Derken ilkokulu bitirdim doğduğum köyde. İlk kez ayrıldım köyümden.
Ahırdaki atı, sobanın köşesindeki Tekiri, sofradaki yufkayı velhasıl her şeyini özlerdik köyün o yıllar.
Yıl 1967 güz gelirken açıldı okullar. Tek gidebileceğimiz okul, Öğretmen Okulu. İmtihanını kazanmanın sevinciyle kaydımızı yaptırıp başladık leyli meccanen okula. Bizim nesilde yatılı- gündüzlü ifadesi başlamıştı.
Okulun ikinci haftasında yemekhanede, yirmi ikinci haftasında çiftliğinde nöbetçilik yaparak ilk pratiğimizi almıştık. Bir, iki, üç derken İvriz İlk öğretmen Okulunun acı, tatlı anılarla altıncı yılını doldurduk. Son senesini Ankara’da tamamladığımız okulun sonunda Mardin’de almıştık soluğu.
Mazıdağı’nın Kocakent köyüydü okulum, öğrencilerim. Bu eylül, o kasım derken 1975 ‘inde ayrıldım öğretmenlikten. Daha alışamamıştım bile.
İstanbul’du yolum. Artık fakülteyi bitirip veteriner hekim olacaktım. Yine aynı mevsimdi, sonbahar. Denizi, martıları tanıdım, minareleri, tarihi gördüm. Kavgalara, sevdalara tanık oldum. Kısaca yeni bir hayattı İstanbul. Gün oldu barutlar koktu, ağıtlar yakıldı Fatih’te Beyazıt’ta. Gün oldu lalezarda sevda türküleri söylendi, Emirganda, adalarda. Altı yılın ardından bir yılda vatani görev derken İstanbul masalıda bitti burada.
Ver elini Van, Ekim 1983, ardından Erzurum 87 arkasından Kırşehir 91 ve 1996 da ise Konya mesleki ve yazım çalışmalarımı sürdürmekteyim.
Tercüme-i halim; eskiler böyle başlardı.
Nüfus kâğıdımda 1956’nın şubatı yazar.
Rahmetli anam güzün oba seçimlerin olduğu ayda doğduğumu söylerdi.
Gerçi bu vakitte pek fark etmiyor, yaş elli burç belli. Yolun bilmem yüzde kaçı.
Taşları araba, ayçiçeği saplarından at yapıp, ağıllarda dökülen koyunyünlerini toplatıp çerçiden lokum alıp, koyun-kuzu otlatırdık baharları. Yazlarıda harman tozu yutardık patız arkasında, düğende.
Derken ilkokulu bitirdim doğduğum köyde. İlk kez ayrıldım köyümden.
Ahırdaki atı, sobanın köşesindeki Tekiri, sofradaki yufkayı velhasıl her şeyini özlerdik köyün o yıllar.
Yıl 1967 güz gelirken açıldı okullar. Tek gidebileceğimiz okul, Öğretmen Okulu. İmtihanını kazanmanın sevinciyle kaydımızı yaptırıp başladık leyli meccanen okula. Bizim nesilde yatılı- gündüzlü ifadesi başlamıştı.
Okulun ikinci haftasında yemekhanede, yirmi ikinci haftasında çiftliğinde nöbetçilik yaparak ilk pratiğimizi almıştık. Bir, iki, üç derken İvriz İlk öğretmen Okulunun acı, tatlı anılarla altıncı yılını doldurduk. Son senesini Ankara’da tamamladığımız okulun sonunda Mardin’de almıştık soluğu.
Mazıdağı’nın Kocakent köyüydü okulum, öğrencilerim. Bu eylül, o kasım derken 1975 ‘inde ayrıldım öğretmenlikten. Daha alışamamıştım bile.
İstanbul’du yolum. Artık fakülteyi bitirip veteriner hekim olacaktım. Yine aynı mevsimdi, sonbahar. Denizi, martıları tanıdım, minareleri, tarihi gördüm. Kavgalara, sevdalara tanık oldum. Kısaca yeni bir hayattı İstanbul. Gün oldu barutlar koktu, ağıtlar yakıldı Fatih’te Beyazıt’ta. Gün oldu lalezarda sevda türküleri söylendi, Emirganda, adalarda. Altı yılın ardından bir yılda vatani görev derken İstanbul masalıda bitti burada.
Ver elini Van, Ekim 1983, ardından Erzurum 87 arkasından Kırşehir 91 ve 1996 da ise Konya mesleki ve yazım çalışmalarımı sürdürmekteyim.