Havva Şenol - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Havva Şenol

DİRİLT BENİ RABBİM…
Tükeniyorum Rabbim! Yalnız kaldığımı düşünüp, varlığının her an, her noktada tezâhür ettiğini,
beni devamlı koruyup gözettiğini, gönlümden geçenlere dahî cevap verdiğini unuttuğum zaman,
Rabbim demeyi unuttuğum an tükeniyorum!

Diriliyorum Rabbim! Sana yaslandığım, Sana güvendiğim, Seninle başlayıp, Seninle devam ettiğim,
tüm işlerimi Sana havâle ettiğim an!


Ne güzel Dostsun dediğim zaman diriliyorum.

Tükeniyorum Rabbim! Tüm sevdiklerimden; anne-babamdan, cânandan,
ten kafesindeki cândan daha yakın olduğunu bilerek, ellerimi Sana açmayı,
Senden netice, Senden çâre beklemeyi unuttuğum zaman!

Bu dertler neden bana? dediğim an tükeniyorum.

Diriliyorum Rabbim! Havayı soluyup Seninle dolduğum, gözümü açtığımda Seni bulduğum,
en sağlıklı irtibatı Seninle kurduğum, tüm dünya bana küsse de Senin dostluğunu ümid ettiğim an!
Kahrın da hoş, lütfun da hoş dediğim zaman diriliyorum.

Tükeniyorum Rabbim! Hayat enkâzı altında kaldığımda, çekiç misâli zaman beynime vurduğunda…
Hayal, ideal diye, küçük hedefler peşinde koştuğumda…
Dünya meşgalesine dalıp, bir cenneti, bir azabı, bir de ölümü unuttuğumda…

Beni affet demeyi azalttığımda tükeniyorum.

Diriliyorum Rabbim! Yandığımda Seninle söndüğüm, Seni hatırlayıp rûhumu güldürdüğüm,
O sırlı gücünden kuvvet aldığım, Seninle yürüdüğüm, dua ederek Seninle konuştuğumda…
İçimdeki tüm ırmaklar sana kavuştuğunda… Ruhum kitabın ve secdenle buluştuğunda
Ya Rab, bırakma ellerimi dediğimde diriliyorum. Yeniden cânlanıyor, cânıma cân katıyorum!
Cânımda Seni buluyorum! Seninle huzur doluyorum!

Dirilişlerim, dostluğunun tercümesidir. Seni yâr bilişimin, yoluna serdâr oluşumun,
sözlerinle hemhâl oluşumun işâretidir. Dirilişlerim, sana açılan tüm kapıların anahtarıdır…
O kapılar önünde gösterebileceğim en güzel beraattır. Dirilişlerim, tüm yangınlardan firar edişim,
sonu olmayan bir tebessümdür! Ruhumun ebedî dosta, yegâne vuslata ilerleyişidir.
La ilâhe illallâh, Senden başka yok ilâh diyerek, kendimi Sana emânet edişimdir.

Durdur tükenişimi. Kabul buyur dostluğuna. Dirilt beni Rabbim! .. 

 



'YEŞiL RiZE HASRETiM SANA'

Rize güzel memleket, çay kokayi mis gibi,
Rize´ye doyum olmaz, parlayi yulduz gibi.



.......
......


SEVDİĞİM ŞiiR:

ANADOLU TOPRAĞI

Senelerce sana hasret taşıyan
bir gönülle kollarına atılsam.
Ben de bir gün kucağında yaşayan
bahtiyarlar arasına katılsam.

En bakımsız, en kuytu bir bucağın
bence irem bağı gibi güzeldir.
Bir yıkılmış evin, harap ocağın
şu heybetli saraylara bedeldir.

Hürüm derim, eskisinden daha hür,
zincirinle bağlansa da ayağım.
Şimdikinden daha ferah görünür,
zindanında olsa bile durağım.

Bir gün olup kucağına ulaşsam,
gözlerimden döksem sevinç yaşını.
Sancağının gölgesinde dolaşsam,
öpsem, öpsem toprağını taşını.

Anladım ki: sevda, gençlik, şeref, şan
asılsızmış şu yalancı dünyada.
Hasretinle yad ellerde dolaşan
Hızır´ı bulsa yine ermez murada.

Kadir-Mevlam eğer senden uzakta
bana takdir eylemişse ölümü;
rahat etmem bu yabancı toprakta,
Cennette de avutamam gönlümü.       

