğu şiirlerin içinde Alucra adını adeta mahlas gibi kullanır. Bu artık şairin son nefesine kadar ilçenin tanıtımı ve gelişimi için mucadele edeceğin bir göstergesi olmalı.


Şair Alucra Diyarım adlı eseri ile ilçenin doğal güzellikleri şu dizeler ile dile getirmiş:

Yazın serindir havası
Mertliği gönül davası
Burada insanın hası
Bir başka diyar ALUCRA

Hayrandır derdin devası
Çakmanusta suyun hası
Dermana doldurun tası
Dertlere deva ALUCRA

Süslenmiş gelin kayası
Tepesi delik mağrası
Çakrak Anostos yaylası
Ata toprağım ALUCRA

Güneyde kelkit vadisi
Derlerki aluç bölgesi
Asyadan duyulur sesi
Baba ocağım ALUCRA

Türk boylarının sevdası
Karabörk koman burası
Fevzi Çakmak er yuvası
Tarihi yazan ALUCRA


**************Şaire Takdim Edilen Ödüller*****************

Alucra Çalgan Köyü Derneği Alucra kültürüne vermiş olduğu katkılardan dolayı
TEŞEKKÜR ÖDÜLÜ 2009/ANKARA


Ortanca Kültür Sanat Edebiyat Dergisi Yitik Şair Can Akengin
ONUR ÖDÜLÜ 2009/GİRESUN

Ortanca Kültür Sanat Edebiyat Dergisi
TEŞEKKÜR ÖDÜLÜ 2010/ANKARA

Alucra Babapınar Köyü Derneği
BASIN ÖDÜLÜ 2010/ABANT GÖLÜ

Alucra Eğitim Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği
ONUR ÖDÜLÜ 2011/İSTANBUL