Bunca sıkıntılar, çaresiz dertler
Niçin başımıza geldidiyorsun
Karun gibi sayısızca servetler
Biriktirdin, bir de haram yiyorsun
Helalden uzaksın, harama yakın
Haksızlığa karşı çıkmıyor gıkın
Bir kendine gel de etrafa bakın
Hakka yarayışlı ne görüyorsun?
Camiye gelenler üç beş ihtiyar
Ne gözleri görür, ne kulak duyar
Bugün yarın diye gününü sayar
Görüyor da ibret mi alıyorsun?
Emr-i bi'l ma'rûf hepten unuttun
Boş hayal peşinde kendin avuttun
Bahane uydurdun oruç mu tuttun
Helalinden zekat mı veriyorsun?
Şükrani sözlerin gitmesin boşa
Tövbe et, dürüst ol, sağlıklı yaşa
Şu dünyanın ardından koşa koşa
Gaflet uykusundan uyanmıyorsun
17.10.2020 Şükrani
Şair ŞükraniKayıt Tarihi : 18.10.2020 12:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirler, darası iyi alınmış güzel söz demeti olmasının yanında aynı zamanda iyi bir kompozisyon özelliğine de sahip olmalıdır. Netice de şiir edebi yanı ağır basan bir eser olmalı,
Yani okunan şiir akıl süzgecinden geçirildiğinde; bir girişi bir gelişmesi ve bir sonucu olduğu gibi mana bütünlüğü içinde konusu içeriği bakımından insanı düşündürmeli güncel olmasının yanında geleceğe de bir ufuk çizebilmeli, duygusu vurgusu yerinde olmalı, kısaca okuyana derin duyular hissettirmeli ve haz vermeli, yoksa sadece kafiyeli ve akıcı sözcüklerin yan yana dizilmesiyle oluşturulan dörtlük yapısı ile ortaya konan metin şiir olamaz, olmaz.
Özetle şiir hem kulağa hem gönüle hem akla hitap etmeli aynı zamanda içten samimi yürekten gelen kelimelerle örülmüş olmalı, öyle ki işlenen temaya göre; ağlatacaksa ağlatmalı, güldürecekse güldürmeli, düşündürecekse düşündürmeli, duygulandıracaksa da gerçekten o hususu bizzat yaşarcasına adam gibi duygulandırabilmelidir.
Kısaca şiir okuyucuya, o üç beş dize ile bir mantık zinciri içerisinde arzu edilen mesajı verirken insana da o konuda bir ufuk çizmeli ve bir hedef armağan etmeli-göstermeli, yoksa bir fikrin dayatılması veya ben yazdım oldu şeklinde tek taraflı yönlendirici bir şey de olmamalı yaşanılan toplum içerisinde genel kabul gören düşünce çerçevesinde insanları ayrıştırmaya değil bütünleştirmeye adeta bu toplumun tutkalı mayasına has olmalı, aynen Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiği zaman kendi ileri gelenlerini toplayıp “onlara bundan böyle Allah’ın kullara soracağı hususları bu belde de benim adıma benim tebama sormayın, siz onlara; sadece aç mı açık mı bir ihtiyaçlarının olup olmadığı şeklinde dünya ile ilgili hususları sorun bu benim sizlere buyruğumdur” gibi bir fermanda bulunması her şeyin bir birine karıştırıldığı bu gün daha çok anlamlı hale gelmiştir.
Bu nedenle şiir bir gruba bir zümreye hesap sorma cezalandırma veya başka bir grubu ayrıcalıklı hale getirme yüceltme aracı olarak kullanırsa o zaman o şiir değil talimat, emir, mersiye methiye veya direktif olabilir. Yazan yazmıştır ama her yazılan da şiir olmuyor tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolup giden sayız şiir adına kaleme alınmış metinler mevcuttur diyorum. Saygılarımla.
Katılıyorum size ,ben sadece duyguyla ilgilenirim mesela
TÜM YORUMLAR (14)