Hem diyorum 31 doğu meridyeninde,20.haziran 2008 tarihinde,hani saatte 05:39 u göstermekteyken bahsedilir mi nefretten?Hem diyorum odamda toplanmaya yüz tutmuşken, sera zannetmeye başladığı bir de balkonum varken,sorumluluklar azalmış;başlangıçlar ilk hasatlarını vermeye başlamışken,bahsedilir mi nefretten?
Elbette bahsedeceğim;şu elma artığımın üzerindeki organizmalar son yarım saattir çöpe atmak için yan yan kesen bendenizden nefret etmekte mesela...Ya da miğdem,vermiş olduğum geçici olmayan rahatsızlıktan mütevellit guruuuu gur gurrrru naraları atarken;bayılmıyor ya kafein dolu yudumuma.Basbayağı nefret işte.Hatta kredi kartı ekstresi gelince de gözlemleyebiliriz bunu(ki asla dışa vurumunu görmek istemiorum)
Herşeyi geçtim!
Benim de öğrenmem lazım nefreti.uzatmalı sevgiliminin yediği bokları anlatmasını belki bu yüzden istiyorum.Yoksa bir anne şefkatiyle açıl banacılık tarzı beni hiç yansıtmıyor.
Aslına bakarsanız nefrette bir duygu nihayetinde.Bu bile bir önemseme biçmi.Sen tut içindeki sana ait bir his kütlesini ona ada.Akabinde:
-hafif çakırkeyf durumlarda
-gördüğünde yahut adı geçtiğinde
-eski sevgiliyse (bkz;ben) sizler tarafından bakirliği yitittirilmiş her türlü paylaşım hatırlandığında,ısrarla hatırlanmak istendiğinde
birden büyüyen gözbebekleri insana yakışmayan bir ruh hali ve cümle dökülür dudaklardan;...........'dan nefret ediyorum.Bu cümle bile karşımızdakini önemsediğimizi,hala aklımızda olduğunu göstermezmi.Zaten 1.tekil şahısa çekimli fiil.Ben yahu ben ediyorum
Nefret kötü bir şeyse;neden ben ediyorum
E hadi iyi olsun;niye ona adıyorum(hakediyor mu ? hayır! )
Ne olur ki yani yeni yediğim boynuzları,aslında nasılda kandırıldığımı ilk elden öğrendiğimde o elin sahibini yıllardır şu köşede bir gün işe yarar umuduyla bekleyen halı rulosu kıvamına getirebilsem.Öyle yok saysam.O orda senelerce dursa sonra taşınırken başka bi kalbe,satsam eskiciye bolca tecrübe verse bana.
Ama olmuyooooooor...
Ne nefret işinden anlıyorum;ne ruhsuzca es geçmekten
Benden adam olmaz :)
Yine de şu elma üzerindeki organizmaların benden nefret ettiğine eminim.Nitekim yazı bitiyor ve ayağa kalktığımda ilk işim onları çöp kutusuna yollamak olcak..
düşlerimdeki dünyada bekliyorum seni... geleceğin anı yaşıyorum her an ve... cevabı sende gizli sorularla dolu aklım... aslında cevabı sen olan sorular...
bi çocuk büyütüyorum o düşlerde... sedece seni bilen. seni bekliyen ve... senin için ibadet eden bi çocuk büyütüyorum... ki yüzünü hayalden ibaret'te olsa... bi kere gülerken görebilmek için...
Neydi içimdeki karanlığın adı? Her zaman içimde bir yerlerde siz görmeseniz de… İçim kararıyor… Özenle yaptığım tek şey sonumu hazırlamak…
İçimdeki karanlığı büyütüyorum herkesten gizleyerek… Uzaklaşsanız da benden, dokunmasanız da içimdeki karanlığa anlamalısınız beni, içimdekileri. Karanlık… Gittikçe büyüyorlar içimde ve ben dur diyemeyecek kadar yorgunum onlara… Katlanamıyorum size anlamıyor musunuz? Hiçbir şey sandığınız kadar kolay değil hem de hiçbir şey…
Açtığınız boşluğu saklamak için kendimden, daha büyüğünü yaratıyorum içimde… Ne alaycı biriyim aslında nede acımasız… Sadece anlıyorum çoğu şeyi hatta sizin anlamadıklarınızı bile… Bu yüzden belki de yaptıklarım, yapacaklarım
Her şeyin kurtuluşu açık aslında… Kimse yokken uçmak… Her şeyin sonu hayatın, acının, benim… Karanlık beni çağırıyor içine… Tutunacak dallarımı çoktan kırdınız… Gidiyorum… Gökyüzünde her şey farklı… Her şeyin sonu geliyor benimde…
NEFRET ANATOMİSİ ...
Nefret nasıl bir duygu? İşlersem adam olur mu?