> Orhan Seyfi Orhon




~~~~~ ~~~~~ HER GÜN YENi BiR HAYAT ~~~~~ ~~~~~



Her gün bir Merhaba, bir Elvedadır! Bir şekilde Doğar, fakat 1001 şekilde Ölürüz 






Çocuk penceremden... 
 


Çocukluğumdan beri tabiyat beni çok etkiler, etrafımda olumlu veya olumsuz herşeyden etkilenirim ve her birinden dersler çıkarırım kendimce.
İnsan bilincinin gelişmesinde en önemli yaşlarda (7 den itibaren) Rize´de, dedemin bahçelerinde oynarken, çiçekleri, böcekleri, kedi ve köpekleri izler, ibretler alırdım hayata ve yaşama dair, insanlar ve ilişkilere dair. Doğanın farklı yüzlerini (4 mevsimi) anlamaya çalışırdım, yeryüzündeki çeşitli renkler ve güzelliklere rağmen insanların mutsuzluğunu...
Bunca nimetlere rağmen neden insanoğlu huzursuz olur? Nedir bunca kargaşa? Nedir bunların sebebi? Nedir insanların paylaşamadıkları? Oysa YERKÜREnin zenginlikleri
bitmez tükenmez...
Büyükler, yetişkinler 'yalancı cennet' derlerdi tüm güzelliklere. Her şey gelip geçici gibi göründüğünden mi?
Bu tür düşünceler benliğimi oluştururken ben de ’büyüdüm’, ’yetişkin’ oldum. Amaaa içimdeki 'ÇOCUĞU' asla yitirmemeye gayret ederek. Çünkü yetişkinler çocukları anlamıyordu ve konuşturmuyordu, düşüncelerini önemsiz ve değersiz buluyordu, 'sen anlamazsın' deyip geçiyorlardı.
O yaşlarda fark ettiğim bir GERÇEK vardı; Yetişkinler çocukluğunu unutmuştu. Oysa çocukları dinlemek için azıcık zaman ayırsalar, hayat mücadelesiyle farkında olmadan unuttukları bazı güzellikleri fark eder, mutlu olabilirler diye düşünürdüm hep.
Allahıma şükürler olsun ki, halen ’çocuk penceremden’ dünyayı görebiliyor, algıladığım her şeyle dolup taşıyorum ve herkesle paylaşmak istiyorum.
Havalar artık çok güzel, tabiyatla bütünleşmeli birazda... Tadını çıkarmalı doğanın, renklerin... Bizlere sunulan tüm güzellikleri fark ederek...
Geçenlerde çocuklarla göllü ördekli bir parka gittik. Çocuklar ördeklere ufalanmış bayat ekmek atarken ben biraz çimenin üstüne yatıp onları ve ağaçları seyrettim. O an yeryüzünü sırtımda hissetmenin hazzını yaşadım. Büyük bir rahatlık toprakla temas etmek... Yerküreyi arkasında hissetmek insana güç veriyor adeta.
Aklımdan birtakım düşünceler geldi geçti. Dünya... hayat... insanlar... doğa...
Hani derler ya 'insanlar iki yüzlü veyaa çok yüzlü'... Birden şöyle bir düşünce geçti kafamdan; Doğanın bile 4 yüzü var , 4 mevsim yani ;)) Yani farklı yüzlere karşı hazırlıklı olmalı insan, bilgili olmalı, kendini sürekli yetiştirmeli...
Her zaman bu kanaatteyim ' HAYAT bir OKUL, yaşananlar bir SINAVLAR GEÇiDiDiR '.
Bazen insan cıkmazda olduğunu hissettiğinde arkasını toprağa dayayıp, gökyüzünü seyre dalmalı ve düşünmeli ki;
HAKKIN ADALETi ŞAŞMAZZZZ ! ! !

Olumsuzluklar bizleri şaşırtmasın! ! !

Hayırlı, güzel (çocuk pencereli) günler dilerim :)

Havva May/08




Severek paylaştığım linkler:

 
http://www.karadenizvira.com/yazidetay.asp?AuthorID=90&ArticleID=1082   (okurken bile etkiliyor :)

http://www.edebiyatdefteri.com/fotoalbum/31745/rize´li-havva-foto-albumu.html

http://www.facebook.com/video/video.php?v=1362169288697

http://uyeler.antoloji.com/nisan-yagmuru-1/