© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Hey gidi günler...Hakkı Yalçın
Gergin bir ipe dönerdik, ipe sapa gelmez mazeretler üretirlerdi bizler için. 'Susun! ' derlerdi. 'Düşünmeyin.'
Çakıl taşları güneşte nasıl parlarsa, biz de öyle parlardık.
Yasak kitaplarla barışıktık, politikacılarla dargın. Türk, Kürt diye bir ayrım yoktu, aynı soluklarda verirdik mücadelemizi.
Ara sokaklarda buluşup, meydanlara çıkardık. 'Vur' emri çıkartırlardı hakkımızda.
Ferman padişahın, dağlar bizimdi.
***
Türkiye'nin bugün bu hallere düşeceği, o günlerde görülürdü.
Duvarlar örülürdü gençlerin önüne,
Süleyman Demirel Başbakan'dı.
Düşünmek bile yasaktı, türküler konuşsun isterdik, türkülerden bile korkarlardı.
Duvarlara yazardık düşüncelerimizi.
Karşılıksız kalırdı çığlıklarımız, sokaklara taşardık inadına.
'Yürümekle yollar aşınmaz' derdi Başbakan. Resimler çektirirlerdi...
Yoksulluğu tahrik etmenin resimleri...
Muteber aileler onlarındı, yollar bizimdi...
***
Sevdalanmak yürek işiydi, grevlerde gözcülük etmek hepimizin el işiydi, göz nuruydu. Çocukları gözümüz gibi sakınmak da cümlemizin işiydi.
Şimdi çocukları okuldan alıp, parti bayrakları sallatacaklar ha! Mini minnacık çocuklarımızın sırtından politika sanatı icat edecekler ha! Bugünlerin temelleri dünlerde atıldı.
Ne Süleyman Demirel sevdi bizi, ne Bülent Ecevit, ne diğerleri.
Biz de onları sevmedik yalan değil, biz sadece ülkemizi sevdik. Birbirine karışırdı dallarımız, bizi keserlerdi.
Yeni canlar devşirirdi gidenlerin yerine.
Ağaçlar onlarındı, dallar bizimdi...
***
Gazetelerimiz vardı, kavrulan toprakları sulardı, memleket aşkına, adalet aşkına.
Yazarlarımız vardı, halk için kavgaya karışmanın kitabını yazan.
Şimdi iktidarın eteklerine tutunanların, kölelik yaptığını görüyoruz. Birçok şeyin değerini yitirmesi sebepsiz değil.
Günden güne karanlığa gömülen bir ülkeyiz artık. Ve biliyorum ki, bir daha asla aydınlık bir ülke olamayacağız.
Bu sözlerimin değerini, birkaç yıl sonra daha iyi anlarsınız.
***
Herhalde, zifiri karanlıkta ne yapacağınız konusunda bir fikriniz vardır.
Şimdi televizyonların karşısında keyfinize bakın. Hayatın tadını çıkartın!
7 Mayıs 2006 Mutluluk Takvimi
*Asansör yerine merdiveni kullan...
*Kendi adına fidan dik...
*Doğru zamanda, doğru yerde ol...
*Bebekleri kokla.
***
Yazılan defterlerdeki sayfaları kopartanlar, yüreklerdeki yazıları ne yapacaklar?
***
Hayat görünmez ufukta
Umutlar hep karanlıkta
Sırtımızdan vurulduk da
Ölmüyoruz ölmüyoruz
Kan yağıyor gözümüzden
Kan damlıyor yüzümüzden
Namus bildik sözümüzden
Dönmüyoruz dönmüyoruz
Günler geçti beklemekle
Derdi derde eklemekle
Her akşam kuru ekmekle
Doymuyoruz doymuyoruz
Hakkı YALÇIN