Hem diyorum 31 doğu meridyeninde,20.haziran 2008 tarihinde,hani saatte 05:39 u göstermekteyken bahsedilir mi nefretten?Hem diyorum odamda toplanmaya yüz tutmuşken, sera zannetmeye başladığı bir de balkonum varken,sorumluluklar azalmış;başlangıçlar ilk hasatlarını vermeye başlamışken,bahsedilir mi nefretten?
Elbette bahsedeceğim;şu elma artığımın üzerindeki organizmalar son yarım saattir çöpe atmak için yan yan kesen bendenizden nefret etmekte mesela...Ya da miğdem,vermiş olduğum geçici olmayan rahatsızlıktan mütevellit guruuuu gur gurrrru naraları atarken;bayılmıyor ya kafein dolu yudumuma.Basbayağı nefret işte.Hatta kredi kartı ekstresi gelince de gözlemleyebiliriz bunu(ki asla dışa vurumunu görmek istemiorum)
Herşeyi geçtim!
Benim de öğrenmem lazım nefreti.uzatmalı sevgiliminin yediği bokları anlatmasını belki bu yüzden istiyorum.Yoksa bir anne şefkatiyle açıl banacılık tarzı beni hiç yansıtmıyor.
Aslına bakarsanız nefrette bir duygu nihayetinde.Bu bile bir önemseme biçmi.Sen tut içindeki sana ait bir his kütlesini ona ada.Akabinde:
-hafif çakırkeyf durumlarda
-gördüğünde yahut adı geçtiğinde
-eski sevgiliyse (bkz;ben) sizler tarafından bakirliği yitittirilmiş her türlü paylaşım hatırlandığında,ısrarla hatırlanmak istendiğinde
birden büyüyen gözbebekleri insana yakışmayan bir ruh hali ve cümle dökülür dudaklardan;...........'dan nefret ediyorum.Bu cümle bile karşımızdakini önemsediğimizi,hala aklımızda olduğunu göstermezmi.Zaten 1.tekil şahısa çekimli fiil.Ben yahu ben ediyorum
Nefret kötü bir şeyse;neden ben ediyorum
E hadi iyi olsun;niye ona adıyorum(hakediyor mu ? hayır! )
Ne olur ki yani yeni yediğim boynuzları,aslında nasılda kandırıldığımı ilk elden öğrendiğimde o elin sahibini yıllardır şu köşede bir gün işe yarar umuduyla bekleyen halı rulosu kıvamına getirebilsem.Öyle yok saysam.O orda senelerce dursa sonra taşınırken başka bi kalbe,satsam eskiciye bolca tecrübe verse bana.
Ama olmuyooooooor...
Ne nefret işinden anlıyorum;ne ruhsuzca es geçmekten
Benden adam olmaz :)
Yine de şu elma üzerindeki organizmaların benden nefret ettiğine eminim.Nitekim yazı bitiyor ve ayağa kalktığımda ilk işim onları çöp kutusuna yollamak olcak..
____________________________________________________________________________________________
düşlerimdeki dünyada bekliyorum seni...
geleceğin anı yaşıyorum her an ve...
cevabı sende gizli sorularla dolu aklım...
aslında cevabı sen olan sorular...
karanlık...
yokluğunda hisettiğim yanlızca karanlık...
bi çocuk büyütüyorum o düşlerde...
sedece seni bilen. seni bekliyen ve...
senin için ibadet eden bi çocuk büyütüyorum...
ki yüzünü hayalden ibaret'te olsa...
bi kere gülerken görebilmek için...
yalvarıyorum tanrıya...
aklımın köşelerine baharları getirsin diye...
NEYDİ İÇİMDEKİ KARANLIĞIN ADI ?
Neydi içimdeki karanlığın adı? Her zaman içimde bir yerlerde siz görmeseniz de… İçim kararıyor… Özenle yaptığım tek şey sonumu hazırlamak…
İçimdeki karanlığı büyütüyorum herkesten gizleyerek… Uzaklaşsanız da benden, dokunmasanız da içimdeki karanlığa anlamalısınız beni, içimdekileri. Karanlık… Gittikçe büyüyorlar içimde ve ben dur diyemeyecek kadar yorgunum onlara… Katlanamıyorum size anlamıyor musunuz? Hiçbir şey sandığınız kadar kolay değil hem de hiçbir şey…
Açtığınız boşluğu saklamak için kendimden, daha büyüğünü yaratıyorum içimde… Ne alaycı biriyim aslında nede acımasız… Sadece anlıyorum çoğu şeyi hatta sizin anlamadıklarınızı bile… Bu yüzden belki de yaptıklarım, yapacaklarım
Her şeyin kurtuluşu açık aslında… Kimse yokken uçmak… Her şeyin sonu hayatın, acının, benim… Karanlık beni çağırıyor içine… Tutunacak dallarımı çoktan kırdınız… Gidiyorum… Gökyüzünde her şey farklı… Her şeyin sonu geliyor benimde…
Neydi içimdeki karanlığın adı? Ölüm mü? …